|
Dinamitin fitili ateşlendi…

Dünya yeni bir döneme girdi. Seçimlere giden ülkelerde partiler seçmen ilgisini artırmak için gerilim ve saldırı dilini kullanmaya başladılar. Gerilim ve saldırı dili 1950"lı yıllardan bugüne kadar dünya üzerinde ençok İsrail"in işine yaradı. İsrail"deki siyasi partiler seçimi kazanabilmek için gerilim ve savaş diline ihtiyaç duydular.

İsrail"in dışında bir yıldır AB üyesi Fransa, Hollanda, Belçika ve Yunanistan"da yapılan seçimlerde de gerilim dilini kullanan siyasi partiler önemli oy kazandılar.

Artık siyasi, dini, etnik ve ekonomik sorunlar bu dili besliyor ve baş döndürücü bir hızla siyasette barışı tehdit eden bu dil hâkim oluyor.

ABD Başkanı Barack Obama"nın 17-20 Kasım tarihleri arasında Tayland, Myanmar ve Kamboçya''ya yapacağı ziyarette; insan hakları ve azınlık sorunları ile ilgili mesajlar vermesi bekleniyor. Bu alanda önümüzdeki günlerde de yeni gelişmelerin olması kaçınılmaz.

Bu gelişmeler en çok İsrail"in seçim sürecini ve Orta Doğu"nun yeniden yapılanması üzerine etkili olacak.

İsrail "22 Ocak 2013"de" yapılmak üzere erken seçim kararı aldığı andan itibaren bölgede şiddetin tozu artmaya başladı.

Arap dünyasına ki değişim, Rusya"nın Orta Doğu siyaseti, ABD seçim sonuçları, Türkiye ilişkileri ve Filistin yönetiminin gözlemci statüsünde bağımsız devlet olmak için izlediği yol İsrail"in seçim sonuçlarını etkilemesi bekleniyordu.

Güvenlik endişesiyle karşı karşıya kalan bir seçmenin bölgesel ve küresel değişimi düşünme ihtimali yok denecek kadar azdır. İsrail hükümeti saldırgan bir tavrın seçmeni daha çok etkileyeceğini düşünüyor anlaşılan.

24 Ekim"de İsrail"den kalkan 4 F-15 savaş uçağı, havada yakıt ikmali yaparak Kızıldeniz aşıp Sudan"ın başkenti Hartum"da bulunan Yermuk Askeri Fabrikası ve mühimmat depolarını vurdu.

İsrailli yetkililer Sudan"ın bu fabrikada İran için El Şahab füzelerini ürettiğini ve depolarda da Gazze"ye Hamas"a gönderilecek silahlar olduğunu iddia etmişlerdi.

İsrail, Sudan"a harekât düzenlemekle 1600 kilometre uzaklıkta bulunan İran"a da gözdağı vermekteydi.

Uygar dünya Sudan"a yapılan bu saldırıyı kınamadı. Sadece uygar dünya değil İslam dünyasından da ciddiye alınacak bir tepki yükselmedi.

Üç gün önce İsrail iki kez de Suriye"ye saldırdı. İlginç olan bu konuda Sudan"a yönelik saldırıda olduğu gibi hiçbir tepki ortaya çıkmadı. Ne İslam İşbirliği Teşkilatı"ndan ne de Arap Ligi"nden. Beşar Esad ve Baas yönetimine karşı mücadele içinde olabiliriz; ama bu İsrail"e Suriye topraklarına saldırma meşruiyeti sağlamaz.

İsrail son birkaç gündür Gazze"yi kara, hava ve denizden bombalamaya başladı.

"Bulut Sütunu" adı verilen saldırıda 3"ü çocuk 13 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı. Ölenler arasında Hamas"ın askeri kanadı İzzettin el Kassam"ın komutanlarından Ahmed Al Caberi"de bulunuyordu. Hamas yetkilileri bu saldırıya cevap verileceğini açıkladılar ve misilleme de bulundular.

Hamas lideri Halid Meş''al Sudan''ın başkenti Hartum''da İslami Hareket Kongresi''nde "Ahmed el Caberi şehit oldu ve ahirete intikal etti. O ölmedi, yok olmadı ancak siz, Siyonistler yok olacaksınız. İsrail işgalci ve tecavüzcü bir devlettir. İşgalciler hür halkları kontrolü altına alamaz, onlara boyun eğdiremez. Hamas ümmetin kurduğu bir teşkilattır. Onu siz Siyonistler yok edemezsiniz. Bu gün Ahmed el Caberi''yi yarın Halid Meşal''i öldürebilirsiniz. Ancak sonunda Kudüs bizim olacaktır." dedi.

Gelişmeler bundan sonra İsrail için hiçbir şeyin kolay olmayacağını gösteriyor. Yeni bir durumla karşı karşıyayız.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu saldırıların devam edeceğini açıkladı. Hedefte Hamas"ın Gazze Başbakanı İsmail Heniye"nin olduğu iddia ediliyor. Her şey seçimin kazanılması ve barışın oluşmasının engellenmesi için yapılıyor.

Geçmiş dönemlerde de İsrail hükümetleri seçimleri kazanmak için savaşın diline başvuruyordu. Bugün de aynı.

İsrailli siyasiler şunu bilmelidir. Bu "savaş diline" başvurdukları son seçim olacak.

Dinamitin fitili ateşlendi. Yeni bir Orta Doğu savaşının eşiğinde duruyoruz.

11 yıl önce
Dinamitin fitili ateşlendi…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi