|
İnsanlık hafızasına kazınmak: Yeryüzü Doktorları…

Durgun bir suya taş attığınızda ilk dairenin oluşması ve kıyıya ulaşması gibi; insan olmak yerelden, bölgesele ve oradan yeryüzünün her köşesine bir sorumluluk sahibi kılıyor.

Bir kaza atlattığımız zaman ilk anda "Verilmiş sadakamız varmış" deriz. Hayatımızın daha huzurlu geçmesinin en önemli dinamiği başkasına yardım etmekten geçmektedir. Sadaka sadece maddi bir yardım değil; tebessüm de bir sadakadır. Biz biliriz ki neyi ve nasıl bağışlarsak Allah bizi oradan bereketlendirecektir.

Geçmiş dönemlerin en önemli medeniyet temsilcileri ve taşıyıcıları sanatkârlar, zanaatkârlar ve tüccarlardı. Kapitalist ahlakın hayata hükmetmeye başlamasıyla tüccarlar bu özelliklerini büyük oranda kaybettiler. Bugün bu görevi hekimler almıştır. Şifaya aracılık etmenin yanısıra bir temsil misyonu üstlendiler.

Bu duygular içinde bir grup gönüllü hekim 2000 yılında bir organizasyon kurmaya karar verdi. Yeryüzünde yoksulluk, doğal afetler ve savaşlardan etkilenen insanlara sağlık yardımını amaçlayan bir yapı olacaktı.

Bu gönüllü organizasyonun kurumsallaşmasını, adının "Yeryüzü Doktorları" olmasını Dr. Ahmet Özdemir teklif etti ve kurucu başkanı oldu. 2000"de İngiltere"de sekretaryası oluşturulan kuruluş 2004"de ülkemizde dernekleşti. Dr. Özdemir, Hayat Vakfı"nda gönüllü misyonuna sahip çıkacak medeniyet perspektifine sahip hekimleri yetiştirmek ve desteklemekle meşgul. İngiltere"deki organizasyonu Somali Mogadişu Büyükelçimiz Dr. Kani Torun yürütmüştü.

Yeryüzü Doktorları,13 yıldır yeryüzü coğrafyasında sağlık yardımına muhtaç insanların dillerine, dinlerine, ırklarına ve etnik yapılarına bakmadan gönüllülerin desteğiyle yardım ellerini uzatıyor. Prof. Dr. İhsan Karaman uzun bir zaman diliminde Yeryüzü Doktorları"nın başkanlığını başarılı bir şekilde yürüttü ve gönüllü hekim olarak çalıştı. 2013"de bayrağı Dr. Kerem Kınık"a devretti.

2004"de deprem ve ardından tsunami felaketine uğrayan Endonezya"nın Ace, Sumatra"nın Banda Ache"şehrine giderek oradaki felaketzedelerin yaralarını sarmaya çalışmıştık. Ardından 2005"de Azad Keşmir"de Muzafferabad depremine koşmuş aylarca oradaki depremzedelere sağlık hizmetleri vermiştik.

2007"de Filistin Batı Şeria"nın El Halil şehrinde Prof. Dr. Harun Cansız, Prof. Dr. Ethem Güneren ve ekibiyle birlikte "Gülümseyen Çocuklar Projesi" kapsamında; doğuştan dudak damak yarığı hastalığından mustarip çocukların ameliyatlarını yapmıştık. Tedavilerin sonunda çocukların aynaya bakma heyecanları unutulur gibi değildi, ailelerinin sevinci de.

2005"de dünyanın gündemine siyasi bir sorun olarak henüz girmeden Sudan"ın Darfur eyaletinin en ücra şehri El Geneina"ya Prof. Dr. Harun Cansız, Dr. Erhan Sarışın, Dr. Ali Murat Yılmaz ve Op. Dr. Mehmet Sait Özsoy"la birlikte gitmiştik. Elektriği olmayan bu şehirde Türk hekimler geldi sözü kulaktan kulağa yayılmıştı. Hasta bakmak üzere hastaneye gittiğimizde yüzlerce insanı bizi beklerken gördük. Bekleyenlerin büyük bir bölümü "Türk hekimlerini görmek" için gelmişti. Adeta yüz yıl sonra kardeşlerin buluşmasıydı.

Ya "Umut Menekşeleri" projesi: Afrika"da, çoğu kırsal alanda ve çöllerde yaşayan birçok kadın yardımsız ve zorlanarak doğum yapma mecburiyetinde kalıyorlar. Böyle bir ortamda fistül sorunu oluşabiliyor. Bu sorun kadınları sosyal hayatın dışına itiyor. Nijer Maradi kentinde kurulan hastaneyle ve ülkemizden giden gönüllü doktorlar vasıtasıyla yüzlerce kadın tedavi edilerek sosyal hayata kazandırıldı. Onlar artık yavrularına büyük bir şefkatle sarılıyorlar.

"Afrika Hayat Operasyonu" ve "''Afrika Göz Nuru" projesiyle başta Somali ve Sudan olmak üzere Demokratik Kongo, Kenya, Gine Bissau… gibi birçok ülkede sağlık hizmetleri sunulmaya çalışılıyor.

Yeryüzü Doktorları gönüllüleri sağlık yardımına ihtiyaç hissedilen coğrafyalarda mesleklerinin sadakasını ödüyorlar ve öykü oluşturuyorlar.

Başarılı öyküler oluşturmuş Havva Sula, Sare Davutoğlu, Mehmet Akif Kaygusuz, Orhan Alimoğlu, Murtaza Yetiş, Yahyahan Güney, Orhan Yalçın, Mücahit Görgeç, Mustafa Karadeniz, Muhammed Karabacak, M. İlker Bilgiç … gibi yüzlerce Yeryüzü Doktorları gönüllüsü arkadaşımızın adlarını kayıt düşmek isterdim. Yer darlığımın mazeretine sığınıyorum. Bilinmesini isterim ki; onlar oluşturdukları öykülerle insanlık hafızasına kazınıyorlar.

Bağışçılar ve gönüllü yetiştirenler "Orada ve her yerde" oluşan öykülerin mimarlarıdırlar.

Cuma gecesi yeni bir görev kolu olarak Filistin Gazze"ye doğru yola çıktık. Ne kadar zamandır Gazze"ye gidip geldiğimi bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da her gelişimde ayrı bir heyecan duyduğumdur. Gazze herkes gibi benim için de özeldir.

İstendiği zaman vermek güzel bir davranış olabilir; fakat istenmeden, ihtiyacı hissederek vermek çok daha anlamlıdır.

11 yıl önce
İnsanlık hafızasına kazınmak: Yeryüzü Doktorları…
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî