|
Barış başarılamazsa Suriye ölecek

Ülkenin gündemi iç ve dış siyasette dört konu üzerine odaklanmış durumda. Çözüm süreci, Gezi olayları ve sonrasında ortaya çıkan durum yeterince iç siyasetin gündemini oluşturuyor aslında.

Haziran ayından itibaren siyaset, Gezi ve Gezi sonrası oluşan iklimi henüz aşamadı. Ülkede birçok gelişme Gezi olayları üzerinden izah edilmeye çalışılıyor. Buna son günlerde çözüm süreci ile ilgili gelişmeler de eklendi.

İlginç olan ise bir grup, her gelişmeyi hükümetin aleyhinde yorumlamakta ve bundan bir iktidar postu çıkartmaya çalışmakta. Hükümeti destekleyenler de her gösteriyi bir kalkışma ve darbe olarak ele almaktadır. Karşılıklı komplo teorilerinin havada uçuştuğu bir gündem var.

Gündemi etkileyen dış politik sorunlar ise; Suriye"deki iç savaş ve Mısır darbesidir. Suriye iç savaşı, müdahale olasılığı ve müzakere süreci ile gündemin birinci maddesini oluşturuyor.

Suriye sorununda Cenevre"de Rusya ve ABD arasında yapılan görüşmelerin olumlu yönde ilerlediği gözlemleniyor. Kimyasal silahlar konusunda uzlaşmaya varıldı. BM"nin kimyasal silah kullanımıyla ilgili Salı günü açıklayacağı raporun, sonucu etkilemeyeceği gözüküyor.

Büyük ihtimalle müdahale ertelenecek ve müzakere dönemi önem kazanmaya başlayacaktır. Soruna taraf olan ülkeler de bu konuma "destek siyaseti" geliştirmeliler.

Ülkemizde Suriye sorununa halen müzakereden çok Bosna ve Kosova"ya yapılan türden bir müdahale yöntemi konuşuluyor.

Bosna ve Kosova"ya yapılan müdahaleyi tekrar ele alalım:

Bosna ve Kosova"ya yapılan müdahale anlık uzlaşma zeminini oluşturmuş ve bölgeye göreceli de olsa barış getirmiştir.

Gerekçelerine baktığımızda: Boşnaklar savaşta kan davası oluşturacak bir şekilde davranmadılar yani masum insan öldürmediler, birlikte yaşama kültürüne sahip idiler ve sorun oluşturacak birkaç noktada da etnik yapılar arasında nüfus mübadelesi yapıldı.

Ayrıca Bosna"da devletin bütün olarak bir arada dini, etnik ve kültürel çeşitlilikle kalmasını isteyenler Boşnaklardı. Savaşın bedelini ödeyenler aynı zamanda ülkenin bölünmemesi için taviz verenlerdi.

Kosova"da Mitrovica bölgesi dışında müdahalenin başarılı olması etnik ve dini çoğunluğun tek tip olmasıydı.

Bosna Hersek ve Kosova"ya yapılan müdahale rejim değişikliği talebiyle olmamıştır. Müdahale Bosna Hersek"te Yugoslav Halk Ordusu desteğinde Sırp paramiliter grupların katliamlarını durdurma üzerine yapılmış. Kosova"da ise iç güvenliği sağlayan ve halka baskı yapan Sırp polis ve askerinin çekilmesine yönelik olmuştur. Sonucunda Bosna Hersek toprak bütünlüğünü korumuş ve Kosova bağımsızlığını kazanmıştır.

Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer nokta ise; Bosna ve Kosova bağımsız ülke olmasına rağmen yönetimleri BM"nin atadığı temsilcilerle paylaşarak yürütmektedirler.

Bütün bunlara rağmen Bosna ve Kosova"nın yanı sıra soruna taraf olan bölge ülkelerinin de başta AB"ne üye olmak üzere bölgesel ve küresel ittifaklar içinde yer alma umudu olmasaydı, kısa sürede yeni çatışmalar kaçınılmazdı.

Suriye sorununda da arzu edilen; uzlaşmanın ardından çatışmaların hemen durmasıdır. Zor gözükmesine rağmen; bunun gerçekleşebilmesi için başta Rusya ve ABD olmak üzere bölge ülkelerinin ve tarafların barışı samimi bir biçimde talep etmesi, bunun için çaba göstermesi gerekir.

Değilse; egemen güçlerin baskılarıyla kısa sürede barış oluşmuş gibi gözükecek ama uzun vadede derinleşen mezhebi ve etnik nefret, Afganistan, Pakistan, Irak ve Libya örneklerin de olduğu gibi bir kan davası dönemini başlatacaktır. Bu ülkelerde her sabah güne farklı mezheplerin camilerine veya pazar yerlerine konan bomba haberleriyle başlıyoruz.

Suriye sorununa acil çözüm bulunmazsa bölge ülkelerinin farklılaşan çıkarları ve ilişkileri savaşın yayılmasını tetikleyecektir. Orta Doğu"da dini, mezhebi ve etnik bir savaş kapıda. Bu savaş sadece gerginlikten medet umanlara yarayacak.

Unutmamak gerekir ki: küresel krizin bölgesel tezahüründe Müslümanlar belirleyici değil sadece taraf ve enstrümandırlar.

Barış girişimlerinin akamete uğramasının sonuçlarını Cuma günü yazmıştım.

Bu son fırsat bu kez başarılamazsa Suriye ölecek. Suriye"nin ölümünün vebali bölgeden dünyaya yayılacaktır.

Tarafların yaşananlarla ilgili birbirini suçlamasıyla varılacak bir nokta yok. Hatalı davrananları tarih yazacak. Barış sonrası savaş suçu işleyenler ve destekçileri Lahey adalet divanına gönderilmeli.

Her geçen gün bir önceki günü aratır mahiyettedir.

11 yıl önce
Barış başarılamazsa Suriye ölecek
Nova’nın bagajı
Tesettürden modaya
“Karşı konulmaz çöküş” tarihi...
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”