|
Paşa olmasın da...

Cumhurbaşkanlığı tartışmalarında bir sivil bir de asker adayı bulunan DYP''de milletvekilleri daha şimdiden ikiye bölündü. Kimi DYP''liler "Güreş Paşa tam bir devlet adamı" sözleriyle Doğan Güreş''in adaylığına sıcak bakıyorlar. Milletvekillerinden bazıları ise "Aman asker kökenli olmasın" diyerek aylar öncesinden Demirel''in koltuğuna göz diken Kamer Genç''e bile destek olabileceklerini şaka yollu söylüyorlar. Her Cumhurbaşkanlığı seçiminde askerlerin hgündeme gelmesine tepki gösteren DYP''li bir milletvekili, 28 Şubat sürecinde partisinin de büyük mağduriyet yaşadığını hatırlatarak, "Güreş Paşa''nın karşısında gerekirse Kamer Genç''i bile desteklerim, onca badireden sonra asker kökenli bir adayı içime sindiremem, bu saygı duyduğum Doğan Paşa da olsa" diyor.

Cumhurbaşkanı seçilecek, seç !

Milletçe biz de diyorduk ki, "Cumhur''un başına baş lazım, seçimler eli kulağında, bir eksiğimiz var ama nedir o ?"; bir de baktık nakısa giderilmiş! Somali Fatihi, "Tank Sevdası" romanının baş kahramanı, seçilmiş iktidara karşı tüm zamanların en balansçı, en rijit, en Çevik subayı, ortalığa atılmış, Cumhurbaşkanı olmak istiyor. Üstelik, Meclis''in korunaklı ortamına da sığınmıyor, "Aguşunu açmış, bekliyor millet" vehmiyle, "koyun ortaya sandığı, ak göz, kara göz belli olsun" diye nidalanıyor.

Bir''in; şartları uymadığı için "millet seçsin" dediği elbette herkesin malûmu. Kolayca tahmin edilebileceği gibi, halkın eğilimlerini dikkate almayacakların Top 10 listesi yapılsa eski subay hiç zahmetsiz ilk üçteki yerini alır. Zira seçilmiş iktidarın temsilcilerine takındığı hoşgörüsüz, hatta zaman zaman kaba saba tavırlar o kadar yakın bir geçmişte duruyor ki...

Bu arada Çevik Bir''e televizyon programında tabasbusun envai çeşidini sergileyenlerin, onun çekim alanından kurtulup Medya Center''larda bu defa aldıkları başka talimatlar doğrultusunda kendisiyle inceden inceye kafa bulmaları ya da antidemokratik uygulamalarını ancak şimdi hatırlamaları, Türk medyasının yerlerde sürünen haysiyetini biraz daha aşağılara çekti. Eh, öyle adaya böyle basın !

Çevik Bir olayında bir not daha. Demek ki neymiş, bir daha bazı memurlar, "Laiklik elden gidiyor, rejim tehlikede" diye ağlaştıklarında, kendilerine soracağımız soru şu olacakmış: "Efendi, çok bağırıyorsun da, sen bu çıkışlarını, gerçekten böyle bir tehlike olduğuna inandığından mı, yoksa emeklilikten sonraki şahsi emellerin için mi yapıyorsun?"

En son not: Sergilerde 500 bin liraya satılan kitaplardan "irticanın gizli belgelerini" toplayıp şişinmeli raporlar hazırlayıp cakalı brifingler veren, şeriatçı cikletçi ve kebapçılar icat eden birisinin; Cumhurbaşkanlığı''na aday olması kollektif zekamıza hakaret gibi geliyor. İyisi mi Paşa, paşa paşa evinde otur...

Seçim barajı da AİHM''de

Son olarak Apo davasıyla gündeme bir kez daha gelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, artık Türkiye''nin hemen her tartışmalı konusunda gidilen bir hacet kapısına dönüştü. Daha önce Refah Partisi''nin kapatılması davasını parti yönetiminden önce AİHM''ye götüren Avukat Hacı Ali Özhan, şimdi de 18 Nisan seçimlerindeki yüzde 10''luk ülke barajının TC vatandaşlarının seçme, milletvekili adaylarının da seçilme hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Strazburg''a başvurdu. Özhan dava dilekçesinde, baraj nedeniyle FP''nin fazladan 20, ANAP''ın 15, MHP''nin 12, DSP''nin 11, DYP''nin de 9 milletvekili çıkardığını, bu milletvekillerinin barajın düşük olması halinde HADEP, CHP ve BBP''ye dağılması gerektiği görüşünü savunuyor. Seçimlerde yurtdışındaki vatandaşların bulundukları ülkede oy kullanmalarının da, gerekli düzenleme yapılmayarak engellendiğini, Hazine''den partilere yapılan para yardımında adaletsizlikler bulunduğunu anlatan Avukat Özhan, bütün bu ihlallerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi''nin birden fazla maddesine aykırı olduğunu belirterek, bir sonraki seçimlerde aynı mağduriyetin yaşanmaması için AİHM''nin kanun değişikliği konusunda TC Devleti''ne yol göstererek yardımcı olmasını talep ediyor. Özhan, HADEP, CHP ve BBP Genel Başkanları''nın mahkemece dinlenmesi talebine dilekçesinde yer veriyor. Özhan''ın talebi yüksek mahkemece yerinde görüldüğü takdirde barajın inmesi işten bile değil. Öyle ya, devlet büyüklerimiz, yıllardır en sert tepkilerini esirgemedikleri Apo için bile şimdilerde, "Valla AİHM bilir" dediklerine göre, seçim barajında inilecek yüzde 5''in hiç mi hiç lafı olmaz.

Yılmaz, sanal ortamda da dökülüyor

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, başına geçtiğinden bu yana her seçimde partisini biraz daha küçültüyor. Bu açık başarısızlığa rağmen Yılmaz, partiiçi muhalefeti hiç kaale almıyor. Yılmaz''ın her MKYK toplantısında karşısında oturan amansız muhaliflerinden birisi de Samsun eski Milletvekili Süleyman Yağcıoğlu. Yağcıoğlu, internette açtığı Petek sitesi ile ANAP''ın mevcut yönetimi ile bir yere varılamayacağını anlatıyor. Yağcıoğlu, sitede bir de yönetime ilişkin bir anket düzenlemiş. Buradaki verilere göre, ankete katılan yaklaşık 6 bin kişinin yüzde 80.2''si ANAP''ın yöteminden memnun değil. Yılmaz''ın parti Liderliğini bırakmasını isteyenlerin oranı ise yüzde 80.3. Deneklerin yüzde 80''i de Yılmaz''ın işbaşında kalması halinde partinin ilk seçimde barajın altında kalacağına inanıyor. Ankette ANAP''ın hemen olağanüstü bir kongre yapmasını isteyenlerin oranı ise yüzde 79 olarak gözüküyor.

Düzeltme:

Geçtiğimiz hafta Ankara''dan da MHP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Kalkan''ın Genel Başkan Devlet Bahçeli ile görüşemediğini yazmıştık. Kalkan, böyle bir olay yaşanmadığını bildirdi. Düzeltir, özür dileriz.

٪d سنوات قبل
Paşa olmasın da...
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle