Zenginden alıp yoksula dağıtmak, Köroğlu gibi halk kahramanlarının, yoksuldan alıp zengine vermek de devletlerin işi mi oldu?
Depremzedelere ve işsizlere yapılan iki büyük haksızlıktan bahsediyorum.
Mağdur edilen vatandaş soruyor?
Depremzede için bir başka devletin yaptırdığı konutların bürokratlara lojman olarak verilmesi hangi mantığa sığar?
Çok yerinde bir soru.
***
Konuyu bilmeyenler varsa özetleyelim;
17 Ağustos 1999 depreminde Kocaeli''nde Irak''ın idam edilen devrik lideri Saddam Hüseyin''in Irak Kızılayı kanalıyla yaptığı 10 milyon dolarlık yardımla 237 daireden oluşan ''Arızlı Irak Deprem Konutları'' inşa ediliyor.
Bu evlere depremin ardından kalıcı konutlardan hak sahibi olamayan ancak, ailelerinden birden fazla kişiyi kaybetmiş depremzedeler yerleştiriliyor.
Ancak ilerleyen yıllarda depremzedelere, "Buraya 5 yıllığına yerleştirildiniz. Bu binalar devlet memurları için lojman olarak kullanılacak" denilerek boşalttırılmaya başlanıyor.
Bugüne kadar yaklaşık 80 daireye birçok kamu kuruluşunun yöneticisinin yerleştirildiği söyleniyor.
***
Yarın Irak üst düzey yetkilileri Türkiye''ye ziyarete geldiğinde, yaptırdıkları konutları ziyaret etmeye gelse, konutlarda oturanların üst düzey bürokratlardan oluştuğunu öğrense, bu devletin itibarı ne olur?
***
İkinci hak gaspına uğrayanlar da da işsizler oldu.
İşçi temsilcilerinin uyarısına rağmen Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanan yasayla, İşsizlik Sigortası Fonu''ndan Güneydoğu Anadolu Projesi''ne (GAP) kaynak aktarılırken, ayrıca 2009 yılına münhasır olmak üzere, İşsizlik Sigortası Fonu''nun nema gelirlerinden dörtte üçü bütçeye gelir kaydedilecek.
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İşsizlik Sigortası Fonu''nun amacı dışında kullanılmasına yol açan yasayı 17 Ağustos 2009 tarihinde tam da depremin 10. yıl dönümünde onaylayarak İşsizlik Sigortası Fonu''nda deprem yaratacak bir karara imza atmıştır'' dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Hak İş Genel Başkanı Salim Uslu ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, muhalefet partilerine "İşsizlik Sigortası Fonu amacı dışında kullanılamaz. Bu konuyu Anayasa Mahkemesi''ne götürün" çağrısı yaptı.
CHP de konuyu mahkemeye götürme kararı aldı
***
Türkiye''de her dört gençten biri işsiz.
Böyle bir dönemde İşsizlik Sigortası Fonu''nda biriken paraların işsizleri ayakta tutmak için kullanılması ve daha fazla işsize bu kaynakların aktarılması gerekirken, başka amaçla kullanılması haksızlık.
Çünkü İşsizlik Sigortası Fonu, işçilerin brüt maaşları üzerinden hesaplanan ödemelerle oluşuyor.
İşçiler yüzde 1, işveren yüzde 2, devlet de yüzde 1 oranında prim ödüyor. Fonda, haziran sonunda biriken para 40 milyar 696 milyon TL.
Bugüne kadar bu fonun sadece yüzde 5''i işsizler için kullanılmış.
Kaynağın önemli bir kısmı faizde tutuluyor.
İşsizler için toplanan paraların uzun süredir hazine bono ve tahvillerinde tutulması ne kadar yanlışsa, işsizlere ait toplanan paraların GAP''a aktarılması da o kadar yanlıştır.
***
Bir devlet haksız vergilerle ayakta duramaz.
1999 Marmara depreminde yara sarmak için çıkarılan geçici iletişim vergileri 10 yıldır (24 milyar TL) toplanıyor.
Bu büyük bir haksızlık değil mi?
Bu devletin, ne depremzedeler için yapılan evlere, ne de işsizler için toplanan paralara ihtiyacı olmamalıdır.
Depremin nedenleri arasında fiziksel etkenler kadar sosyal etkenler de vardır.
Sosyal etkenlerin en önemlisi de hak gaspıdır.
Yanlış mı düşünüyorum?
