Erken genel seçimlerle beraber yavaşlayan uluslar arası toplantılar yeniden hız kazandı. İstanbul yine önemli toplantılara ev sahipliği yapmaya başladı.
Geçen hafta TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu ve Sektörel Dernekler Federasyonu işbirliği ile düzenlenen “3.Rekabet Kongresi” yapıldı.
Kongrede yeni ekonomik düzen masaya yatırıldı. Enerji kaynaklarının stratejik önemine dikkat çekildi.
Siyasette olduğu gibi küresel ekonomide de ezberler bozulmaya başladı. Enerji ekonomilerin can damarı haline geldi.
Siyasal kargaşa ve kaosun yaşandığı ülkelerin, enerji kaynaklarının en zengin olduğu ülkeler olması herhalde tesadüf olamaz.
Enerji fiyatlarının arz talep yasasına göre piyasalarda belirlendiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Enerji fiyatları ülkelerin en önemli siyasi aracı haline geldi.
Gelişmekte olan ülkelere özelleştirme yapmalarını tavsiye eden ülkelerde ekonomik milliyetçilik de yükselen değer oldu.
Dünya enerji rezervlerinin yüzde 22''si uluslar arası sermaye, yüzde 78''i de yerli sermayeler tarafından yönetiliyor.
Çin, Hindistan ve Rusya''nın ulusal şirketleri küresel oyunculara kafa tutmaya başladı.
Özelleştirme ihalelerinde rekabet global şirketlerle devletler arasında yaşanıyor.
Küresel ekonomilerde boy gösteren ülkelerde yoğun bir kaynak milliyetçiliğinin göze çarptığına dikkat çeken BG Enerjy Grup Direktörü Mehmet Öğütçü, Türkiye''nin de enerji sektöründe ulusal bir şampiyon şirketinin olması gerektiğini söyledi.
Çin''in tükettiği enerji kaynakları ile Avrupa, Rusya ve ABD''nin korkulu rüyası olduğunu ifade eden Öğütçü ABD''nin liman özelleştirmesine ulusal çıkarlarına ters düşüncesiyle sıcak bakmadığını söyledi.
Dünya petrol tüketiminde başı çeken Çin, ABD''nin yaptırımlarına karşı Orta Asya ülkeleri ile işbirliğini artırma gayretinde.
Türkiye''nin güvenilir enerji koridoru olma durumunun Kuzey Irak''a operasyon ve PKK yüzünden tartışıldığını belirten Öğütçü, ormanın bütününü gösterebilecek bir plan ve stratejiye ihtiyacımız olduğunu düşünüyor.
Yaşadığımız yüzyılda kazananın haklı ilan edildiği bir ekonomik düzen oluştuğunu belirten Rekabet Kurulu 2.Başkanı Tuncay Songör''e göre rekabet gırtlak gırtlağa sürüyor. Songör, yeni ekonomik düzeni ve değişimi şöyle özetledi; İşletme yerine artık yeni kral müşteri oldu. Sanayi toplumu yerine bilgi toplumu oluştu. Finansal sermaye yerini entelektüel sermayeye bıraktı. Güven belirleyici hale geldi. Kazanç kısa değil,uzun vadeli oldu.
Bazı yabancı şirketlerin para kazanmasa bile şimdiden Türk pazarında yer almak için Türkiye''de yatırım yaptıklarını söyleyen Prof Dr Tamir Agman, yabancı yatırımcı çekme konusunda İsrail''den örnekler verdi. Bilişim devlerinden İntel''in İrlanda yerine İsrail''i tercih ettiğini, İsrail''in İntel''in çiftliği haline geldiğini söyleyen Agman, bu başarının sırrının da İsrailli yatırımcıların uluslar arası piyasalarda tanınması olduğuna dikkat çekti.
AVEA CEO''su Cüneyt Türktan''ın da ilginç bir tesbiti oldu. Telekom sektöründe çevre ülkelerde büyüme imkanı olduğuna dikkat çeken Türktan, AB ülkelerinin ulusal şirketlerini önce güçlendirdiklerini ondan sonra aynı alana yabancı şirketlerin girmelerine izin verdiğini söyledi.
Eczacıbaşı CEO''su Dr Erdal Karamercan da artık cirodan çok değer büyümesinin önemli hale geldiğini, önceliklerin değerler, stratejiler ve insan kaynakları olarak sıralandığını söyledi. Karamercan''a göre iş dünyasında oluşan yeni çan eğrisinde bulunulan konuma duygusal bağ yanlış.
* * *
Geçmişi unutursan ruhların bedduasına uğrar, yalnız bugünle yaşarsan geleceğin maskarası olursun.
