Ekrem İmamoğlu, Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Ramallah şehrinin Belediye Başkanı Kassis’i ağırladı. (Sözcü, 12 Mayıs)
***
CNN International’a konuştuğunda...
“Hamas’ı terör örgütü olarak görüyoruz” diyen Ekrem İmamson Efendi, bu!
-Yani?
-Komprador büyük sermayenin mavi boncuklusu Ekrem; Filistinli mevkidaşıyla poz verirken, riyakârlığın resmini çektirdi, Abidin!
Sam Amca’sının narkozcusu Hürriyet…
7 Mayıs’ta “Ateşkes Çok Yakın” diye manşet atmıştı.
Aynen…
Joe Biden’ın, Ramazan’dan önce “Altı haftalık ateşkes çok yakın” demesi gibi!
***
11 Mayıs’ta ise Hürriyet’in Dış Haberler sayfasında, “bir buçuk sütunluk” bir haber vardı:
“-Ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi”
***
Ne oluyor: Her defasında aynı “İllüzyon” yaşanıyor.
Bu sütunda “ateşkes umudunun” sadece bir oyalamadan ibaret olduğunu yazıyoruz!
***
Hamas Siyasi Büro üyesi İzzet er-Rişk, ne dedi:
“İsrail, müzakereleri Refah kentini ve Refah sınır kapısını işgal etmek için bir kılıf olarak kullanıyor!”
Ezcümle…
Siyonist İsrail devleti, ateşkes lakırdısı ile masada oyalayıp Refah’ı işgalin peşinde!
“Biden uyarıyor, Netanyahu takmıyor” lafları da, gözbağcılık eseri…
-Buradaki atışmalar, rol paylaşımından ibaret!
Soykırımcı Joe’nun “İsrail, henüz benim kırmızıçizgimi geçmedi” cümlesi bile bunu göstermeye yetiyor.
***
Gazze’de çoğunluğu çocuk ve kadın olan 40 binden fazla masum Filistinli katledildi:
-ABD’nin Ayaklı Mumya Başkanı Biden, halen daha küstahça oyalıyor; kırmızıçizgi zırvasıyla İsrail soykırımının suç ortaklığını yapıyor.
Gazze’deki soykırımın destekçisi, suç ortağı Birleşik Haydutlar Devleti ABD’nin…
Dışişleri Bakanlığı…
Kongre için hazırladığı Gazze raporunda şöyle diyor:
“İsrail’in, Amerikan silahlarını insancıl hukuka aykırı bir biçimde kullandığını değerlendirmek makul olacaktır…
Ancak, kesin bulgulara ulaşılamamıştır.”
***
Raporda, “Amerikan istihbaratına göre İsrail’in sivillere zarar verdiğinin, ancak bunu kasıtlı olarak yaptığına dair bir kanıt bulunamadığının” altı çiziliyor!
***
İsrail terör devletinin; Filistinli sivilleri, masumları kasten katlettiğine dair sayısız dramatik kanıt varken, raporda bu aşağılık ifadeler yer alıyor.
“İhlal var gibi; ama delil yok” diyen ABD Dışişleri Bakanlığı raporu aklımıza hakaret ediyor.
Neticede, Gazze’deki soykırıma bir de bu rapor paçavrasıyla koltuk çıkıyorlar.
Komprador Burjuvazi’nin Gezi’cisi olan Er Kavala’yı kurtarabilmek için…
-Son günlerde bir defa daha seferberlik ilan edildi.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm Mister Osman Kavala da, yaptığı açıklama ile “yeniden yargılama” talep etti.
***
Onu kurtarabilmek gayesiyle kırk takla atanları ve bu minvalde “Hükümet sistemi değişti; dolayısıyla Osman Kavala serbest bırakılmalıdır” tezini işleyenleri görüyoruz.
İşbu akla ziyan teze, gerekçeye verilecek “en baba” yanıt şudur:
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildi yani hükümet sistemi değişti diye…
-Bir suç, suç olmaktan çıkar mı?
-Çıkmaz!
Türkiye’de hükümet sistemi değişti de, hükümet mi ortadan kalktı, yahu?”
***
-Zırva, tevil götürmez!
Yurtdışından kara propaganda faaliyeti yürüten, Erk adlı bir “embedded journalist” var.
Geçenlerde, sosyal medyadaki yayında şöyle dedi:
“Yaptığım haberler, iki birim tarafından özellikle isteniyor…
Biri, buradaki Emniyet Müdürlüğü…
Diğeri de, Almanya İçişleri Bakanlığı…
Üst düzeyden isteniyor!”
***
Çakır keyif bir halde konuşurken, gelen bir itiraf bu…
-En iyi belge, itiraftır!
Bu itiraf, bize Udo Ulfkotte’nin “Satılmış Gazeteciler” adlı kitabını hatırlattı.
“Politikacılar, Gizli Servisler ve Büyük Sermaye; Almanya’nın Kitle İletişim Araçlarını Nasıl Kullanıyor?” alt başlıklı…
-Kitabın Türkçe baskısı, Nisan 2015’te İmge’den çıkmıştı.
***
Vaktiyle, kendisi de CIA için çalışmış bir Alman gazeteci olan Ulfkotte…
Türkiye’den de bazı gazetecilerin CIA ve BND için faaliyet gösterdiğini ifşa etmişti!
