Küresel rekabetin acımasızlığı reklamlara yansıdı. Kırk kuruş fazla kazanmak için ürün satışı için hazırlanan reklamlarda ahlaki değerler göz ardı edilirken kar hırsı, bir ülkenin en büyük yatırımı olarak görülen gençliği de yok ediyor,

Reklam ahlakı denen bir şey olmalı ve devlet bu konuyu şirket sahipleriyle ciddi olarak ele almalı.

Şirketin ürün mü yoksa kadın mı pazarladığı belli değil.

Vatandaş reklamlardan şikayetçi oluyorsa, şirketlerin bunu iyi okumalarını öneririm.

Reklam ve dizilerden şikayetin tek muhatabı da RTÜK değil.

Şirketlerin hazırladıkları reklamların toplum değerleriyle örtüşmesi lazım.

Çünkü cinsel mesajlarla ve kadınlarla birlikte sunulan ürün vatandaşta alma eğilimi yerine rahatsız olma duygusu oluşturuyor.

Özellikle fındık, parfüm, jilet, prezervatif, dondurma, içecek ve giyim reklamlarında cinsel içerikli görüntülere yer verilmesi rahatsız ediyor insanları.

Şikayetlerini dile getirenler bu tarz reklamların çok fazla izlenen dizi ve filmlerin arasında gösterildiğini, bu nedenle toplu izleme sırasında "mahcup duruma düştüklerini" dile getiriyorlar.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı, kadın kılıklı Huysuz Virjin''i televizyonlarda saat 23''den sonra proğram yapma konusunda ikna etmiş.

Bugün çocuk ve gençlerin izlediği diziler ve bunların aralarındaki reklamların yanında Huysuz Virjin gerçekten masum kalır.

2007 yılında, RTÜK''ün 444 1 178 numaralı iletişim merkezine, vatandaşlardan gelen 26 bin 845 başvuru, 70 milyonluk ülke için çok az gözükse de bizde şikayet etme alışkanlığının olmadığı göz önüne alınırsa yüksek bir rakam.

Rakamlara bakın ve hali pürmelalimizi görün:

Dizileri, 20 bin 135 şikayetle reklam kuşakları, 12 bin 229 şikayet başvurusuyla da "direnç yarışmaları" izledi.

Dördüncü sırada ise 9 bin 646 şikayetle haber bültenleri yer aldı.

Magazin programlarıyla ilgili de 6 bin 24 şikayet yapıldı.

Yerli dizilerdeki tek olumsuzluk cinsellik, alkol ve şiddet içerikli sahneler değil. Özellikle son günlerde moda olan tarihi diziler de çarpık işleniyor.

Örneğin ATV''de yayınlanan "Elveda Rumeli" adlı dizi.

1876''larda Osmanlı imparatorluğu''na ait Mekadonya''da yaşayan müslüman ve hristiyan ailelerin bulunduğu Pürsıçan kasabasında geçen olayları anlatıyor.

Ama öyle bir rol ayrımı yapılmış ki iki aydır yayınlanan dizide ne ezan sesi var ne cami, ne de camiye giden insanlar.

Fakat kilise ve kiliseye gidenler çok.

Dizinin en dürüst ve güzel yüzlü insanı Türk kızını seven Alex adında hristiyan bir genç. Dizinin en sapık adamı da kötü suratlı Osmanlı Paşasının oğlu ve kasabanın kaymakamı.

Ne yapılmak istendiğini siz düşünün?

Çocukları zararlı ve yasak sitelerden uzak tutmak için Nobetchy markası ile işbirliği yapan Fatih Belediyesi sosyal sorumluluk örneği sergiledi. Belediye yarıyıl tatili öncesinde anne babalara ücretsiz olarak 52 bin adet ''Nobetchy'' internet filtre programı hediye edecek. Türkçe olan program, www.fatih.bel.tr adresindeki internet sitesinden ücretsiz olarak indirilebilecek. Böyle bir proğram televizyonlara uygulansa seyredecek kanal kalmaz.

Yüzde 60 hissesini S. Arabistan''ın en büyük bankasına satışı konusunda prensip anlaşması imzalayan Türkiye Finans, 2008''de yurtdışında da şube açma hazırlığında. Bu kapsamda çalışanlarını da unutmayan şirket, onlara ingilizce eğitim vermeyi düşünüyor. Faizsiz çalışan kurum 2008 yılında da İstanbul İl Kültür ile yürüttüğü "Kültürel etkinlikler projesi"ne tam destek verecek. Şirket personel adına oluşturduğu finans ormanını da büyütecek.

Faizsiz Finans Kurumu Bank Asya''nın futbol birinci lig sponsoru olması marka imajı açısından ne kadar doğru?