|
Tüketici bilgilenme hakkını istiyor

4077 Sayılı Tüketici Kanunu''nda değişiklik öngören taslakta gördüğüm ciddi yanlışları gündeme getirecek, bu günden itibaren, tüketicileri ilgilendiren taslak metninden birer ikişer maddeyi büyüteçe alacağım. Bunu yaparken kendi görüşlerimle yetinmeyecek, zaman zaman konuyla ilgili sivil toplum örgütü temsilcilerinin ve uzmanların fikirlerini de sunacağım. Bakanlık yetkilileri değişiklik konusunda halkın çıkarları adına Kanun''un öngörülen haliyle değişimini sağlayarak telafisi mümkün olmayan bir adım atmadan önce yazılarımızı takip ederlerse tüketicinin, kelimenin gerçek anlamıyla korunması için görevlerini yerine getirmiş olacaklardır.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığında ve Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü nezdinde bu dönemde, tüketicilerin kendilerini ilgilendiren gelişmelerden haberdar edilmeleri konusunda ciddi yanlışlar yapıldığı son Tüketici Konseyi toplantısında açıkça ortaya çıktı. Tam da krizin patlak verdiği günlerde, sessiz sedasız düzenlenen Konseyde kapıların tüketicilere kapatılması akla şu soruyu getiriyor; geçim derdinden bunalan halkın tepkisinden mi korkuluyor?

Tüketicinin evrensel olarak kabul görmüş bilgilenme ve sesini duyurma hakkının önüne konacak engellerin er ya da geç yıkılmaya mahkum olduğunu hatırlatarak bir deyimle bu konuyu şimdilik kapatmak istiyorum; "korkunun ecele faydası yoktur."

Gelelim bir başka konuya... Konseye yoğun uğraşlardan sonra ancak gözlemci sıfatıyla izleyebilen ve bu yüzden Bakanlığa dava açan Müstakil Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent Deniz''in bir gözlemi de oldukça düşündürücü. Bülent Deniz, Bakanlığın (tabii ki elimize ulaşmayan) 2000 Yılı Faaliyet Raporu Kitabında "Bilinçli Alışverişte Temel İlkeler" adıyla hazırlanan bir broşürün(bu broşürü de görmedik) bir milyon adet dağıtım yapıldığını bildirdiğini anlatıyor ve dağıtımın kime yapıldığı konusunda ciddi soru işaretleri olduğunu ifade ediyor. Deniz, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü''ne defalarca yazı gönderdiklerini, 3000''i aşkın üyenin hiç olmazsa bir bölümü olan tüketicilere broşürün dağıtımını fahri olarak üstlenme yönünde ısrarlı taleplerine rağmen hiçbir cevap alamadıklarını belirtiyor.

Soru işaretleri giderek büyüyor...

Tüketici Kanunu böyle değişmesin!

Bugün Bakanlığın, değişiklik yapılması konusunu gündeme getirdiği 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun''un 24''üncü maddesinin aslını ve taslaktaki şeklini büyüteçe alalım:

Bu maddede, satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması durumunda Bakanlık veya tüketici örgütlerinin, ayıplı seri malın üretiminin ve satışının durdurulması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için dava açabileceği belirtilmektedir. Son taslak metnine yüzeysel olarak bakılınca, bu konuda tüketicilere ve onları temsil eden örgütlere bazı kazanımlar vaadediliyor gibi gelebilir. Ancak durum böyle değil. Yıllar önce televizyonda tüketici programı hazırlarken, gelen şikayetler üzerine tüketici derneğinden bir yetkiliyle birlikte piyasadan çeşitli markaların su numunelerini alıp test için Tarım Bakanlığı''nın Laboratuvarlarına vermiştik. Normal olarak numune sonuçlarını almak istediğimi bildirdiğimde, Laboratuvar Müdürü sonucu öğrenmemizin mümkün olmadığını ifade etmişti. Bugün de uygulamada değişen pek fazla şey yok.

Ayrıca mesela bir elektronik cihazı test ettirmenin maliyeti, tek merci olan Teknik Üniversite Laboratuvarında kaça patlar? Bu soru da önemli... Bu değerin milyarlarla ifade edildiğini ve tüketicilerin ve hatta derneklerin gelirleriyle bağdaşmadığını biliyorum.

Diyebilirsiniz ki bağımsız ve özel laboratuvarlar bu işi göremez mi? Hayır efendim! halen yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre; Bu mercilerden alınacak analiz raporu "adli-idari işlemlerde... kullanılamaz." Yani sadece merakınız (!) için kullanılır...

23 yıl önce
Tüketici bilgilenme hakkını istiyor
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle