İki hafta kadar önce Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk “ateşle oynayan” Yunanistan’ı şöyle uyarmıştı:
“Oruç Reis gemisine yapılacak bir eylem bunu yapanlara ağır zarar verebilir. Yunanlı denizci arkadaşlara yazık olur!”
*
Bugün 28 Ağustos: Doğu Akdeniz’deki gerilim sürüyor…
Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim, bu defa fevkalade manidar bir zaman dilimine rastladı.
Yunan devletinin kopilleri; takvime şöyle bir bakıverseler, görecekler:
30 Ağustos Zafer Bayramımıza sadece iki gün var!
Yunanlılar “Akdeniz’in suyunu yutmak için çok heveslilerse” itina ile gereği yapılır!
Yani? Bir kere daha denize dökülürler!
Doğu Akdeniz’de bir nevi ‘Bizans Tatbikatı’ yapan Yunanistan’ı; Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu şöyle uyardı, nitekim:
“Dolduruşa gelmeyin! Bu sefer elimizden bir kaza çıkmaz. Gereğini yaparız!”
Atina’yı “dolduruşa getirenlerin” başında Playboy kılıklı Macron’un Fransa’sı geliyor.
Yunanistan’a bir yandan silah satıyorlar; diğer yandan da Türkiye’ye karşı kışkırtıyorlar.
Arka planda Terör Devleti İsrail ile Haydut ABD tandemi de Atina’yı “her türlü” motive ediyor.
Yunanlılarla ortak gemi projesi yürüten ve Heron (İHA) kiralayan İsrail ile “Yunanistan’ın Mısır’la yaptığı şu korsan deniz anlaşmasının” mimarı ABD’den bahsediyoruz!
*
“Kahpe Bizans Atina”yı dolduruşa getirme, cepheye sürme vaziyetleri böyleyken…
Avrupa Birliği’nin ve de ABD’nin “şımarık çocuğu” Yunanistan’ı; Başkan Erdoğan da şu sözlerle uyardı:
“Onları, Türk donanmasının önüne atanlar yarın ortada gözükmeyecekler. Tek kaybeden Yunanistan olur!”
Bu arada, Yunan basını bazı müttefiklerine bozuk çalıyor:
“Ege’de ABD ile tatbikat yapmamızdan bir gün sonra İtalya tuttu Türkiye ile eğitim geçişi yaptı. Müttefiklerimiz bizimle alay ediyor!”
“Eğitim geçişi” ne ki; aylar evvel Doğu Akdeniz’de malum hararet artmaya başladığı vakit, İtalyanların (ve dahi Fransızların) nasıl su yuttuklarını müttefiklerine bir sorsalardı, ya!
ABD& İsrail tandeminin kontrolündeki Mısır ile BAE, Türkiye’mize karşı Yunanistan’ın safındalar…
Önce, Trump’ın “Favori Diktatörüm” diye andığı Zalim El Sisi’nin Mısır’ına bakalım:
2013’te Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’yi deviren Mısır’daki Abdülfettah Sisi darbesinin perde arkasında ABD ve İsrail vardı…
AB ise bu darbeye, darbe diyememişti!
Yani, onlar da “Mursi devrildi” diye aynen Türkiye’deki “Ertuğrulgiller Familyası” gibi çok mutlu olmuşlardı!
Sam Amca’sının Gizli Kardinali Fetullah da darbeden hemen sonra telefonla Sisi’yi tebrik etmişti!
Günümüze geliyoruz…
Haydut ABD’nin Diktatörü Sisi, Libya’daki meşru hükümeti devirmek isteyen Hafter’in candan destekçisi ve “arada bir” Türkiye’mize hareket çekmeye yelteniyor.
Yani? Kaşınıyorlar! Amma velakin bir adım sonrası için de tırsıyorlar…
Eh, başlarına gelecek olan bellidir!
Haçlı-Siyonist İttifakının piyonu Kahire yönetimi, Kahpe Bizans Yunanistan’la korsan anlaşma yaparak derin patronlarınca -aynen Atina gibi- cepheye sürülüyor, ateşe atılıyor!
Bir de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) var:
ABD & İsrail tandeminin oyuncağı olmuş kukla bir yönetim daha…
Mesela, BAE’nin Veliahtı MBZ’nin yirmi beş yıldır “Tel Aviv’in hizmetinde olduğu; İsrail devletine çalıştığı” bilgisi geçenlerde deşifre edildi!
BAE de, aynen Mısır gibi…
Yahut aynen İsrail, AB, NATO ve ABD gibi; FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından dolayı çok büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı.
Bugüne gelirsek…
Birleşik Kahpeler Devleti BAE, Yunanlıların “ateşle oynamak” anlamındaki o tatbikatına katıldı; dört adet F-16 ile…
Hülasa, Birleşik Arap Emirlikleri’nin kukla yönetimi de çoktandır kaşınıyor.
Hadlerini aşmaya devam ederlerse onlara da gereği yapılır!
Batı Cephesi’nin piyonu BAE’nin Batı’nın Şımarık Çocuğu Yunanistan’la ortak tatbikat yapmasına çok sevinen Baronsal Gladyocu Etki Ajanı Ertuğrul Özvaşington; BAE’nin bu tavrına atıfla aynen şöyle yazdı:
“Sanıyorduk ki, bütün İslam ümmeti bizim yanımızda, meğerse Katar haricinde hepsi karşımızdaymış…” (26 Ağustos, Hürriyet)
“Katar haricinde hepsi” lafı elbette çok abartılıdır.
Belli İslam ülkelerinde “Batılı devletlerin kuklası” durumundaki yönetimlerle, o ülkelerin halklarını aynı sepete koymaması gerektiğini de bir gün öğrenecektir: Ancak, bugün mevzu başka!
Aynı yazıda “Türkiye’nin yeri NATO’dadır” demeye getiren Ertuğrul, “NATO’dakilerin tamamının Türkiye’nin karşısında olduğu” gerçeğini unutturmaya yelteniyor!
Haliyle, bir daha tekrarlayalım: Topunuz gelin!
