|
Para, kimlerde nerede?

Tıpkı Mevlana''nın hikayelerinde anlatmak istediği gibi; Sürahinin alt tarafı dolmadan üstünü dolduramıyorsun. Alt taraf zihniyet dünyamız, üst tarafı da maddi alemdeki yansıması.

Cüzdanı şişkin olan, "Ben kazandım" diye başlıyorsa konuşmasına,

Yoksul olan da "Neden onda var bende yok" diye isyan ediyorsa kaderine, bil ki yoksulluk zihinlere yerleşmiştir.


* * *

3 milyar dolarlık servetiyle Türkiye''nin en zenginleri listesinde zirvede yer alan girişimci işadamı Hüsnü Özyeğin, başarı formülünü üç cümleye sığdırıyor; "Doğru zamanda doğru yerlerde olmak.

Geldiğimiz noktayla yetinmemek.

Sürekli daha fazlasını yapmaya gayret etmek"

Özyeğin önce zihninde paranın yerini belirlemiş; "Para kazanmak geçici bir şey. Eğer başkalarının da mutluluğuna katkıda bulunuyorsan paranın bir değeri var"

Paraya verdiğimiz makam çok önemli; zihinsel dünyamızın içindeyse o bizi, cüzdandaysa biz onu yönetiyoruz.

* * *

Geçen Pazar, Çanakkale''de, "En Yavaş Bisiklet Sürme Yarışı" oldu. Yani bitiş çizgisine en son ulaşan yarışmacı birinci seçiliyor.

Hem bisikleti düşmeden süreceksin hem de en geride kalmaya çalışacaksın. Hayat da böyle aslında; En sona kalabilmek ilerlemekten çok daha zor.

İlerlemek kolay; Yapacağın tek şey hareket etmek. Bisiklet sürüyorsan pedal çevirmek, ayakta duruyorsan yürümek.

* * *

Şimdi hızlı hayat moda oldu; "Hızlı yaşa genç öl, cesedin yakışıklı olsun" cümlesi herkesin felsefesi.

İş dünyasında bile kazananlar hızlı balıklarmış.

Hızlı üretip, hızlı tüketiyoruz. Sebze ve meyveler ilaçlarla vaktinden önce üretilip pazara sunuluyor. Piliçler, tek kişilik hücrelerinde, antibiyotik ve ilaçlarla hiç hareket ettirilmeden, mangalcılara yetiştiriliyor. Zavallı piliçler, hiç kanatlarını ve ayaklarını kullanamadan hayata veda ediyor.

"Toprak"a düşenlerden ya da "şehirli ağaoğullarının" kafeslediklerinden bahsetmiyorum.

Kastettiğim beyaz et sektöründeki piliçler.

* * *

Hızlı hayatın içine çok daha önceleri sokulan özellikle mısır gibi tahılları unutmamak lazım.

Bu uluslar arası gıda teröristlerinin,"Genetiği değiştirilmiş gıdalarla üretimi artırıp dünyadaki açlığı azaltmak" gibi yine hızla üretilmiş yalanları var.

Oysa hormonlu gıdalar arttıkça, yoksulluğun ve açlığın azaldığına dair hiçbir belirti yok.

Ancak hızlı üretimle gelen yüksek kazancın getirdiği kişisel hırs, paylaşmama belirtileri her yerde var.

Küresel krizin ana sebebi de bu değil mi?

O kadar hızlı yaşıyoruz ki ne yemek, ne de ihtiyaç gidermek için durmaya bile vaktimiz yok, her işi, ayakta! hallediyoruz.

Bir Pazar hikâyesi

İbrahim Edhem hazretlerine adamın biri bir miktar para hediye vermek ister.

  • Ben zenginin verdiğini alırım, fakirsen almam.

  • Zenginim efendim.

  • Kaç altının var?

  • İki bin altınım var.

  • Bu paranın dört bin olmasını ister misin?

  • İsterim.

  • Altı bin olmasını ister misin?

  • Elbette isterim.

  • Yani ne kadar çok olursa daha fazlasını istersin öyle mi?

  • Elbette efendim.

  • Bayağı fakirmişsin, zengin olsan daha fazlasına ihtiyacın olmazdı.

    Haftanın değer kaybedeni: Özdilek

    Merkezi Bursa''da olan Özdilek firmasının patronu Hüseyin Özdilek. 14 ağustos cuma günü Antalya"daki ÖzdilekPark AVM''nin açılışına özel olarak davet ettiği muhabirlere, misafir yerine maraba muamelesi yaptığı için.

    Haftanın değer kazananı: CBA

    Çocuk Markaları Derneği koordinatörü Oktay Özdemir. Türkiye''de ve yurtdışında 10''ar bin olmak üzere 20 bin engelli çocuğa giyim yardımı yapacak. İlgilenen için "www.cba.org.tr" veya "0 212 482 83 95"

    Ruhu öldürmek, cismi öldürmekten daha büyük bir cinayettir.
    (Gerhart Hauptmann)

  • 15 yıl önce
    Para, kimlerde nerede?
    “Almanlar et başında”
    Varsıllar vergi ödemesin!
    Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
    Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
    İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle