|
Roma"da Türkiye"yi düşünmek

Roma''dayım. İtalya''da şu sıralar yine ''skandallar'' zamanı… Dün Yeni Şafak''ta da okudunuz, Başbakan Romano Prodi''nin sağkolu konumundaki bir politikacıyı aracını durdurup yol kenarına konuşlanmış bir travestiyle sohbet ederken fotoğraflamış paparazziler; adam "Ne olmuş yani, merakımdan durdum" diyormuş… Anamuhalefet partisi lideri Sylvio Berlusconi''nin de başı paparazzilerle belâdaymış, kızı yüzünden… Kızının mahrem fotoğrafları yayınlanmasın diye resmen rüşvet ödemiş eski başbakan…

Merak edip sorunca farklı bir haber de erişti kulağıma: Kısa süre sonra cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak diye ülkede heyecan yaşanıyormuş; muhalefet başbakanın adaylığını engellemek üzere elinden geleni yapıyormuş… Muhalefet lideri, bir ara, "İki asker çıkar, neden heveslenmemesi gerektiğini anlatır" bile demiş… İktidarın başının önünü kesmek için harıl harıl kaset aranıyormuş…

Yukarıda okuduğunuz metinde doğrularla yanlışlar birbirine karışmış durumda. Roma''da olduğum doğru. Skandallar da yanlış değil. Ancak, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili paragraf bütünüyle benim uydurmam. Seçim yok, olsa da cumhurbaşkanı sürecine askerlerin karıştırılması en yaygaracı İtalyan''ın bile aklından geçmeyecek kadar uçuk bir düşünce…

Bizde ise…

Dün Roma''ya doğru uçarken bir gazetede çıkan
yla müthiş keyiflendim. Bayağı kıdemli bir meslektaş Kıbrıs''a gidip KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile görüşmüş… ''Rum yanlısı'' sandığı Cumhurbaşkanı Talat''ın anlattıkları ve açık tavrı onu çok şaşırtmış… Onun bazı sözleri ve tavrı da Cumhurbaşkanı Talat''ı şaşırtmış olmalı…

Nedenini okuyarak öğrenelim: "Talat''a ''Tayyip Bey Cumhurbaşkanı olmaz'' dedim, çok şaşırdı. Mehmet Ali Talat''la Kıbrıs''taki Cumhurbaşkanlığı konutunda yaptığımız sohbette elbette Türkiye de konuşuldu. Talat ''Cumhurbaşkanı seçimi sizce nasıl olur?'' diye sordu. Ben de ''Meslekteki 31''inci yılım. Bu kadar uzun süre içinde pek çok tecrübe edindim. Ayrıca 1071''de Türkler''in Anadolu''ya girişinden bugüne geçen tarihi de çok iyi bildiğimi sanıyorum. Cumhuriyet tarihini de çok inceledim. Bütün bunlara dayanarak Tayyip Erdoğan''ın ya da göstereceği bir kişinin Cumhurbaşkanı olabileceğini sanmıyorum'' cevabını verdim."

Tecrübe konuşuyor… Sadece Tayyip Erdoğan değil, onun aday göstereceği başka biri de cumhurbaşkanı olamıyor ona göre… Zaten, "Bu sözlerim üzerine Talat''ın gözleri açıldı ve ''Allah Allah ilk kez böyle bir şey duyuyorum'' dedi" diye muhatabının şaşkınlığını aktarıyor kıdemli meslektaş… Sonrasını da okuyalım: "Ben de ''Duymamanız çok normal. Çünkü kimse bu konuda riske girmek istemiyor. Söylediğinin çıkmamasından endişe ediyor pek çok kişi. Ama ben inandığımı söylüyorum'' dedim."

Ne âlâ memleket…

Oysa ben hiç de onun gibi düşünmüyorum. İstediği takdirde Tayyip Erdoğan''ın veya aday göstereceği kişinin cumhurbaşkanı olarak seçileceği kanaatindeyim. Bu kanaatimin çok fazla sebebi var da, bir tanesi Kıbrıs''ta gerçekleşen durum: Bundan beş yıl önce birileri "Kıbrıs''ta Mehmet Ali Talat Cumhurbaşkanı olacak, Başbakan da Ferdi Sabit Soyer" öngörüsünde bulunmuş olsaydı, Talat ve Soyer dâhil kimsenin bu beklentiye inanacağını sanmam…

Kıbrıs Türkiye''nin küçük bir örneği, hatta antrenman sahasıdır; orada olanlar Türkiye''ye de taşınır… Talat/Soyer ikilisinin Kıbrıs''taki konumları, bana, istediği takdirde, muhalefet ne yaparsa yapsın, Tayyip Bey''in cumhurbaşkanı olabileceğinin işareti olarak görünüyor…

Peki ya Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yanına Genelkurmay başkanı ile kuvvet komutanlarını alarak Başbakanla görüşür ve "Aday olma" derse? Veya tarihi erkene çekilmiş Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Cumhurbaşkanı ile Genelkurmay Başkanı, MGK''ya katılan Başbakan Erdoğan''ı bir kenara çekip aday olmaması telkininde bulunurlarsa? Hatta ellerini güçlendirmek için masaya bazı dosyalar da koyarlarsa?

"Roma''ya gittin, paparazziye döndün" dediğinizi işitir gibi oluyorum. Bazılarınız, içinizden, "Sen de mi Brütüs!" tepkisini vermişseniz şaşırmam… Tam bir Bizans oyunu senaryosu bu yazdığım… Ancak bu senaryoların yazarı ben değilim; aynı gazetenin bir başka kıdemli yazarı, yine dün, böyle düşünenler olduğunu açık seçik

İki yazının birbirini tamamlayıcı bir ortak yönü var: Birinci yazıyı kaleme alan, "Tayyip Erdoğan veya onun göstereceği biri cumhurbaşkanı seçilmeyecek" diyor, ikinci yazıyı kaleme alan ise bunun nasıl olacağını senaryolarla anlatıyor… Her iki yazar da, öyle anlaşılıyor ki, ''sürpriz bir isim'' beklentisinde…

Doğu Roma''da (Bizans) böyle numaralar olurdu; şimdi yaşadıklarımıza Batı Roma''da inanmak güç…

17 yıl önce
Roma"da Türkiye"yi düşünmek
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu