Yunan milletvekili Liana Kanelli, katıldığı bir televizyon programında “Doğu Akdeniz krizinde Fransa’ya güvenmekle ölümcül bir hata yapıyoruz” dedi.

Kanelli, Atina’nın “ikinci kritik hatasını” ise şöyle izah etti:

“İletişim oyunu oynadık. Biz Erdoğan için yok ‘Sultan’ yok ‘Padişah’ falan deyip durduk.

Oysa Erdoğan bir stratejik akıl. Türkiye ise bölgesel bir süper güç!”

*

Kendisine itiraz eden moderatörü “Kabul etseniz de, etmeseniz de gerçek bu” demeye getirerek susturması da ayrıca dikkat çekti…

*

Yani, nedir?

Ege’nin öte yanındaki Şımarık Komşu’da:

Mevcut gerilimi oluşturan yanlış tavırlarını devam ettirdikleri takdirde “başlarına neler geleceğinin” farkında olanlara da rastlanıyor!

GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER

Doğu Akdeniz sularında Yunanlılara koltuk çıkmak için seyrederken, tüm sistemleri Oruç Reis’imize eşlik eden F-16’larımız tarafından kilitlenen…

Pabucun pahalı olduğunu görünce paniğe kapılıp “arkasına bile dönüp bakmadan kaçan” Fransız Fırkateyni’nin düştüğü berbat vaziyeti, bahsi geçen Yunan milletvekili de görüyor ki…

Ateşle oynayan Miçotakis’e kendi lisanıyla “muhtemel ağır faturayı” anlatmaya çalışıyor!

*

Şayet, Atina kaşınmaya devam ederse…

Kendisinin ve de arkasından iteleyenlerin başlarına nelerin geleceğini…

Dışişleri Bakanlığı’nın Ağustos’ta yaptığı açıklamada görmek mümkündür:

“Türkiye, kendisine karşı oluşturulan şer ittifaklarını yerle yeksan edecek kudret ve kararlılık ile imkân ve kabiliyetlere sahiptir!”

HAVUÇ VE SOPA

Yunanistan’a hamilik yapan Batılı devletler gerginliği artıran tarafın Atina olduğunu çok bildikleri halde, faturayı Ankara’ya çıkarmaya yelteniyorlar.

Bu kahpeliğin içindeki Avrupa Birliği’nin “diplomasiyi rafa kaldırıp, zıvanadan çıktığını” belgeleyen son küstahlığı buraya not edelim…

AB Konseyi Başkanı Charles Michel denilen şahıs, “Gerilimi azaltmaması halinde; AB’nin Türkiye’ye sopayı göstereceğini” söyledi!

*

İşte “AB’nin gerçek yüzünü açığa vuran, maskesini bir kez daha düşüren” bir ibretlik örnek daha…

Batı Saksısında yetiştirilmiş Ertuğrulgiller Familyasının, akıllarınca “Türkiye’yi itelemeye çalıştıkları” AB’den bahsediyoruz!

*

Türkiye’ye karşı “havuç-sopa yaklaşımını benimseyeceklerini” söyleyebilmeleri “Hem suçlular, hem de güçlüler!” dedirtiyor.

Gerilimi artıran, ateşle oynayan Atina’nın bu tavrına -gerçekte olup biteni nasıl da ters yüz ederek- destek atıyorlar:

Neden?

Çünkü bu kahpeliğin arkasında (ABD ve İsrail ile birlikte) kendileri de başı çekiyor!

UYARIDAN ANLAMAZLARSA

Erdoğan, telefonda bu Charles’a “tahrik edici konuşmalar yapmamasını” tembihlemiş, sorumlu davranmaya davet etmiş ki…

Diplomasiyi bir kenara itip, sopadan söz eden -İçimizdeki Batıcıların ‘Sevgili AB’sine, usulünce bir uyarıdır.

*

AB’nin Zübükleri, hadlerini aşmasınlar…

Zinhar!

Aksi halde, ne mi olur?

Küstah Charles’ın bahsettiği o sopa var ya, o sopa!

Bağımsız Türkiye, o sopayı alır; FETÖ’nün, PKK’nın kaşar hamisi Avrupa (Terör) Birliği’nin mabadında “şöyle bir dener!”