|
Doğru, faydalıdan zararlıdır!..
Galatasaray, "bir yeniden yapılanma" için bundan iyi fırsat bulamaz..

Yeni yönetim büyük bir cesaretle, şampiyonlar ligi ön elemesini bile riske atarak, geleceğe yönelik "ucuzlama" ve "maliyeti düşürme" operasyonunu zaten başlatmıştı. Ancak saha içi oyuna ve skorlara bakarak tahliller yapmak durumunda olan bizler eleştirilere girişmiştik.

Bizim yaptığımız doğruydu..

Ama onlar "doğrunun" değil, "faydalının" peşindeydi..

Aslında burada Galatasaray gibi bir takıma ön elemeyi geçtikten sonra Sofya'dan kalkan uçakta şampanyalarla şarkı söylemeyi hiç yakıştıramadım. Benim söylediğim "doğru" onların yaptığı ise "faydalı" olabilir.

Önce yıllık maliyeti çok yüksek olan Taffarel'den kurtuldular. Ardından aynı nedenle Popescu'yu elden çıkardılar. Zaten bu ikisinin de "son sahibi" olmak üzere iken başarılı bir hamleyle ve "risk yönetimi" üstlenerek bunu bir beceri haline getirdiler. Yaptıkları faydalıydı ama doğru olduğunu gösteren şey "Serkan'ın dömivolesi ve Bülent Akın'ın beklenmedik derecede mükemmel oyunu" oldu.

Şimdi Jardel'in imzasıyla takımın tekrar takım olması sağlanabilir. Perez gibi yatırım özelliği olmayan ve müzmin sakat biri de elden çıkarılırsa Galatasaray tekrar takım gibi ortaya çıkacak. Borçlarından arınmış olarak iki lige de saldıracaktır.

Şimdi halledilmesi gereken bir tek sorunu vardır Galatasaray'ın..

Galatasaray'a karşı bu yıl her yıldan daha erken tavır almış olan Medya ve Hakem topluluklarına artık keskin çıkıntılar gösterilmelidir.

Şu ana kadar, ön eleme ve Türkiye liginde, lehinde tek hakem hatası olmamış takımdır Galatasaray. Olanların hepsi aleyhinde olmuş, rakiplerinin ise lehine hakem hataları olmaktadır. Yani balık baştan kokmuştur!..

Basın'ın içine yerleştirilmiş canlı bombalara ve mayın döşeli programlara çerez olmaktan da kurtarılmalıdırlar.

O zaman işte..

Bu yıl olmasa bile seneye eskisine yakın, belki de ötesinde büyüklük mümkün olabilir.

Aksi takdirde sünneti fazla kaçmış çocuk gibi...

SPİKERİZ MİYİZ BİZ?..

Bu bölümü ben değil, e-mail'lerinizle sizler yazdırdınız bana..

Dünyanın en çok izlenen spor kanalı Eurosport'ta adamı delirten "simültaneciler." sizi bilmem ama beni oynattılar çoktan. Lig TV'de Fenerbahçe maçının bitiminde banttan spor sohbeti koyan spor kanalı olma zihniyeti ise her halde izleyeni çıldırtır.. İyiler mi?..

Mesela, TRT'nin mükemmel rejisi ve Yalçın Çetin'in kendisini frenleyen Ömer Üründül'ü son derece ekonomik kullanan harika anlatımı..

Mesela, maçın başlama vuruşunu kaçırmak üzere olmasına rağmen Bulgarların olağanüstü kötü rejisine süper bir anlatım eşleyebilen Levent Özçelik.. Mesela, Radyo D'de süper bir maç spikeri Gökhan Telkenar..

Mesela, Best FM'de tek başına savaşan Yasin Dallı..

Ve mesela, NTV'de spor haberlerine damgasını vuran, mükkemmel sunuş biçimi ve dozunda tavrıyla gittikçe gelişen ve olgunlaşan Serkan Korkmaz..

BİLGİ-YAZAR

Ersun Yanal..

Geçen yıl Cafer iki gol atar. Bir sonraki hafta Cafer'i izlemeye gelen spor yazarları şok olur. Cafer kadroda yoktur.

Bizim Güray Soysal sorar:

"Hoca.. Ne iş.. Hani Cafer?"

Yanal cevap verir.

"Beni bitmiş maç ilgilendirmez. Ben tüm hafta içi idman performanslarını bilgisayara girerim. O bana 18'i verir. Ben de ilk 11'i yazarım. En fazla iki noktada bilgisayarıma ruh katarım ve müdahale ederim. Üç değil.. Bilgisayar da bu hafta içi çalışmalarına göre Cafer'i kadroya almadı!.."

Christoph Daum..

Kaleci gelir ve daha "Braaaak" bile diyemeden bir deplasmanda soyunur ve kaleye geçer.

Kaleciye lafım yok, lafım eyleme..
#Galatasaray
#Christoph Daum..
#Ersun Yanal
23 yıl önce
Doğru, faydalıdan zararlıdır!..
Disiplin cezasında ses ve görüntü kaydı (gizli çekim) dikkate alınır mı?
Müslümanca duruş neyi gerektirir?
Erdem Başçı, iletişimin gücüne inanıyor
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek