|
MÜSİAD Başkanı"nın can alıcı sorusu ve Putin tarzı

Rusya Başbakanı Vladimir Putin, geçen hafta sonu Pikalyovo kasabasına yaptığı ziyarette fabrika sahiplerini toplayarak, "Binlerce insanı hırsınızın, profesyonellik dışı tavırlarınızın ve belki de açgözlülüğünüzün kölesi yaptınız" dedi.

Fabrika sahiplerini "hamamböceği"ne benzeterek televizyon kameraları önünde aşağılayan Putin, 1.33 milyon dolarlık borçlarını ve çalışanların maaşlarını hemen ödemelerini söyledi, fabrikaların sorunlarının çözülmemesi halinde devletleştirmekle tehdit etti.

Bir anlaşma metnini de fabrika sahiplerine imzalattı.

Putin''in bu tavrı Rusya''nın serbest piyasa ekonomisini kendi şartlarına nasıl uydurduğunu gösteriyor.

Rusya kendine has metotlarla krizi çözme yoluna giderken biz ne yapacağız?

Putin''in tarzı ifrat bizimki de tefrit, orta yolu bulmak lazım.

***

TOBB''un işçi ve memur temsilcileriyle açtıkları kademeli kampanyalar derde deva olmaktan uzak ama işbirliği anlayışının artmasına sebep olduğu için desteklenmeli.

Keza hükümetin açtığı ekonomik paket de eksikliklerine rağmen ekonomiye bir hareketlilik getirecek ama ne kadar göreceğiz?

Çözüm yolları aramak laf üretmekten iyi ancak sanki çözümün etrafında dolanılıyor gibi.

Mesela krizin sonuna IMF''siz geldik hala "IMF gelsin" diyenlere, "Ne IMF''si" demiyoruz.

Çözümü herkes biliyor.

İş dünyasının sırtındaki vergi ve enerji maliyetlerini yüzde 50 indirin sonra şikayet edenin yakasına yapışın.

İşsizlik fonundaki parayı da sadece işsize kullandırın, yaz bitmeden kriz biter.

***

"Eğer AK Parti, dava sonucu kapatılsaydı, yaşadığımız ağır ekonomik krizin ortasında Türkiye''nin bugünkü hali ne olurdu?"

Siyaset ve ekonominin sıkı ilişkisini bu soru cümlesiyle net olarak ifade eden MÜSİAD Başkanı Ömer Cihat Vardan, 2009 yılı ekonomi raporunun ayrıntılarını kamuoyuna açıkladı.

Bu yılki raporun mesajı, "Küresel kriz yeni dersler" olarak belirlenmiş.

2007 raporunun mesajı, "Adil, şeffaf ve rekabetçi bir ekonomiye doğru" idi.

2008 raporunda da, "Demokrasi ve istikrar içinde kalkınma" mesajı ön planda idi.

Geçen yıl ülkenin önüne çıkarılan suni gündemler ve engeller ile demokrasi ve istikrar sağlanamadı.

Umarız bu yılki raporun mesajı gerekli yerlere ulaşır, çünkü herkesin bu krizden alacağı dersler var.

MÜSİAD''ın da raporda vurguladığı gibi mevcut kriz "teknik" değil "etik" yani ahlaki bir sorundur.

***

Bugüne kadar küresel krizin atlatılması için dünyada harcanan para miktarı 16 trilyon dolara çıkmış, ama sonuç hala belirsiz. Belki bir o kadar daha harcanacak.

İş dünyasının hatalarından ve aç gözlülüğünden kaynaklanan küresel krizin faturası sadece çalışanlara ödetilirse 10 yıla kalmaz dünya yeni ve çok daha tehlikeli bir ekonomik ve siyasal krize girer.

Küresel kriz sonrası yeni bir dünya doğacaksa bırakın şirketlerini iyi yönetemeyenler ve açgözlüler batsın.

Akıllı, basiretli, girişimci ve ahlaklı işadamları ayakta kalsın ki dünyaya adalet hakim olsun.

"Halk seçer oligarşi yönetir"

MÜSİAD raporunun ekonomik önerilerinden çok ikinci nesil reformlara yönelik değerlendirmesini çok önemli buldum.

Raporda yer alan ve katıldığım ifadeleri aynen veriyorum;

Türkiye, "Yönetemeyen demokrasi" zafiyetine artık bir son vermelidir.

"Halk seçer, oligarşi yönetir" dayatmasıyla gidilebilecek yer yoktur.

Yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır.

Bunun yanında yargı, eğitim ve kamu yönetimi alanlarındaki ikinci nesil reformları bir an önce gündeme almalıdır.

Ve AB müzakere sürecine hız vererek yeni bir ivme yakalanmalıdır.

Neden?

Çünkü Türkiye''nin krizden en çabuk çıkan ve toparlanan ülke olabilmesi bu reformlara bağlıdır.

Altından prangalar, demir olandan çok daha kötüdür. Gandhi
15 yıl önce
MÜSİAD Başkanı"nın can alıcı sorusu ve Putin tarzı
Dünyanın çıkan çivisini bulmak
İçimize sinmeyen durumlar ile içimize tam sinen durumlar…
Bir meşhurun son sözleri
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!