|
Savaş ya da barış?

Geçen yazımızda sormuştuk: Ukrayna"daki gelişmeler Batı"nın iç savaşı mı?

Batı denildiğinde ne anladığımızı ortaya koymalıyız ki, sonrasında iç savaşını ele alalım.

Batı denildiğinde ilk olarak ABD, AB ve Japonya ittifakıyla, büyük sermaye grupları akla gelmektedir. Peki, bu cephe içinde ne tür bir çatışma bulunmaktadır?

Siyasi ve ekonomik açıdan Batı dünyasında iki anlayış çatışmaktadır. Özetlersek:

Siyasi anlamda:

Birinci görüş; tüm dünya halklarının başarılabildiği ölçüde barış ve esenlik içinde özgür bir ortamda yaşamalarını sağlayarak; çatışmaları barışçıl şekilde çözmek veya en azından çatışma alanlarını daraltmayı hedeflemekte.

İkicisi görüş ise; Batı dünyasının dışındaki coğrafyalarda huzursuzluğu, gerilimi, çatışmayı ve vekâlet savaşlarını teşvik etmek, bunun sonucunda tüm dünyayı kontrol altında tutmayı amaç edinmektedir.

Ekonomik anlamda:

Birinci görüş: Batı dünyası, dünya kaynaklarını yeterince sömürerek bir noktaya geldi. Dünyanın gidişatını, huzursuz kitlelerin artışını da hesap ederek; özgürlükçü bir anlayışın egemen olması ve adil paylaşım vasatının oluşturulması gerektiğini düşünmektedir.

İkinci görüş: Gerilimleri derinleştirip, çatışma alanlarını çoğaltarak ve vekâlet savaşları çıkartarak kendilerine olan bağımlılığın devamını istemektedirler.

Soğuk savaş döneminden sonra ilk defa ABD-Rusya Suriye sorununda eşit ortaklar olarak masaya oturdular. Obama ve Putin"in anlaşma çabaları, İran ve ABD uzlaşması için adımların atılması mevcut çatışmacı anlayıştan çıkılmakta olduğu düşüncesini hâkim kılmıştı.

Bunun engellenmesi için Rusya"nın bölgesel sorunların içine çekilmesi gerekirdi. Ukrayna bu anlamda bulunmaz bir fırsattı. Rusya yapılan hamleyi gördü ve Kırım başta olmak üzere Güneydoğu Ukrayna"ya ilhak etti. Kanaatimce Obama yönetimi ve destekçileri Ukrayna krizinin bu aşamaya gelmesini arzu etmemişlerdi.

Rusya"nın Ukrayna siyaseti, ABD"de ve Avrupa"da ele alınış biçimi itibariyle şovenist duyguların daha ön plana çıkmasına neden oldu. Ukrayna krizi daha da derinleşirse önümüzdeki yıllarda Batı"da yapılacak seçimlerde sağcı partiler ve çatışmacı anlayış önemli mevzi kazanmış olacak.

Batı dünyası Rusya"nın hamlesine Suriye üzerinden cevap vermeye çalışıyor. ABD Suriye Ulusal Konseyi"nin Washington"daki bürosunu diplomatik misyon olarak kabul ettiğini açıklaması, barışı önceleyen anlayışın direncinin kırılmakta olduğunu gösteriyor.

Çatışmacı anlayış soğuk savaş döneminin siyasetlerine geri dönüşün zeminini oluşturmaya çalışıyor.

Tüm yaşananlara rağmen; bugüne kadar dünyaya yön veren büyük sermaye gruplarının devri artık kapanmak üzeredir ve bu grupların yürüttüğü vekâlet savaşlarının da sonuna yaklaşılmakta.

Dünya, gelişen ve yaygınlaşan iletişim ağlarıyla daha kolektif hareket eden, özgürlükçü bir anlayışa doğru kayıyor.

İslam Dünyası"nın dışında artık hiç kimse büyük sermaye gruplarının oluşturduğu seçkinci sınıfların yönlendirdiği iktidarların korunması ve sürdürülmesi için açılan savaşlarda ölmek istemiyor.

Bugün ABD ve AB, kendi ve büyük sermaye gruplarının çıkarlar için savaştırdığı askerlerin yüzde kaçı o sınıfa mensup ailelerin çocuklarıdır.

Büyük sermaye grupları gelmekte olan reformcu dünyayı gördükleri için İslam dünyasının dışında son vekâlet savaşını Ukrayna"da deniyorlar.

Rusya Ukrayna"da elde edebileceğinden fazlasını aldı. Bundan öte Ukrayna halkını güçsüz gösterecek ve Ruslara düşman edecek yeni eylemlerin peşinde olmayacak. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin vekâlet savaşını görmüş olmalı ki; Ukrayna"nın Lugansk ve Donestk şehirlerinde bugün yapılması gereken referandumun ertelenmesini talep etti.

Bu talebe rağmen Rusya yanlısı başıbozuk ve avangart güçler iradelerini hemen teslim etmek istemiyorlar. Putin"i sevdiklerini ama referandumun yapılacağını açıkladılar.

Birinci ihtimal bu güçler vekâlet savaşını örtmek ve kendilerini irade sahibi gibi göstermek istiyor olabilirler.

İkinci ihtimal Avrupa"dan çok Avrupacı Sağ Sektör gibi, Rusya"dan çok Rusyacı bir anlayışa sahip olabilirler.

Ukrayna krizinin çözüm tarzı, Ukrayna"nın geleceğini, Ukrayna"nın geleceği Avrasya"nın geleceğini, Avrasya"nın geleceği ise dünyanın gidişatını belirleyecek. Savaş ya da barış.

Geleceğin dünyası totaliter yönetimlerin sona erdiği, kolektif akla yönelen, adaletli, özgürlükçü, merhametli, dayanışmacı ve paylaşımcı bir dünya olacaktır.

10 yıl önce
default-profile-img
Savaş ya da barış?
Söylemeye diliniz mi varmıyor; adalara çıkarma yapan kim?
Bloomberg ve Reuters Türkiye’ye psikolojik harp mi uyguladı?
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?