|
TRT"nin Kunta-Kinteleri

Türkiye''de kaçak işçi istihdamı, yaygın bir işdünyası hastalığı. Pekçok "iri yarı kurum" bile zaman zaman sigortasız işçi çalıştırma usûlsüzlüğüne bulaşıyor. Belki, "Eh işte özel sektör, aralarında böyleleri çıkıyor" demek mümkün. Peki, bir resmî kurum olan TRT''nin de kaçak işçi çalıştırmasına ne demeli? TRT yönetcileri yıllardır, akıllarınca yasal bir boşluktan yararlandıklarını düşünerek, sayısı birkaç bini bulan kişiyi sigortasız çalıştırdılar. Şu anda da kurumdaki 500''ü aşkın eleman, "akitli" sıfatı altında sigortasız ve inanılmaz komik paralarla işten işe koşturuluyor. TRT ise elemanları program başına çalıştırdığını iddia ederek, kanundaki hükümden yararlanıyor. Buna göre, sözleşmeli kişi bilinen anlamda iş yapmıyor. Örneğin bu statüdeki çalışanların "sabah 9-akşam 6" zorunluluğu bulunmuyor. Ancak başta Sayısal Gece olmak üzere TRT''nin pekçok iddialı programını kotaran akitli elemanlara, tıpkı kadrolu personel gibi sabah-akşam mesaisi yaptırılıp, ilaveten haftada altı gün çalıştırılıyor. Benzer durum birkaç yıl önce bir ihbarla Çalışma Bakanlığı müfettişlerine gitmiş ve TRT o dönemde 20 milyar lirayı aşkın bir cezayı ödemek zorunda kalmıştı. Tabii, öfkelenen yöneticiler de, kurumda ne kadar akitli varsa işine son verip, yerine yeni çağdaş köleler bulmuştu. TRT''deki akitlilerin hal-i pür melali böyle. Büyük bir ihtimalle sadece Sayısal Gece''nin topladığı reklam gelirlerinin çok küçük bir bölümüyle, kurumdaki bütün akitlileri insanca maaş şöyle dursun, hiç olmazsa sossyal güvenliğe kavuşturmak mümkün olabilir. TRT Genel Müdürü Yücel Yener, TRT''den sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova ve Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan''ın başkentin göbeğindeki bu yüzkarasına söyleyecek birşeyleri herhalde vardır. Zira biz, çocukluğumuzdan bu yana, TRT''nin önce siyah-beyaz tek kanallı, daha sonra da renkli ve çok kanallı ekranlarda, çok bilmiş tipli Devlet Tiyatrosu sanatçıların, "kaçak işçi çalıştırmayın, çalıştıranları ihbar edin" yollu nutuklarının yer aldığı fragmanlar yayınladığını hatırlıyor ve tabii bir hoş oluyoruz.

Kitap fuarında kitap ve yazar düşmanlığı

Geçtiğimiz Salı gecesi sona eren Diyanet Vakfı Kitap Fuarı''nın Ankara ayağı, pekçok ayıba sahne oldu. Önce, Diyanet İşleri Başkanlığı''nın "mühürlemediği" gerekçe gösterilerek, satışına mani olundu, "tehlikeli Kur''an-ı Kerim''ler" ise fuar alanı dışına çıkartıldı. Vakfın gayretkeş yöneticileri, bir azizliği de Erzincan eski Valisi Recep Yazıcıoğlu''na yaptılar. Birey Yayınevi standında kitaplarına imzalayacak olan Yazıcıoğlu için fuar alanına asılan duyuru ve kitap kapağı posterleri indirildi, sadece yayınevine ayrılan standın önüne asılmasına izin verildi. Muhtemel ki, TDV''nin kraldan fazla kralcı yöneticileri, dili sık sık çok keskinleşen Yazıcıoğlu''nun, basının da takip ettiği imza gününde "Majestelerinin Hükümeti"ne karşı bir aykırılık yapmasından çekinmiş olmalıydılar. Fuarda bir başka garip tutum da, Adalet eski Bakanlarından Şevket Kazan''ın "Öncesi ve Sonrasıyla 28 Şubat" isimli kitabına karşı sergilendi. İnsan Yayınları standında bulunan kitabın ismine takan vakıf yöneticileri, yayınevi sorumlularından kitabın kaldırılmasını istediler. Kazan''ın kitabı bir süre ortadan kayboldu, daha sonra vakıf yöneticileri, "bir kitap fuarında bir kitabı yasaklamanının garabeti" konusunda ikna edildiler de, "Öncesi ve Sonrasıyla 28 Şubat" kitabı da, okurlarıyla buluşabildi.

ÜLKÜCÜLER
Öteki Devletin Şehitleri

Gazeteci çift Necdet Pekmezci-Nurşen Büyükyıldız''ın yazdığı "Ülkücüler: Öteki Devletin Şehitleri" isimli kitap, ülkücü camianın bilinmeyen çok fazla yönünü gözler önüne seriyor. Titiz bir araştırmanın ürünü olduğunu, verdiği çarpıcı bilgilerle ortaya koyan kitapta, Susurluk raporunu hazırlayan Kutlu Savaş''ın yıllar önce bir MHP eğitmeni olarak Abdullah Çatlı''ya "Reis" diye hitap ettiğine ilişkin bilgi yer alıyor. Çatlı''yla ilgili pekçok bakir bilginin yer aldığı çalışmada ayrıca, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu''nu, MHP''den ayrıldığı günlerde izlettiren merhum Türkeş''e, Çatlı''nın şu tehditi savurduğu da iddia ediliyor: "Muhsin''i rahat bırak, izletme. Yoksa sana acıların en büyüğü olan evlat acısını yaşatırım." Kitaptaki renkli bir anekdot da kendisinin Atatürk''le sık sık konuştuğunu iddia eden ve bununla ilgili "Öte Âlemden Atatürk Sesleniyor Bize" diye bir kitap da yazan Necla Çarpan''ın, merhum Türkeş''in ikinci evliliğinde gelin adayları arasında yeraldığına ilişkin. Refaranslar, parti içinde görevli bir adaya çalıştığından dolayı ise evlilik yarışını Seval Günler göğüslemiş. Kitaba ismini veren "şehitlik" konusu ise Resmî Gazete''de Çankaya İlçe Seçim Kurulu tarafından yayınlanan bir ilandan kaynaklanıyor. 10 Kasım 1992 tarihli Resmi Gazete''de, 12 Eylül yönetimi tarafından kapatılan partilerin delege listeleri yayınlanıyor. Bu listelerde, diğer partilerin ölen delegeleri için "vefat etmiştir" ibaresi kullanılırken, 80 öncesi sağ-sol çatışmalarında hayatını kaybeden 17 MHP''li delege için ise "şehit" kelimesi uygun görülüyor. Alıntıları uzatmaya yerimizin takati yok; iyisi mi, MHP''nin yakın tarihteki bilinmeyenleri için Pekmezci-Büyükyıldız ikilisinin kitabına siz de bir göz atıverin.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

ÇOK partili hayatın başladığı 1946 yılında Genelkurmay Başkanlığı''nın emriyle kaleme alınan ve uzun yıllar birliklerde eratın eğitiminde kullanılan Necdet Ulubay''ın "Askerin Bilgi Kitabı" isimli kitabında, "Türk inkılabının temelini Cumhuriyet Halk Partisi''nin değişmez prensipleri kurar. Halk Partisi''nin bu esaslarını, bayramlarda üzerinde altıok bulunan bayraklar çok iyi anlatır. Cumhuriyet Halk Partisi, halkın partisidir. Halkın yükselmesi için elinden geleni yapar. Bu suretle ulusumuzun ilerlemesine hizmet eder. Halk Partisi, yurdumuzun birçok yerlerinde Halkevleri kurmuş ve kurmaya devam etmektedir. Halkevlerindeki kitap, gazete ve mecmuaları her vatandaş okuyarak bilgisini artırır. Burada verilecek konferanslara gelerek görgüsün çoğaltır. Müsamerelere iştirak ederek istifade eder. Halkevlerinde müsaade alarak nişan ve düğün yapabilir. O halde Halk Partisi''nin kurduğu Halkevleri her yurttaşın evidir ve onun bilgi ve sosyal bakımdan yükselmesini temin eder" satırlarının yer aldığını...

24 yıl önce
TRT"nin Kunta-Kinteleri
Ak Parti İslamcılığı durdurdu mu?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü