|
Bu ordu tasfiye bekliyor

Türkiye İstatistik Kurumu, dün rakamları açıkladı; 2009''da işsizlik oranı yüzde 14,0.

Türkiye genelinde geçen yıl işsiz sayısı 3 milyon 471 bin kişiye yükselmiş. Genç nüfusun işsizlik oranı yüzde 25,3. Tarım dışı işsizlik yüzde 17.4.

İşsizlik oranı, geçen yıl bir önceki yıla göre 3 puan artmış.

2008 yılında işsizlik, yüzde 11 olarak açıklanmıştı.

Kayıtdışı ekonominin oranı yüzde 50 olduğuna göre işsizlik bu rakamların iki katı.

* * *

Ülkemizde en az her dört gençten biri işsiz.

Her yıl 700 bin genç işsizler ordusuna katılıyor.

Bu ordu tasfiye edilmezse ne olur düşünün?

Bu orduyu tasfiye etme görevi sadece hükümetlerin değil, bu görev, yatırım yapmaya, istihdam oluşturmaya gücü yeten herkesindir.

Hiç kimse vazifesini yapmama lüksüne sahip değil.

* * *

Tasfiye vazifesinde kimler var, öncelik derecesine göre sıralayalım;

Hükümet, bürokrasi, sanayici, tüccar, esnaf, yüksek öğretim kurumları (YÖK), iş dünyasındaki sivil toplum örgütleri (Başta TOBB, TÜSİAD, TÜGİAD, TUSKON, MÜSİAD, ASKON, TÜMSİAD vs), işçi ve memur konfederasyonları (Türk-İş, Hak-İş, DİSK, KESK, Kamu-Sen, Memur-Sen), muhalefet partileri, yazılı ve görsel medya ve aile.

* * *

Bu orduyu bunlar tasfiye edecek.

Nasıl yapacak?

Milli mutabakatla.

Herkes bu sorunu erteleyemeyeceği ve devredemeyeceği milli vazifesi olarak görecek.

Yüksek işsizlik ortamında bireysel zenginliğin işe yaramadığını bilecek.

Yüzde 14 işsizlik hiç kimsenin ne işine gelir ne de işine yarar.

Bu böyle bilinsin.

Bu orduyu acilen tasfiye etmezsek, hızla artan işsizler ordusu bu ülkeyi tasfiye edecek.

* * *

Elbirliği ile bir balyoz da işsizler ordusuna vurup ülkenin önünü açmak lazım.

Yoksa her alanda hak ve özgürlükleri genişletirken ekonomik özgürlüğü ihmal edersek başka tehlikelerle karşı karşıya kalabiliriz.

Bu kadar yüksek işsizlik başka ülkelerde siyasal ve toplumsal kaos çıkarır.

Bizde kaos çıkmıyorsa yerli dizilere rağmen bitirilemeyen aile yapısı ve dini anlayışın neden olduğu toplumsal yardımlaşma duygusundandır.

Ancak onun da bir sınırı var.

İşsizler hangi partiye oy verir

Türkiye''nin işsizlik haritasını çıkaran A&G Araştırma Şirketi''nin sahibi Adil Gür''e göre ekonomi önümüzdeki seçimde belirleyici olacakmış.

İşsizlik süresi arttıkça mutlaka parti tercihleri de değişecek diyen Adil Gür''e katılmıyorum.

Bizde vatandaşın parti tercihini ekonomi belirlemez.

Belirleseydi 2007 seçimlerinde aynı parti tekrar iktidara gelmezdi.

İşsizlik oranı o zaman da yüksekti.

Parti tercihi ait olma, duygusal yakınlık ve o partinin güçlü olduğuna inanma ile ilgili.

Dolayısıyla kimse özellikle muhalefet partileri işsizliğin artışından oy artışı umut etmesinler.

Hükümet de işsizliğin pimi çekilmiş bombaya dönüşmemesini sağlayan aile bağlarına fazla güvenmesin.

Çünkü televizyonlar yerli dizilerle her gün aile bağlarını koparmakla meşguller.

Çağdaş yaşam diye diye yaşlılarımızı huzurevlerine gönderdik ve aileyi yenilecek çekirdeğe dönüştürdük.

Dizilerle de bu çekirdeği tüketiyoruz haberiniz ola.

Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur. İtalyan atasözü
14 yıl önce
Bu ordu tasfiye bekliyor
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık