|
İş dünyasının sessizliği

Başarıya ve başarısızlığa giden bütün yollar sürekli yapım halindedir; taşlarını biz döşeriz.

Tarih kitapları Gazze soykırımını böyle yazacak; 57 İslam ülkesinin 5 ayda verdiği destek Gazzelileri ayakta tutan
bir tutam yabani ot
kadar olmadı.

Ancak işgalci İsrail’in soykırımında yalnız bırakılan sadece Gazzeliler olmadı.

Boykotla siyonist sermayeye karşı savaşan dünyanın merhamet sahibi tüm insanları
şirketler ve devletler
tarafından yalnız bırakıldı.

Yemen ve Güney Afrika gibi birkaç devletin çabaları da yetmedi.

**

“Çocukları öldür destek bizden”
diyen küresel şirketleri boykot etmek için yerli alternatif ürün arayan kadınlar, erkekler ve çocuklar neden yalnız bırakıldı?

Çünkü yerli şirketlerin birçoğu göbeklerinden küresel şirketlere bağlı.

Birçoğu ünlü marka ve zincirlerin taşeronu.

Küresel sermaye tezgahını bütün dünyada yavaş yavaş kurmuş.

Azgınlığı cesaretinden değil.

Açıktan aleni ve alçakça biçimde çocuk ve insanlık katili israili desteklemesi kurduğu tezgâha olan güvencinden.

**

Bütün dünyada kendisine rakip çıkabilecek yerli markaları ya
öldürmüş ya da kendine taşeron veya küçük ortak yapmış.

Bankacılık ve finansta, modada, tekstilde, kimyada, kozmetikte, deterjanda, gıdada, medyada kısacası ekonominin iplerini eline geçireceği bütün alanlarda tekelci sermaye kendi düzenini oluştururken biz uyumuşuz.

Bizi
güncel siyasetle
, kardeş kavgalarıyla, mezhep ayrımıyla meşgul etmişler.

Bizi Türk Kürt, Alevi, Sünni, laik, şeriatçı tarzı ikili çatışmalarla aklımızı ve gönlümüzü bağlayarak iş dünyasına hâkim olmuşlar.

Yani siyonist sermayenin
küresel işgali 100-150 yıl
öncesine kadar gidiyor.

**

Nasreddin Hoca
, komşularının sürekli kendisini eleştirmesine dayanamayarak, “Yahu eve giren hırsızın hiç mi suçu yok” dediğinde haksız olduğunu biliyordu muhtemelen.

Hırsızın suçu ortada ama hırsıza fırsat vermek ona imkân sağlamak da en azından suça teşvik olarak görülmeli.

Hocanın fıkrada vermek istediği ders de belki buydu.

Bütün suçu hırsıza yüklersek,
tedbirin, önlemin bir anlamı kalmaz ki bunun doğru olmadığını biliyoruz.

**

Boykotu
bir yaşam tarzına dönüştüren bu insanları yalnız bırakan
şirketler, markalar ve devletler
bilerek ve bilmeyerek Siyonist tezgâha destek oluyorlar.

Bu tezgâhı yıkmak lazım.

Ya, soykırımı finanse eden şirketlerin tarafında ya insanlığın tarafındasınız.

Ortası yok bu işin.

Ortada olunmaması gereken tarafsız olmanın büyük vebal olduğu belki dünyanın en önemli durumu yaşanıyor şu anda.

Soykırım kurbanları katledildiklerini canlı yayınla dünyaya izletiyor.

Yapabildikleri tek şey bu.

Ama istedikleri şey izlememiz ve gözyaşı dökmemiz değil.

Yardım etmemizi somut bir şeyler yaparak israili durdurmamızı istiyorlar.

**

Gazze için kendini yakan ABD’li hava kuvvetlerine bağlı asker
Harun
gibi yapması gerekiyor şirketlerin ve devletlerin.
Ama dünyayı kurtarma ve adaleti sağlama işini
şirketler müşterilerine devletler vatandaşlarına
bırakmış durumdalar.

Ortadaki vaziyet bu.

**

Gazze dışında dünyanın her ülkesinden bin tane daha
Harun’un Rachel’in
kendini feda etmesi
örgütlü kötülüğü
durdurmaya yetmiyor, yetmeyecek.

Bugün kendisini küresel ekonomik ve siyasi gücün temsilcisi olarak gören ABD karşısında boyun eğen ve zulme göz yuman bir dünya var.

Ama dünya devletlerinin çoğu
kurtuluş savaşlarını
kendilerinden kat kat güçlü olan düşmana kafa tutarak verdiler ve başardılar.

Güce boyun eğdiklerinde köle olacaklarını biliyorlardı ama bugün bu devletler Gazze’de bunu unutmuş görünüyorlar.

**

Gazzeli öğretmen Muhammed Kadâri
, her an bombalanma ihtimaline rağmen çocuklar, eğitimlerini ihmal etmesin diye sınırdaki kamp çadırında okul kuruyorsa bizim hala yapacak çok şeylerimiz var demektir.

Gazze bize öğretmen olmaya devam ediyor.

#Boykot
#Soykırım
#Toplum
#Yaşar Süngü
2 ay önce
İş dünyasının sessizliği
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet