İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük''ün Türkiye''nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu ile ilgili açıkladığı raporda yer alan veriler, sanayicilerin ne kadar politize olduklarını da gösterdi.
Başkan Tanıl Küçük''ün raporun sunumunun sonunda, “Türkiye siyasetin toz dumanını bir an önce geride bırakarak, temel meselelere odaklanmak zorundadır” derken bu uyarının en büyük muhatabının yine sanayiciler olduğunu bilmesi gerekir.
Rapordaki rakamlara baktığımızda sanayinin ve ekonominin performansı 2002 yılından 2006''ya kadar dünya standartlarının üstündeyken 2007''de birden ne değişiyor da hız kesiyor?
Bu dönemde siyasette yaşanan kurumlar arası çatışmaların belirgin biçimde artması, arka arkaya gelen iki seçim, sanayideki büyüme hızını frenledi.
Sanayideki bir diğer sıkıntı da bizim dışımızda olan ve bütün dünyayı etkileyen küresel ekonomide yaşanan kaos.
Ekonomideki hız kaybının en büyük sorumlusu da yerli yatırımcı oldu.
Çünkü bu süre içinde yabancıların yatırımları devam etti.
Onlar ne zaman beklemeye geçti?
Yerli yatırımcı nakite geçip kriz beklemeye başlayınca, yabancı tedirgin oldu, “Benim bilmediğim bir şeyler var herhalde” deyip o da yatırımlarını beklemeye aldı.
İSO Başkanı Tanıl Küçük, 2007 yılında ilk 500''e giren sanayi kuruluşlarının karlarında görülen iyileşmenin üretim artışının bir sonucu olmadığını vurguluyor ve şöyle bir soru soruyor: “Sanal bir iyileşmedir, bir yanılsamadır. Gerçekçi olmayan kur politikasının ve dövizle borçlanmanın bir yan etkisi olarak ortaya çıkan böyle bir karlılık nereye kadar devam edebilir? Ne kadar kalıcı olabilir?”
Mevcut kur politikası ve dövizle borçlanma 2002''den beri sürüyor.
2002''den 2007''ye kadar yaşanan hızlı büyüme reel iken 2007''de ne değişti de büyüme sanal ve göz boyama oldu?
Bu sıkıntıların büyümesinin önlenmesinde en büyük görev sanayiciye düşüyor.
Sanayici, siyasete odaklanmak yerine üretime ve istihdama odaklanacak.
İktidara değil üretime talip olacak.
Gizli açık 5 milyona yakın işsize iş ve aş en büyük sorunu olacak.
Siyasi değerlendirmeler o kadar ayağa düştü ki:
Ayakkabı boyacısından, kahvedeki emeklilere kadar herkes siyaset uzmanı oldu.
Ama sanayici bu basitliğe düşmemeli, paranın getirdiği güç ile de siyasete hiç bulaşmamalı.
İSO Başkanı Tanıl Küçük''ün dediği gibi ekonomiye odaklanmalı.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ve beraberindeki heyeti, ekonomi ile ilgili hazırladığı iki raporu Ankara''da ekonomiden sorumlu bakanları ziyaret ederek sunarken iç piyasada yaşanan sıkıntıları da dile getirdi.
ASKON''un beklentileri maddeler halinde şöyle:
-İç piyasa hakikaten çok kötü, ödemeler durdu sayılabilir.
-Faizlerin yükselmesi her türlü iyimserliği silip süpürüyor. Para yine faiz alanlarında dolaşmaya başladı.
-KOSGEB artık ihtiyaca cevap veremez oldu.
-Öncelikli sektörler ve katma değer üretecek özel alanlar bulmak zorundayız.
-Envanter çalışmaları istenen seviyelerde değil.
-MAYÖP, Makro Yönlendirme Planı teklifimiz var.
ASKON, MÜSİAD gibi sivil iş örgütlerinin hükümete yönelik eleştiri ve önerileri rapor halinde sunmaları hükümetin çözüm bulma işini kolaylaştırması açısından ekonominin gidişatına olumlu etki ediyor.
Yeter ki niyet bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olsun.
