|
Bu yolun kaptanı Başbakan Erdoğan

Allah mahcup etmesin.

Türkiye yeni bir yolda.

Demokratik Açılım"dı, "yavru"nun ilk adı.

Biraz büyüdü "Milli Kardeşlik Projesi" oldu.

Şimdilerde "Barış/Çözüm Süreci" olarak, toy bir delikanlı gibi karşımızda duruyor.

Zor günlerden geçiyoruz.

Sorunun çözülmesi konusunda niyetler net, lakin kafalar karışık.

Kimi Türklüğü, kimi dili, kimi silahı, kimi kanı, kimi rejimi koruma derdinde.

Otuz yıllık kavganın "barışı"nın şıp diye çözülmesi de beklenmemeli.

Fakat…

Niyet okuyuculuğundan "Benim çözümüm senin çözümünü döver" kavgasından da vazgeçilmeli.

Misal…

İlber Ortaylı, Halil İnalcık, Hasan Celal Güzel gibi, bu ülkenin yetiştirdiği çok değerli birikimlerin de, Anayasa"dan Türk kelimesinin çıkarılmaması yönündeki taleplerine taaccüp edilmemeli.

Hilal Kaplan"ın "Türk bayrağı yerine Türkiye bayrağı olsun" önerisine küfürle, hakaretle, tehditle mukabele edilmemeli.

Aşırı tepki okurdan, takipçiden gelebilir.

İnsanların okumaya, düşünmeye pek vakti olmayabilir ve bazı çıkışları değerlerine saldırı olarak anlayabilir.

Ancak hepsi birer potansiyel "Akil İnsanlar"ın birbirlerini karalama yarışına girişmesini anlamak çok zor.

Pek çok konuşmada, konferansta, yazıda kullanılan "Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar" ilkesi tam da şimdi lazım.

Aydınlar, entellektüeller, siyasetçiler, gazeteciler, doktorlar, mühendisler, mavi yakalılar, beyaz yakalılar, bakkal Mehmet Amca, terzi Mustafa Efendi…

Herkes için yeni, yepyeni bir süreç bu.

Fil tarifi gibi.

Bütün tarifler yanlış çıkabilir.

"Benim de saçım var" cümlesi kadar saçma "Sorunun bitmesinin ben de istiyorum" cümlesini kuracak değilim.

Akıl ve vicdan sahibi her insan bunun bitmesini ister, istiyor, istemeli.

Ama…

Olmazsa da dünyanın sonu değil.

"Barışmak" anasır-ı erbaa dan biri değil.

Bedeli ne olursa olsun mutlaka, kesinlikle, katiyyen olumlu sonuçlanacak bir sürecin içinde de olmayabiliriz.

Çözüm Süreci sıradanlaştırılmayacak kadar önemli, putlaştırılmayacak kadar da sıradan bir iştir.

Bu sürece ilişkin soruları olanlar hain, destekleyenler de kahraman değildir.

AK Parti iktidarı ama özellikle de Sayın Başbakan"ın yüksek iradesiyle çıkılan yolda hep beraber seyir halindeyiz.

Önümüz puslu.

Sağ selamet menzile varmak herkesin niyeti.

Bu yolculukta "Aman biraz yavaş" uyarısı yapanda olacak "Bize biş"i olmaz" diyende.

Kargaşa ve heyecan bu yolculuğu mahvedebilir.

Kaptana güvenmekten başka çaremiz yok.

O koltukta "Bu hedef için gerekirse serimi (başımı) veririm" diyen bir kaptan var.

11 yıl önce
Bu yolun kaptanı Başbakan Erdoğan
Ölüm, inkılap ve babam
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü