Mehmet Eymür''ün açtığı ''www.akin.org'' adlı web sitesi, bilgilerini başkalarıyla paylaşmak isteyen istihbaratçının en büyük yardımcısı İnternet teknolojisinin bizimkiler tarafından da kullanılmaya başlandığını gösteriyor.
Bir kaç ay önce, MİT''te sadece beş yıl (1975-80) çalışmış bir istihbarat görevlisinin, teşkilâta girişte ve Anadolu''daki görevi sırasında başından geçenleri esprili bir dille anlatan anı kitabı yüzünden başı derde girdi. Kitabı toplatıldı, kendisi yargı önünde hesap veriyor...
İstihbaratçıların sezdiğim bir zaafları var: Bilgi vermeden edemiyorlar... İstihbaratçı, eğitimi gereği, sadece bilgi toplamaz, bilgisini başkalarıyla paylaşır da... Elindeki bilgileri ''yasal'' muhatabıyla paylaşamayan bazı istihbaratçılar, önleri kesildiğinde, kamuoyu önüne gidebiliyorlar... Geçmişte bunun en aşırı örneği Philip Agee''ydi; bizde de ''CIA Günlüğü'' adıyla yayımlanmış (e Yayınları) kitabıyla, vaktiyle çalıştığı örgüte büyük zararları dokundu Agee''nin... Amerikan hükümeti dünyasını karartana kadar yayımladığı kitaplarla bir çok ajanı deşifre ediverdi eski istihbaratçı...
İngilizler daha geveze oluyorlar galiba. MI5 ajanı Peter Wright''ın merkezinde yer aldığı ''Spycatcher Skandalı''nı unutmuş olamazsınız... Margaret Thatcher Wright''ın yazdığı kitabın yayınını İngiltere ve ABD''de önledi, ama kitap Avusturalya''da çıktı ve dünyanın bütün dillerine çevrildi... ''Spycatcher'' tartışmaları sırasında, bildiklerini başkalarıyla paylaşmaya kararlı bir istihbaratçının önlenemeyeceği bir parça anlaşılmıştı. Daha yakın zamanlarda ise, David Shayler ve Richard Tomlinson vak''aları yaşandı İngiltere''de; ötmeye niyetli istihbaratçılar için yeni mecra bulunmuştu artık: İnternet...
Bizde tek parti dönemi valisi Nevzat Tandoğan''ın ağzından çıktığı bilinen, devletin "Bu memlekete komünizm gerekiyorsa onu biz getiririz" yaklaşımı istihbarat alanında da hükmünü sürdürüyor. Devlet, "Kamuoyuna açıklamak gereken bir istihbarat varsa onu biz sızdırırız" mantığıyla hareket ediyor... Tarihe ''MİT Raporu'' olarak geçen belgeleri bu anlayışa borçluyuz. Teşkilâtla ilgili bilgileri de, içinden birileri ''gizlice'' üflediği için öğrenmiyoruz; yarı-gazeteci yarı-istihbaratçı kalemleri kullanarak, kendisiyle ilgili bilgileri kamuoyuna iletiyor MİT. Olsun; o kitapların satır aralarından da pek çok şey öğrenmek mümkün... Ayrıca, ''MİT Raporu'' türü metinler, anlamaya hazır olanlar için, teşkilâtın nasıl çalıştığını, bilgi derleme ve değerlendirme usullerini dışa vuruyor...
Mehmet Eymür''ün açtığı ''www.akin.org'' adlı web sitesi, bilgilerini başkalarıyla paylaşmak isteyen istihbaratçının en büyük yardımcısı İnternet teknolojisinin bizimkiler tarafından da kullanılmaya başlandığını gösteriyor. Siteden bahseden gazete haberini okur okumaz bağlandığımda, Eymür''ün, kamuoyunu kendi usulünce aydınlatmaya karar verdiğini anladım. Yaptığı, vaktiyle çalıştığı teşkilâtın sırlarını ele vermek değil, kullandığı belgeler arasında ''gizli'' denecek bir şey yok, kendisinin görev dönemleri dışındaki günlerle ilgili anlattıkları... ''Devlet sırrı'' açıklamıyor Eymür, herkesin elinin altındaki açık bilgilere dikkat çekiyor sadece...
MİT''in efsanevi ismi Hiram Abas''ın en yakınındaki adam olarak tanınıyor Mehmet Eymür... Babası Mazhar Bey de MİT elemanı olduğu için çocukluğu MİT ortamında geçmiş biri; okulunu bitirir bitirmez teşkilâta intisabı, bu yüzden, yadırganacak bir şey değildi. Siyasilerle yakın olmaktan kaçınmayacak kadar kendine güvenen bir ekipti Abas-Eymür ikilisi... Eymür, sonuncusu Hiram Abas''a yönelik suikasttan sonra ve Tansu Çiller''in başbakanlığı döneminde olmak üzere iki kez MİT''te üst düzey sorumluluk üstlendi...
ABD/Virginia''ya yerleştiği, orada bir ev satın aldığı biliniyordu Mehmet Eymür''ün; bir ara, CIA ile içli dışlı bir think tank olan Rand Corporation''da ''araştırmacı'' olarak göreve başladığı da duyulmuştu. Hayatının kritik dönemleriyle ilgili bilgilere, kendi yazdığı ''Analiz'' ve son günlerin en çok satan kitaplarından ''Bay Pipo''da rastlanabiliyor...
Yıllar önce, biraz isminden, biraz da sağda solda söylenenlerden hareketle, "Hiram Abas masondu, galiba Mehmet Eymür de öyle" diye yazmıştım. O sırada buz ticareti yapmak üzere Antalya''ya yerleşmiş olan Eymür telefonla arayıp bu bilginin doğru olmadığını anlatmıştı. Hiram Bey''in ailesinde masonlar varmış, Hiram ismi de masonların tarihi kişiliklerinden Hiram Abiff''ten esinlenmiş; ancak Hiram Abas da kendisi de mason olmamışlar... Bay Pipo''yu değerlendirdiği ''akin'' notunda, Mehmet Eymür, "Hiram Abas masondu" iddiasını yine reddediyor...
Eymür''ün web sitesinde yazılanlar arasında, dikkatten kaçmış, hatırlandığında bazı gerçeklere ışık tutacak ayrıntılar var. Bunları dikkatlice değerlendireceğiz. Ancak, Mehmet Eymür''ün, gerçek ağabeyi olsaydı ancak o kadar sevebileceği bir büyüğü bildiği Hiram Abas''ın hayatına kast eden suikata açıklık getirmesini beklerdim her şeyden önce... Hiram Bey gibi ihtiyatlı bir adam otomobilini neden durdurmuş olabilir? Önüne çıkan bir sol örgütün tanımadığı bir militanı olsaydı durur muydu? Dursa bile, hemen elinin altındaki tabancalarını kullanmaz mıydı? Mehmet Eymür, sitesinde, "Hiram Abas''ı kim, neden öldürdü; öldürme emrini kimler, neden verdi?" sorularının cevaplarını sağlamalı...
O bunu yapana kadar, en iyisi "Mehmet Eymür''ün kendi yazdıklarından oluşan ''akin.org'' sitesinde ne var, ne yok?" sorusuna cevap aramak... Yarını bekleyin...
