|
Bir karga hikâyesi

Karakış bastırdığında ve her yer beyaza büründüğünde tatil beldelerinde olanları bir sevinç kaplar. Ama yeterli ısınma ve korunma malzemesine sahip olmayanlar, evsizler, sokak ve yabani hayvanlar için bir azaba dönüşür.

Hayat, zenginlik içinde olanla yoksulun, sağlıklı olanla hastanın ve yönetenle yönetilenin birbirleriyle sınanmasıdır. Sınavın başarıyla verilmesi sevgi, adalet, merhamet, paylaşım ve şükürle olmaktadır.

Medeniyetimiz hayatı paylaştıklarımıza karşı bizi sorumlu tutuyor.

Hayatımızın huzur içinde geçmesinin en önemli dinamiğinin; medeniyetimizin üzerimize yüklediği görevi yerine getirmekle mümkün olacağına inanıyoruz.

Açlıktan ve soğuktan ölenlerden de hesaba çekileceğimizi bilmemiz gerekiyor. İster insan olsun ister hayvan olsun sevgisiz, adaletsiz ve merhametsiz yönetimlerden, davranışlardan dolayı mağdur olmuşların hesabı idarecilerden sorulacak.

Hz. Ömer (r.a) "Nil Nehri''nin kenarında bir kuzuyu kurt kapsa, bunun hesabını Allah (c.c) Hz. Ömer''den soracak" diyor.

Geçen günlerde "Kars"ın Sarıkamış ilçesinde soğuk havada yiyecek bulmakta güçlük çeken kargalar, marketten cips paketlerini çalıp yedikleri" ile ilgili haber okumuştum.

İş yeri sahibi "Kargalar acıktıkları için günde 5-10 tane cips paketi çalıyorlar. Biz de çalmasınlar diye nöbet tutuyoruz" diyor.

Bazı gazeteler kargaların zekâsına vurgu yaptılar. Aslında sade ve biraz da mizah dolu bir haberdi. Karga kovalama öyküleri ile büyümüştük.

Haber dikkatimi çekmişti. Gerçekte kış ağır geçtiğinde insanlar ve evcil hayvanların dışındaki canlılar hayatlarını nasıl sürdürürler? Onları açlıktan ve donmaktan kim korur?

Bizler yalnızca hanemizde veya yakınımızda olanlardan sorumlu değildik. Allah insanı yeryüzünün halifesi kıldığına göre: herkes yeryüzünde olan biten her şeyden sorumludur.

Bu düşünceler içinde Kars Sarıkamış"ta vakanın geçtiği market sahibinin telefonunu bulmak için araştırmaya başladım. Sarıkamış Belediye Başkanını aradım yönlendirmesiyle haberi yapan Anadolu Ajansına bağlı gazeteciye ulaştım. Gazeteci Hüseyin Demirci vasıtasıyla market sahibi Gökhan Üstündağ"la görüştüm ve "kargaların çaldıkları cipsleri ve kış bitinceye kadar çalacaklarının da bedelini ödemek istediğimi" söyledim. Gökhan Bey, kargaların hırsızlığından rahatsız olmadıkların, her şeye rağmen onları beslediklerini: haberle aslında karakışta yaban hayata dikkat çekmek istediklerini söyledi. Bundan duyduğum memnuniyeti kendisine söyledim.

Ülkemizin bazı bölgelerinde kışın yiyecek bulunmama ihtimali üzerine doğaya yabani hayvanlar için et, ot ve yem bırakılmakta.

Yaşam koşulları zorlaştığı zaman hepimizde büyük bir hassasiyet gelişmeli. Evcil ve yabani hayvanların durumu nicedir diye düşünmek zorundayız.

Geçmiş dönemlerde insanlar ve evcil hayvanların yararına vakıflar kurulmuştu. Yabani hayvanlar için de hatta.

Anlatılanlara göre Peygamber Efendimizin bir kedisi varmış ve adı Müezza imiş. Hz. Peygamberimiz kedisini o kadar çok severmiş ki; Müezza bir gün sedirde oturan Hz. Peygamberimizin giysisinin ucunda uyuya kalınca kediye kıyamayan Hz. Peygamberimiz, giysisini keserek sedirden kalkmayı tercih etmiştir.

Akarsuyu ibadete hazırlık için kullanan bir insana Hz. Peygamberimiz (sav) "suyu israf etmemesini" buyurur. Hz. Ömer"e (r.a) kıyamet koptuğu anda ne yapalım diye sorulduğunda "ağaç dikiniz" diye cevaplar.

Her gün sokaklarda insanlar tarafından darp edilmiş veya arabaların çarptığı köpekler ve kediler görebiliriz.

Birbirimize karşı sevginin ve merhametin azaldığı bir dünyada; hayvanlar için bunu istemek fazla olduğunu biliyorum.

Sanayileşme ile birlikte gelişen hayat insana refah sunarken, hayvanların ve bitkilerin hayatını tehdit etmektedir.

Bizim medeniyetimiz: doğaya boyun eğdirmek için onunla savaşma yerine, uyumlu bir hayatı kurgular.

Örneklemem gerekirse:

Her yıl Eylül ayında göçmen kuşların göçü esnasında Atatürk havaalanında uçuşlar aksamaktadır.

Bizim medeniyetimiz göçmen kuşların ve yabani hayvanların göç yollarını dikkate alarak hareket eder. Göç yollarında havaalanı inşa edemez ve kesintisiz otoyol yapamaz.

Batıda belirli kilometrelerde yabani hayvanların ulaşımını sağlamak için otoyollarda yakın bir zamanda alt geçitler inşa edilmeye başlandı.

Bizim medeniyetimiz serçe kuşların uçuş yüksekliğini dikkate alarak bina tasarlar. Güneşin doğuş ve batış, rüzgârın esiş istikametleri ayrıca not edilmesi gerekir.

Kedi için giysisini kesen bir Peygamberin bağlıları hayatı mesajıyla düzenlerler.

11 yıl önce
Bir karga hikâyesi
7,5 milyonu aşan kamu personeli ve emeklilerinin seçimlere etkisi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir