|
İkramiyenin niteliği ve ödenmesi

İş hukukunun sürekli gelişim çizgisi içerisinde, işçilere ödenen ücretler, sürekli yeni boyutlar kazanmış ve kazanmaya da devam etmektedir. İş kanunlarının asıl (kök, temel, çıplak) ücrete ilişkin hükümlerinde, işçi lehine düzenlemelere imkan tanınmıştır. Hizmet akitleriyle, toplu iş sözleşmeleriyle, işverenin yönetim yetkisinden doğan işyeri uygulamalarıyla ve bazen de yasayla, yeni ücret ödeme esaslarının öngörüldüğünü, ikramiyenin de bu şekilde ortaya çıkan ek ücret ödemelerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. İkramiye hakkındaki görüş ve uygulamaların teorik ve pratik yönden değerlendirilmesi, bu alandaki tereddütlerin bazılarını gidermemize yardımcı olacaktır.

A- İKRAMİYENİN NİTELİĞİ

İş Hukuku yazarlarının üzerinde ittifak ettikleri en temel husus, ikramiyenin asıl ücrete ek bir ücret olduğu hususudur. Bu nedenle ikramiyenin tanımında bu keyfiyet oldukça önemlidir. Öyleyse ikramiye, asıl ücrete ek olarak hizmet akitleri, toplu iş sözleşmeleri hükümleri gereğince yahut tek yanlı olarak işverence yılbaşı, bayram vb. nedenler veya işçinin geçmişteki çabalarını ödüllendirme, vasıflı işçilerin işe bağlılığını geliştirme gibi amaçlarla ödenen ek bir ücrettir. İkramiyenin işçiyi daha iyi çalışmaya teşvik edici rolünün giderek yaygınlaşmasını açıklayıcı bir yönü de bulunmaktadır.

İkramiyenin ücret eki niteliğini kazanabilmesi için, işverenin açık veya örtülü bir anlaşmayla, ikramiye ödemeyi kabul etmiş olması gerekmektedir. Bu bakımdan, eğer işveren ikramiye ödeme konusunda açık bir taahhütte bulunmamışsa, ikramiyenin bir bağışlama mı yoksa bir ücret eki mi olduğu hususu duraksama yaratabilmektedir. Ancak, ikramiyenin uzun süreden beri verildiği ve ücretin önemli bir bölümünü oluşturduğu durumlarda, bir ücret eki olduğu kabul edilecektir. Yani ikramiye, işveren tarafından tek taraflı olarak verilmiş olsa bile, hizmet akdinden doğan iş yapma borcunun ifası gözönünde bulundurularak verildiğinden, bir bağışlama değil, bir ek ücret sayılacaktır. (Bkz. Tankut Centel, "İş Hukukunda Ücret", Türkiye Denizciler Sendikası Eğitim Dizisi: 9, s. 121).

B- İKRAMİYENİN HAKEDİLMESİ

İkramiye, hizmet akdi ya da toplu iş sözleşmesinde açık veya örtülü olarak kararlaştırılmışsa, yahut işveren tarafından tek yanlı olarak uygun bir süre devam eden işyeri uygulamasıyla çalışma koşulu haline gelmişse, ücretin bir bölümünü oluşturur ve işçiye talep hakkı sağlar. Diğer bir söyleyişle hizmet akdinde veya toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmış olmadıkça yahut işverence tek taraflı olarak yapılan ve devamlı nitelik gösteren işyeri uygulamaları sonucu çalışma şartı haline gelmedikçe yahut yasayla ödenmesi öngörülmedikçe, işveren, ikramiyeyi verip vermemekte, dilediği şekilde ya da bazı kayıt ve şartlarla vermekte serbesttir. Kısaca söylemek gerekirse, ikramiye hakkı, bir sözleşme veya bir yasa hükmüyle yahut işverenin sürekli nitelik kazanmış tek yanlı uygulamasıyla doğmaktadır.

I) Sözleşmelerden Doğan İkramiye:

İkramiye hakkının doğumunun şartları, öncelikle, tarafların imzaladıkları sözleşmelerde yerini bulmaktadır. Hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmelerinde, ikramiyenin hakedilmesinin koşulları, yıl içerisinde ödeneceği tarihler, ücrete oranla hangi tutarda ve sayıda ödeneceği vb. düzenlemeler yer almakta ve hükme bağlanmaktadır. Bu düzenlemeler, ikramiye talep hakkını işçiye sağlamaktadır. Birçok yargı kararında, sözkonusu ikramiye talep hakkının teyit edildiği ve bu doğrultuda tediyenin hükme bağlandığı görülmektedir.

II- İşyeri Uygulaması-İşyeri Çalışma Şartından Doğan İkramiye Hakkı:

İşveren tarafından aynı şartlarla ve devamlı olarak yapılan ikramiye ödemeleri, işçilerin de örtülü kabulleri sonucunda, hizmet akdi hükmü haline gelen işyeri uygulaması-işyeri çalışma şartı niteliğini kazanmaktadır. Bu konuda tarafların açık veya örtülü irade beyanlarının yahut irade beyanı niteliğindeki davranışlarının bulunması gerekmektedir. Bu bakımdan, işverenin isteği bulunmaksızın veya onun isteğine karşı bir işyeri uygulamasının doğabilmesi mümkün değildir.

III- Yasa Hükmünden Doğan İkramiye Hakkı:

a) 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun, hükümleriyle ikramiye hakkını düzenlemiştir. Anılan Yasa''nın 1. maddesi, İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanunu''nun şumulüne giren veya girmeyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanunu''nun birinci maddesindeki işçi vasfında olan kimselere, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılmasını (ikramiye ödenmesini) öngörmektedir. (Bkz.m.1)

b) Basın İş Kanunu''nun 14/IV. maddesinde, "gazeteciler her hizmet yılı sonunda işverenin sağladığı karın emeklerine düşen nispi karşılığı olarak asgari birer aylık ücret tutarında ikramiye alırlar" diyerek, gazetecilere her yıl için ikramiye ödenmesini öngörmüştür.

٪d سنوات قبل
İkramiyenin niteliği ve ödenmesi
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi
Şiddeti, ‘kültür’ ile aşabiliriz