|
Devlet hep geç kalıyor

Asansörle hayata veda eden gençlerin gözü yaşlı anne babalarını izlerken, ücretliler için söylenen o ünlü deyiş aklıma geldi:

No pain no gain (Acı yoksa kazanç da yok.)

Önce Soma''da 301 madenci ihmal ve sorumsuzluk zinciriyle hayata veda etti. Arkalarında yüzlerce gözü yaşlı yetim bıraktı.

Şimdi de Mecidiyeköy''deki rezidansın şantiyesinde çalışan 10 genci asansörün yere çakılmasıyla kaybettik.

***

Türkiye''nin büyümesinde son yıllarda lokomotif görevini üstlenen inşaat sektöründe Mayıs 2014 itiba- riyle 1 milyon 954 bin çalışan var.

Özellikle yazın mevsimlik işçilerle iki katına çıkan işçi sayısı ile en emek yoğun ve tehlikeli bir alan.

Bu kadar çok çalışanın ol- duğu bir sektörde de iş kazası ve kazaların olması kaçınılmaz.

Ancak iş ne kadar tehlikeli de olsa, iş kazalarını asgariye indirerek, ölümlü ve ağır yaralanmaları önlemek mümkün.

Daha doğrusu mümkün olmalı.

***

Hiçbir iş, insan hayatından önemli değildir.

Zaten kazalar cinayete, işin insandan önemli hale gelmesiyle dönüşür.

***

Sigorta kayıtlarına göre,

2012''de iş kazasında ölümler yüzde 34''le 5 yıllık dönemdeki en yüksek seviyeye ulaşmış.

İnşaatlarda 2008-2012 arasındaki 5 yıllık dönemde iş kazalarında bin 754 işçi yaşamını yitirirken, bin 940 işçi de sakat kalmış.

***

Yıllardır filmlerde şöyle bir sahne konur:

Olay biter, başrol oyuncusu ya da sevdiği öldürülür.

Zanlılar kaçarken polis arabasının siren sesleri duyulur.

Eskiden bunların sadece filmlerde olduğunu zannederdik.

Değilmiş.

Can, mal, ırz ve ruh sağlığımızın güvenliğinden sorumlu devlet dediğimiz o büyük kurum aynı bu filmlerdeki gibi olay mahalline sonradan geliyor.

Yani olaya sonradan müdahil oluyor.

Tıpkı filmlerdeki gibi.

Hep geç kalıyor.

Oysa olay bittikten, cinayet işlendikten, asansör yere çakıldıktan, maden ocağı çöktükten, eve işyerine hırsız girdikten, tinerci ya da alkolik ve psikopat biri tarafından yaralandıktan sonra devlete ne ihtiyacımız var?

Hiç ihtiyacımız yok.

***

Devlet gerçek hayatta oynadığımız bu filmin sonunda olmamalı.

Filmin başından itibaren vatandaşının yanında olmalı.

Adil devlet, hukuk devlet dediğimiz de bu değil mi?

Asansör yere çakılıp, onlarca insan öldükten sonra polise değil ambulansa ve defin için mezarcılara ihtiyaç var.

***

Devlet, Şişli''de rezidans inşaatında çalışan 10 genç inşaat işçisi o asansöre binmeden onların yanlarında olmalı.

Devlet, Soma''da maden kazasından önce orada olmalı.

Devlet, çocuklar dağa kaçırılmadan o ailelerin yanında olmalı.

Devlet, tersanelerde kazana düşen işçiden önce o kazanda bulunmalı.

Devlet hırsız girmeden vatandaşın evinde olmalı.

Devlet cinayetten önce vatandaşın yanında yer almalı.

Cinayetten sonra devlete ihtiyaç yok.

Türkiye''nin acil ihtiyaçları

- Yeni bir sivil anayasa

- Yatırım ortamının iyileştirilmesi

- Ekonomik ve demokratik reformlar

- AB uyum sürecini hızlandırma

- Çözüm sürecini yürütmek

- Gelir dağılımını düzeltmek

Gıdada neler oluyor

Bir çok üründe hasat dönemi sona erdi. Fiyatlarda oynamalar hızlandı.

Gıda sektörünün önde gelen 2 ismi, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ile Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, geçen hafta önemli açıklamalar yaptı:

Fiyatlardaki oynamalar ve gıda sektörü hakkında ipucu verdiler:

Mehmet Reis, ''Bu yıl ülkemizde yoğun olarak gündeme gelen kuraklık, kuru gıdayı abartıldığı kadar etkilemedi.

Fasulye ve pirinç hasadı yapılmaya başladı ve fiyat düşüşü yüzde 30''ları geçecek. Kimse stok yapmasın'' dedi.

Mehmet Reis buğdayda kuraklığın da abartıldığı görüşünde

Pirinç üreticisi Mehmet Erdoğan''ın bir uyarısı bir de önerisi var:

Uyarı: 2100 yılına doğru önlemler alınmazsa önemli bir gıda krizi yaşanabilir.

Öneri: Gıdada fiyatları düşürmenin tek yolu tarımda üretimi artırmak.

Günün Sözü: Zulmün olduğu yerde, tarafsızlık namussuzluktur. Cemil Meriç
10 yıl önce
Devlet hep geç kalıyor
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık