|
İbrahim içimdeki putları devir

İpi kopmuş tespih taneleri ortalığa nasıl saçılırsa öylesine bir durumda Müslümanlar. İki gün sonra Kurban Bayramı"nı idrak edeceğiz. Hepimiz sabah erkenden camilere doluşacağız. Akrabalarımız ve dostlarımızla bayramlaşma sevinci yaşayacak, ardından kurban kesenler kurbanlıklarının başına koşacak, kesemeyenler ise ya mezarlıklara ölmüş yakınlarını ziyaret edecekler, ya da evlerine dönecekler.

Bu bayram mezarlık ziyareti yapanlar bir öncekinden daha fazla olacak. Her gün yüzlerce insan ya çatışma alanlarında veya bombalı saldırılar sonucu öldürülüyor.

İslam Dünyası karanlık bir dönemden geçiyor. Kur"an"ın emrettiği kurallara uyan yok. Gelenek, kabile asabiyetleri ve mezhebi farklılıklar dinin yerine ikame edilmiş durumda. Herkes çıkarlarına uygun olacak şekilde davranıyor. Din sadece amaçlara hizmet ettiği sürece bir anlam ifade ediyor.

Âlimler ve müftüler kendi kabile veya mezhep anlayışlarına uygun fetvalar veriyorlar. Herkes bağlılarını veya mesajından etkilenenleri kan akıtmaya davet ediyor.

Bu yazıyı okuduğunuz anlarda Afganistan"dan Pakistan"a, Irak"a, Suriye"ye, Lübnan"a, Mısır"a, Libya"ya ve Somali"ye kadar geniş bir coğrafyada meydanlara, çarşılara veya camilere konulan bombalar sonucu ölen Müslümanların haberlerini almış olacağız. Ne hazindir ki hiç ürpermeyeceğiz. Bugün bu da olur mu demeyeceğiz. Her şey kanıksanmış durumda.

Geçtiğimiz aylarda Müslüman bir din adamı Şii"lerin kanlarını helal kılmıştı, birkaç gün önce de Mısır"da kendi iradesine sahip çıkmak için meydanlara çıkmış silahsız insanların öldürülmesinin kutlu bir cihad olduğunu söyleyen bir müftünün açıklamalarını okuduk. Şiiler Sünniler için, Sünniler Şiiler için Selefiler her ikisi için fetva verebilmektedirler.

Böylesi bir dünyada Müslümanlar selamdan, adaletten, merhametten ve dürüstlükten nasıl bahsedecekler? Bu nasıl bir dindir ki farklı düşünce ve inanç içinde olan masum insanların öldürülmesine izin verebiliyor? Bu ne tür cinnet halidir?

Bayram namazına gidenler insanlar camilerine bomba konulup konulmayacağına dair nasıl bir tedirginlik içinde namazlarını kılacaklar kim bilir?

Hani inandığımız din öldürmeyi değil diriltmeyi öneriyordu. Bir insanı dirilten bütün insanlığı diriltmiş gibiydi.

Ya İslam dünyasının liderleri veya yöneticileri? Onlarca korumayla bayram namazına gidecekler. Oysa Alija İzetbegoviç savaş zamanında bile korumasız camiye gidebilmekteydi.

İslam dünyasındaki yöneticiler de âlimlerinden farklı değiller; kendi iktidarlarının devam etmesi için her türlü haksızlığa, adaletsizliğe, merhametsizliğe ve hileye başvurmaktadırlar.

Allah"ın Resulü"nün getirdiği mesajla insana kul olmaktan çıkıp özgürleşen insanı tekrar ikbal beklentisi içine sokarak iktidarlarına ve kula kul ederek köleleştirmektedirler.

Unutmamamız gerekir ki ebediyen devam eden bir iktidar yoktur. İla nihayet her saltanat önce milletin ardından Allah"ın huzurunda hesap verecektir.

Bunun içindir ki adil yöneticiler onca meşguliyet içinde yanlış davranışta bulunmamaları için var edenin Allah olduğunu, hesap gününü hatırlatmaları için bir kısım insanları görevlendirirlerdi ve onlara sürekli "Mağrur olma senden büyük Allah var" sözünü söyletirlerdi.

Bugünkü yöneticilerden bu tür davranışı talep eden kaç kişi kaldı ki; ayrıca bu sözü hatırlatacak? Doğrunun söylenmesine bile tahammülümüz yok. Sadece yaptıklarımızın övülmesini istiyoruz.

Bu dünyadan nice âlimler, kanaat önderleri ve siyasiler geçti. Onları hatırlayan kaç kişi kaldı. Sadece adalet veya zulümle hükmedenler unutulmadı. Önemli olan ise adımızın tarihe nasıl geçeceğine karar vermemiz.

Bilirim ümitsizlik haram bize. Bu bayramda da geleceğe dair umutları yazmak isterdim. Aydınlık bir gelecek her gün biraz da karanlıklaşıyor.

Müslümanların esaslı bir özeleştiriye ihtiyaçları var. Dinden neyi anlamamız gerektiğine, dinin neyi öncelediğine yeniden bakmamız gerekir. Müslümanlığımızı yeniden gözden geçirmek zorundayız.

Barışın, esenliğin ve kardeşliğin dilini yaygınlaştırmalıyız. Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görmeliyiz. Nasıl inanırsa inansın, nasıl yaşarsa yaşasın insanı merkeze alan bir dünya inşa etmeliyiz. Dürüstlükten, adaletten ve merhametten taviz vermemeliyiz.

Umarım bu bayram buna vesile olur. Bayramınızı tebrik ediyorum. Bayramınız Hz. İbrahim, Hz. Hacer ve Hz. İsmail"in gibi olsun.

Asaf Halet Çelebi"nin şiiri duamdır:

"İbrâhîm

içimdeki putları devir

elindeki baltayla."

11 yıl önce
İbrahim içimdeki putları devir
Müslüman sanatlarındaki farklar
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit