|
Devletin parası millete

Paranın getirdiği bütün imtiyazlar bu ay geçici olarak kaldırıldı.

Zengini yoksulu, obezi zayıfı, erkeği kadını herkes açlıkta eşitlendi.

Ramazanın maddi ve manevi çifte kazancından faydalanmak isteyen işadamları, kamu ve sivil kurumlar kesenin ağzını açtı.

Belediyeler neredeyse her ilçede iftar çadırları kuruyor. 10 ilde yaklaşık 11 milyon insana iftar yemeği dağıtılacak.

* * *

En büyük seferberlik ise yaşlıların "İslamı da bol isyanı da" dediği İstanbul''da yaşanıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, her gün yaklaşık 50 bin kişiye İstanbul genelinde on mobil noktada iftariye verecekmiş.

Çadırlarda da her gün ortalama 100 bin vatandaşın karınlarını doyuracağı belirtiliyor.

Üç büyük şehirde yapılacak olan iftariye ve erzak yardımıyla birlikte 10 büyük kentte, 10 milyon 818 bin kişiye yardım yapılacak.

Türkiye genelinde de büyük şehirler başta olmak üzere ülke genelinde iftar çadırları kurulacak.

* * *

Vatandaşa gıda, yakacak, giyim ve nakit yardımlar konusunda iktidarı populizm yapmak ve devletin parasını oy için halka dağıtmakla suçlayan muhalefet de elindeki belediyelerde iftar çadırları kurmaya başladı.

Devletin hazinesini geri dönmeyen kredilerle boşaltanlara ses çıkarmayanlar hazinenin ihtiyaç sahiplerini gözetmesine tahammül edemiyorlar.

"Benim paramı oy almak için niye yoksula peşkeş çekiyorsun" diye isyan eden yazar!, çizer!, sanatçı!, sosyete! ve sosyal demokrat! geçinen azgın azınlığı dünyanın hiç bir yerinde göremezsin.

Yoktur da zaten.

Nev-i şahsına münhasır bir elit takımı!

Ramazan çadırlarını gördükçe strese girecek, ülser ve gastritleri artacak ama ne yapalım.

Bir ay katlanacaklar.

"Tahammülsüzlük" onlar için bu ülkede yaşamanın en büyük bedeli!.

Keşke bu cömertlik ve yardımseverlik 12 ay sürse.

* * *

Sosyologlar devlete, psikiyatristler de bireye aynı şeyi öneriyorlar:

"Vereceksin."

Toplumun en alt kesiminden başlayarak çeşitli sebeplerle düşen, ezilen, sağlığı bozulana, hasat alamayan çiftçiye, rekabet edemeyen işadamına, ilim öğrenmek isteyene, ihtiyaç sahibi olan her kesime.

Devlet niçin var?

Bunun için!

Sivil örgütler de yarışta

Belediyelerin dışında ülke genelinde faaliyet gösteren vakıf ve dernekler de boş durmuyor. Onlar da bir ay boyunca 5 milyon 484 bin kişi karnını doyuracak. Sayı yüzde 9,6 artacak. "Kimse Yok mu?" derneği 1 milyon, İnsani Yardım Vakfı her gün 2 bin 500 kişiye, Deniz Feneri Derneği ay boyunca toplam 80 bin 500 kişiye iftariye verecek. Kimse Yok mu Derneği, İstanbul dışında 2 milyon, İnsani Yardım Vakfı 325 bin, Deniz Feneri 28 bin 500 kişiye iftar yemeği verecek. Birçok il ve ilçede yerel faaliyet gösteren dernekleri de eklediğinde bu ayın ne kadar bereketli ve çifte kazanç ayı olduğu anlaşılır.

Mutluluğun ilacı ''hayır terapisi''

Gerçek mutluluğu yaşamak isteyen herkese ''hayır terapisi'' yapmasını öneren Psikiyatr Mustafa Merter şöyle konuşuyor: "Modern hayat hepimizi bencilleştiriyor. Yaşadığımız lüksün, refahın farkında değiliz. İmkânı olanlar Avrupa veya umreye gideceğine yoksul bir ülkeye gidip hizmet versin. Ailesiyle orada kalsın. Sanal dünyadan, akvaryumdan çıkıp hayatın gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz. İmkânı olmayanlar, yaşadıkları şehirde yoksul evlerini ziyaret edebilir. Psikiyatristlere avuç dolusu para yedireceğinize, yoga vs. ile uğraşacağınıza hayır terapisi yapın" diyor. Uzmanları dinlemek lazım.

Hükümetler, sevilmeyenlerin, azınlığın haklarını korumak için vardır.
Wendell Phillips
16 yıl önce
Devletin parası millete
Tanrı yoksa her şey mübahtır
Demirtaş'ın hazin sonu
Kara dinlilerle milletin savaşı
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!