|
Hocaların hocasının vasiyeti

Akademi dünyasında yarım asra yakın İktisat hocalığı yapan "hocaların hocası" olarak tanınan Prof. Dr. Sabahaddin Zaim hoca ile 2.5 yıl önce (2005 yılında) İstanbul Erenköy''deki evinde kendisini ziyaret ederek Türkiye ekonomisi üzerine 3 saate yakın bir süre hoş bir sohbet gerçekleştirmiştik.

O sohbette AK Parti hükümetinin 2.5 yıllık politikasını değerlendirirken, "Sorunlar yumağını ya kılıçla kesip atacaksınız, ya da hükümetin yaptığı gibi lif lif çözmeye çalışacaksınız. Başka yolu yok" demişti. Ramazan Bayramı öncesi kendisi ile telefonla görüştüğümüzde hem halini hatırını sorduk hem de yeniden kendisini ziyaret etmek istediğimi söyleyince, "bayram sonrası arayın görüşelim" dedi. Ancak bayram sonrası sık sık aramamıza rağmen ulaşamadık. Pazar günü vefat ettiğini öğrenince anladım ki tekrar görüşmek nasip değilmiş.

Sohbetimizde "Türkiye''nin Yirminci Yüzyılı" isimli 3 ciltlik bir dev eser yayınlayan Prof. Dr. Sabahattin Zaim, kendisinin akademik çalışmalarının dışında yayınladığı fikri eserlerden hiçbir maddi menfaati kabul etmediğini söyleyerek bu kitapların gençler için pahalı gelebileceğini ancak kültür faaliyetleri yürüten kuruluşların bu kitapları satın alarak okumak isteyenlere ücretsiz dağıtabileceklerini söylemişti. Bu vesile ile tekrar hatırlatalım dedik

Rahmetli hocamızı ebedi mekanına uğurladıktan sonra Yakup Kocaman ile Zaim hocanın evinde 2005 yılında yaptığımız sohbeti bir kere daha okudum. Sözü ona bırakıyorum;

* * *

Türkiye''nin iktisadi meselesi iç borç faiz sarmalıdır.

Ülke, 3 Kasım seçimlerine kadar elleri kolları zincirlenmiş, bütçesinin üçte ikisi faize giden dışarıya ve içeriye karşı borçlu hale getirildi.

Millet de bunları tasfiye etti. Bu hükümetin yapacağı birinci şey, hırsızlık yapmamasıdır. İkincisi hırsızlığa mümkün mertebe mani olmaya çalışmasıdır. Bu ikisini yaparsa yüzde 50 başarı sağlamış olur. O zaman Allah da yardım eder, millet de.

Türkiye başta İslam Konferansı Örgütü olmak üzere bir çok ekonomik ve siyasi birliklere üye. Kendine has özelliklerini kabul ettirerek AB''ye girebilir.

Dünya Bankası ve IMF zengin ülkelerin dünyayı kontrol etmek ve kâr etmek için kurdukları müesseselerdir.

Türk devletine borç veren 5 bin aile işbirliği yapmazsa hükümet borç yükünden kurtulamaz.

Siyasi irade dağıtıldı

1960 Anayasası''nı yaptıran İsmet Paşa, Halk Partisi''nin bundan sonra halkın oylarıyla iktidara gelemeyeceğini anlayınca, bir düzenleme ile bağımsız kurumları kurdurdu. Amaç, siyasi iradeyi TBMM''nin elinden alıp birtakım bağımsız kurumlara dağıtmaktı.

Millet-devlet işbirliği şart

Türkiye''de halk yıllardır devletin milletle beraber olmasını istiyor. Bugün bütün İslam dünyasının ana meselesi budur. Onun için başarısız İslam dünyası. Son çeyrek asırdan bu yana milletler uyanıyor ve kendi devletlerini kurmaya çalışıyor.

Türkiye''nin sanayileşmesi istenmedi

Türkiye''nin 1950''li yıllardaki kalkınma hareketi Batı dünyasında da endişe uyandırdı. Çünkü 1947''de Ortadoğu''da İsrail devleti kurulmuştu ve Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere, İsrail kurulmadan ve kuvvetlenmeden Ortadoğu''da başka bir devletin sanayileşip güçlenmesini istemiyorlardı. 1955''lerde OECD bir rapor yayınladı.

İsrail, Mısır ve Türkiye''nin sanayileşmesini karşılaştıran bu raporda Türkiye''nin İsrail''den önce sanayileşme durumuna geldiğinin anlaşıldığı yazıldı. O yüzden de tahminim Dünya Bankası İsrail''le ilgili politikadan dolayı yardımı kesti. Sonra, Türkiye''de yatırımlar durdu.

---

Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun?
Mevlana
16 yıl önce
Hocaların hocasının vasiyeti
Kavala Muhipleri Cemiyeti yahut “George Soros’un askerleriyiz!”
İthamlar ve gerçekler (7)
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı