|
“Pakistan zindebâd”

Çiçeği burnunda Pakistan’ın Devlet Başkanı Muhammed Ali Cinnah, 4 Mart 1948 günü başkent Karaçi’deki çalışma ofisinde önemli bir kabule ev sahipliği yapıyordu. Türkiye Cumhuriyeti’nin Pakistan nezdindeki ilk büyükelçisi Yahya Kemal Beyatlı, Cinnah’a itimat mektubunu takdim ederken, bu merasimle iki ülke arasındaki köklü ve çok boyutlu münasebetlerin de temeli atılmış oluyordu. 8 Ocak 1948’de yayınlanan kararnameyle Karaçi’ye atanan Yahya Kemal, o dönemin şartlarında oldukça hızlı sayılabilecek bir zamanda vazifesinin başına geçmişti. Ne var ki -yaşına bağlı olarak- sıhhati hızla bozulmakta olan ünlü şair, Pakistan’da çok uzun süre görev yapamayacak, Mart 1949’da yaş haddinden emekliliğini istemek zorunda kalacaktı.

9 Şubat 1948’de Pakistan’a gitmek üzere Ankara’dan ayrılan Yahya Kemal Beyatlı, trenle Irak’ın Basra şehrine gitmiş, oradan da bir vapura binerek Karaçi’ye hareket etmişti. 21 Şubat günü karaya ayak basan Yahya Kemal, Cinnah’la randevusuna kadarki süreyi Pakistanlı yetkililerle tanışarak ve sohbet ederek geçirmişti. Muhatapları, Üsküp doğumlu Türk şairin edebiyat ve tarih sahasındaki geniş müktesebatı karşısında şaşkınlık ve hayranlıklarını gizleyemiyordu. Muhammed Ali Cinnah da şöhreti kendisine çoktan ulaşan Yahya Kemal’in sohbetinden epey hoşlanacak, iki taraf arasındaki yakınlık diplomatik teamüllerin ötesine taşacaktı.

“Üsküp’ten Karaçi’ye şık bir selâm” şeklinde başlayan Türkiye-Pakistan ilişkileri, sonraki süreçte, stratejik meselelerde tarafların birbirini desteklemesiyle gittikçe derinleşti. Ticaret, savunma ve güvenlik başta olmak üzere birçok sahada imzalanan anlaşmalarla kayıt altına alınan dostluk ilişkilerinin çok ilginç bir yansıması, Bosna Savaşı (1992-1995) sırasında yaşandı. Dönemin Türkiye ve Pakistan başbakanları Tansu Çiller ve Benazir Butto, Avrupa’nın göbeğinde Müslüman Boşnaklara karşı sürdürülen soykırıma dünyanın dikkatini çekmek için 2 Şubat 1994 günü Saraybosna’ya gittiler. Aliya İzetbegoviç tarafından karşılanan Çiller ve Butto’nun temasları, iki kadın başbakanın çelik yelekli fotoğrafları eşliğinde, dünya basınının manşetlerinde yer buldu. Ziyaret, savaşın gidişatında bir değişikliğe yol açmadı gerçi, ancak Türkiye ve Pakistan’ın Bosna ortak gündeminde buluşması bakımından çok anlamlıydı.

Türkiye-Pakistan ilişkileri bağlamında, şu noktayı fark etmek mühimdir: İki ülke arasındaki yakınlık sadece devlet ve hükümet başkanları seviyesinde kalmamış, halklara da sirayet etmiştir. Ortak bir tarih veya soy birliği olmaksızın, İslâm dünyasında -hem devlet hem de halk düzeyinde- birbirine böylesine yakın iki ülke yoktur. “Pakistan zindebâd!” (Pakistan, çok yaşa!) derken, Pakistanlılardan sonra en çok heyecanlananlar herhalde Türklerdir. Aynı hisler, Pakistan cephesinde de mevcuttur, hatta belki daha da yoğundur. Bir örnekle, konuyu somutlaştırmak mümkün: Pakistan, Suudi Arabistan’la da stratejik bir yakınlığa sahiptir. Bizde -bir teamül olarak- devlet erkânının ilk yurtdışı ziyaretlerini Kıbrıs ve Azerbaycan’a yapmaları gibi, Pakistan başbakanları da göreve başlar başlamaz, yurtdışında ilk olarak Riyad’ı ziyaret ederler. Ancak Pakistan halkı ile Suudi halkı arasında “derin ve hasbî bir muhabbet”ten söz etmek imkânsızdır. Yüzbinlerce Pakistanlının ekmek kapısı olan Suudi Arabistan, aradaki mesafeyi özenle ve ısrarla korur. Bu “mesafe”nin acıklı tezahürleri de vardır hatta.

Türkiye-Pakistan ilişkileri, iki ülkenin kendi iç politik değişimlerinden hiçbir şekilde etkilenmemesiyle de dikkat çeker. Ankara’da veya İslamabad’da, göreve kim ve hangi kadro gelirse gelsin, münasebetler aynı ciddiyet ve derinlikle sürdürülmüştür. Bu bakımdan, Türkiye ile Pakistan arasındaki yakınlığın rüştünü ispatladığı ve uluslararası arenada örneğine az rastlanan bir olgunluğa eriştiği söylenebilir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in bugün başlayan resmî Türkiye ziyaretini değerlendirirken, yukarıdaki noktaların göz önünde tutulması, süreci anlamayı da kolaylaştıracaktır.

#Pakistan
#Muhammed Ali Cinnah
#Yahya Kemal
2 yıl önce
“Pakistan zindebâd”
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!