|
Aklını kullan diyor Mâtürîdî
Ona göre her anne babanın çocuğuna,
cömert davranma
ve sahip olduğu
imkânları
ihtiyacı olanlarla
paylaşma
alışkanlığını öğretmesi farzdır.
Kendisini ilme adayan herkesin
geçimini
sağlamak Müslümanların ortak görevidir. Toplum bu görevini yerine getirmediği takdirde tıpkı
zekât borcu
gibi zorla ödeme durumunda bırakılabilir.
Yukarıda yer verdiğimiz görüşlerin sahibi olan
İmam Mâtürîdî
hem bir kelam
alimi
hem bir
hukukçu
hem de Kuran’ı derinlemesine yorumlayarak dönemin ihtiyaçlarına göre yorumlayacak kadar derin bir müfessirdir.
Bu özellikleriyle İslam dünyasında kurulan devletlerin özellikle
Selçuklu
ve
Osmanlı
devlet sistemindeki
ekonomik ve siyasi
anlayışa doğrudan veya dolaylı bir şekilde etki eden bir ilim adamı olarak görülür.

**

İslam dünyasında
aklı öne çıkaran
en önemli alimlerden biri olarak biliniyor.
Aklı göz ve kulakla
aynı konumda görür.
“Nasıl ki göz ve kulakla renkleri ve sesleri ayırıyorsak
aklı kullanarak toplumda karşımıza çıkan sorunları çözebiliriz
” der.

Göz ve kulak olmadan yaşamak ne kadar zorsa aklı kullanmadan yaşamanın da o kadar zor olacağına dikkat çeker.

**

Türklerin anayurdu
Özbekistan’ın
Semerkand şehri yakınındaki Matürid köyünde doğmuş.

Hayatı hakkında fazla bilgi yok.

853 doğumlu Mâtürîdî
, Abbasî hilafetinin iktidarının zayıfladığı müstakil beylikler döneminde yaşamış.
Döneminin en etkili düşünürlerinden olan
Mâtürîdî
, yaşadığı dönemde Hanefi mezhebinin kurucusu
İmam-ı Azam Ebu Hanife
’nin yolunu izlemiş.
Semerkandlı alim ve hukukçu Mâtürîdî
, İmam-ı Azam gibi haksızlığa karşı susmayan, fikirleriyle onları rahatsız eden, bedelini ödemeyi göze alan o yüzden de güçlü idarecilerin sevmediği bir alim.
İkisinin de
ortak noktası
yaşadığı dönemlerinde güçlülerin sevmediği adam olmaları.
944 yılında öldüğünde
Semerkand
şehrinde bilginlerin gömüldüğü mezarlığa defnedilmiş.

**

Akla çok önem veren
Mâtürîdî
, insanın çeşitli eğilim ve içgüdülerinin yanı sıra
akılla
da donatıldığını söyler.
Ancak insanın
tabiatıyla aklının
her zaman uyum içinde bulunmadığına dikkat çeker ve bu durumlarda
akla hakem yetkisi
tanır.
Fonksiyoner olmaları için insana verilen diğer organlar gibi
aklın
körelmemesi için mutlaka çalıştırılması lazımdır.
Büyük alim, aklı kullanmaya karşı çıkanların
nefsânî arzulara ve şeytânî tahriklere
mahkûm olduklarını söyler.
Mâtürîdî
’ye göre insan “Fizyolojik yapıyla beraber aynı zamanda akla da sahip kılınarak yaratılmış;
yaratılmışları (mahlûkat) yönetmek yeteneği ile sivrilmiş
, her türlü zorluğa katlanarak, onların üstesinden gelmek için aklı devreye sokmakla imtiyazlı kılınmıştır.
Zira akıl, temyiz (
doğruyu yanlıştan ayırma
) kabiliyetinin en güçlü silâhıdır.

**

Dine; akıl, ilim, hoşgörü ve taassuptan uzak
bir tavırla yaklaşan
Mâtürîdî’nin
anlayışına göre İslâmiyet, benimsenmesi kolay, terki zor bir dindir.
Ona göre kötü davranışlarda bulunmaktan ibaret olan
günahlar
kalpteki tasdiki etkilemedikçe iman zedelenmez.
Aslında
küçük günah
işlemeyen hiçbir insan yoktur, çünkü beşer türü iyiye de kötüye de yetenekli olarak yaratılmıştır.
Zalim olduğu kesinlik derecesinde olan zamanının sultanına âdil diyen kimsenin küfre girdiği yolunda kanaat belirtmesi, aynı dönemde yaşadığı
bazı alimleri zalim devlet adamlarıyla
ilişki içinde olduğu için kınaması devrin siyaset ve devlet adamlarıyla münasebetlerinin iyi olmadığını gösteriyor.
Bu anlayış ve bakış tarzıyla da ilim camiasında Hanefi-Mâtürîdî
anlayışın sahabe içindeki öncüsünün Hz. Ömer olduğu kabul ediliyor.

**

Araştırmacı Yazar
Mahmut Çetin’in
yeni çıkan “
Mâtürîdî Tarih İnşası
” isimli kitabı da yayıncılık dünyasında bu alanda önemli bir boşluğu dolduruyor.
Kitabın yazarı çalışmasını şöyle özetlemiş; “Hanefi-
Mâtürîdî
Gelenek’le şekillenen
Mâtürîdî Tarih İnşası
farklılıkları reddetmeyen,
farklılıklar üzerinde tevhit (birlik) arayan
bir dünya görüşünün izlerini taşımaktadır. Bu dünya görüşü
kaos’tan dirlik ve düzene
yönelişi sağlamış, devleti merkeze alan bir toplum inşasını başarmıştır.”

**

Ünlü tarihçimiz Prof. Dr İlber Ortaylı hocanın Türkiye Müslümanlığını,
Yesevilik artı Hanefi artı Mâtürîdî
olarak formüle etmesi Maturidi’nin İslam anlayışının Türk dünyasında ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.
Ama biz nedense arka planda sosyal ve
ekonomik hayatımızı
şekillendiren, düşünce yapımızı düzenleyen, toplumsal yaşam ve kültürümüzü biçimlendiren bu insanı yeteri kadar değil hiç tanımıyoruz.
Tanımadığımız için de
toplumsal değişimi
okuyamıyoruz ve savruluyoruz.
#anne baba
#ilim
#Müslüman
8 ay önce
Aklını kullan diyor Mâtürîdî
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri