|
O Erdoğan…

Seçilen müzikler, Neşet Ertaş"ın unutulmaması, yapılan düzenlemeler, liderlerin salona girişinde alışık olduğumuz o curcunadan eser olmayışı, Erdoğan"ın eşi Emine Hanım"la selamlama yürüyüşü yaptığı demokrasi yolu ve o yolun köşe başlarına salona atılmak üzere yerleştirilen karanfiller…

AK Parti"nin 4. Kurultayı, işleyiş açısından eksiksiz bir organizasyondu.

Sayın Başbakan"ın mesajlarına gelince…

Ne yalan söyleyeyim, beklentim yüksekti.

Erdoğan terör meselesinde biz gazetecilere günlerce tartışacağımız yeni bir başlık verecek, Suriye konusunda ülkenin net ve son tavrını yine bu kurultayda belirleyecekti.

Ama olmadı.

Oldu da olmadı!

Şöyle…

İstanbul gazetecisi olarak, Ankara gazeteciliğinden daha öğreneceğimiz çok şey olduğunu bir kez daha anladım.

Meğer beklentilerimizin Erdoğan"ın Kürt meselesinde anamuhalefete "Hala kapımız açık" mesajında olduğunu, Barzani"nin bir kelime bile sarf etmese o kürsüye inip çıkmasında saklandığını yine Ankaralı meslektaşlarımdan dinledim.

Erdoğan"ın konuşmasının ilk dakikaları, duygusallığın Arena"nın tavanını zorladığı anlardı.

"…Ey sevgili en sevgili; uzatma dünya sürgünümü benim " diyerek Sezai Karakoç nidasıyla ettiği dua…

Osmanlı coğrafyasına gönderdiği selamlardan başka "hasretle selamladığı" Kudüs, "kıblemiz Mekke"ye verdiği selamlar…

Köy ismi vererek yaptığı göndermeler…

"Zafer ancak Allah"a aittir" şeklindeki alıntılar çoğu partilinin gözyaşı dökmesine sebep oldu.

Önce sözlerini Erdoğan"ın okuması sonra Aşık Veysel"in sesinden "Uzun ince bir yoldayım" türküsü, bugüne kadar kongre konuşmalarında alışık olmadığımız ama başarılı bir uygulamaydı.

O esnada bir arkadaşımın telefonla arayıp ağlamaklı bir sesle "Yahu kardeşim! Bu adam nasıl bir şey?" diye sorması, kongreyi ekranları başında izleyen AK Partililerin de durumunu özetler nitelikteydi.

Başbakan sandık müşahitlerinden yabancı konuklara herkesi tek tek selamladı ve salonda bu selamları alkışla destekledi ancak Gazze lideri Halit Meşal"in aldığı alkış çok başkaydı.

Bu "başkalık", AK Parti hükumetinin tabana yönelttiği kulak ve bu kulağa gelen sese verdiği önemi göstermesi açısından altı çizilmesi gereken bir "başkalık."

Belki de o başkalığın kodu, seyirciler tarafından salona asılan "Kökü 1453 olanın hedefi 2023 olur" yazılı afiştedir.

Artık itibarını iyice yitirmeye başlayan misyon ve vizyon ifadelerini Başbakan hiç kullanmadı ama AK Partili gençlere çizdiği vizyon salonu adeta inletti: "Cumhuriyetin 100. yılına, 2023 e taşımaya çalıştığımız bu partiyi siz 2071" e taşımalısınız.

Yaklaşık 3 saat süren konuşmasını oturduğumuz yerden dinlerken Sayın Erdoğan"ın ayakta ve sahnede basmadık yer bırakmadan konuşma performansına şapka çıkardım. Bu enerjinin kaynağını öğrenmeliyim ödevini de bir kenara not ettim.

Bir de…

Muhalefet neden başarısız sorusunun cevabını sanırım bu kongrede buldum.

Kanaatim o ki; Sayın Başbakan"ın başarısının arkasında konuşma metinlerini yazan kalem erbabının katkısı hayli fazla.

Muhalefet işe buradan başlayabilir.

Bunun bir de okuması, inandırıcılığı var gerçi ama..!

Ankara"daki kalabalığı, Arena"daki coşkuyu, ertesi günkü manşetleri oluşturan bir tek isim var; o da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.

Ayetleri okurken kullandığı tecvitle, Arapça "h" harfini okurken çatlattığı gırtlakla, , eşinden ve çocuklarından istediği helallikle, gençleri hala "Fatihin İstanbul"u fethettiği" yaşta görmesiyle Erdoğan, aslında hala o Erdoğan.

O Erdoğan kim mi?

Onu da "bir bilene" sorun!


twitter/veyisates
12 yıl önce
O Erdoğan…
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!