Farklılıklar, içinde yaşadığımız toplumda hızla nasıl derinleşiyorsa, çalıştığımız kuruluşlarda da aynı hızla derinleşiyor.

Günümüzde 63 bin uluslararası şirket 800 bin yan kuruluşu ile dünyanın her yanına yayılmış durumda küresel faaliyet gösteriyor.

Bunlar 90 milyon insan çalıştırıyor ve dünyanın gayrı safi ürününün yüzde 25''ini üretiyor.

Dünyanın en tepesindeki küresel şirketlerin yüzde 60''ını 40 yıl önce Amerikan şirketleri oluştururken bugün bu oran üçte bire kadar geriledi.

At&T''nin CEO''su Michael Armstrong ve çok sayıda işadamı ve ekonomi uzmanı, sınırların yıkılmakta olduğunu söylüyor.

Ekonomiden gelen dev dalgalar ülkelerin sınırlarını hallaç pamuğu gibi atarken kültürel farklılıklar şimdilik resmin sadece bir kısmı olarak kendini muhafaza ediyor.

Yöneticiler artık sadece patronlarla müşterilere karşı değil bütün dünyaya karşı sorumlu.

Şirketler artık sadece üretim aktörü değil küreselleşme ile sosyal aktörler haline geldiler.

Küresel ekonomide yönetici bütün dünyaya karşı sorumluluk hissetmezse korkunç sonuçlara yol açabilir.

Bunun örnekleri yakın zamanda yaşandı:

2004 yılının sonunda Hind Okyanusu kıyısında olan ülkeler bürokratik sınırlar yüzünden öldürücü tsunami hakkında hiç bir uyarı almadılar.

Dev dalgalar 200 bin insanın ölümüne neden oldu.

Erken uyarı sistemi tüm uyarılara rağmen Hind okyanusunu kapsamamış yalnız Pasifik okyanusu ile sınırlandırılmıştı.

2005 yılının Eylül ayında Katrina kasırgası, yerel, eyalet ve ülke yöneticilerinin bir kriz durumunda birlikte çalışmayı öğrenmemiş olduklarını gösterdi.

***

Bu arada Türkiye''deki orta ve büyük özel şirketlerin 2007 görünümü konusunda dünyanın en karamsar şirketleri arasında yer alması şaşırttı.

Grant Thornton International tarafından yayınlanan “2007 Küresel Güven Araştırması”na göre, en iyimser şirketler, Hindistan, Filipinler ve Çin''de bulunuyor.

32 ülkedeki 7 bin 2000 şirketi kapsayan sıralamada Türkiye, ancak 30''ncu oldu. Geçen yılki araştırmasında artı yüzde 58 olan Türkiye''deki iyimserlik-karamsarlık dengesi, sıfıra düştü.

Bu arada, araştırma AB ekonomilerindeki olumlu gelişmelerin şirketlerin moralini olumlu etkilediğini de ortaya koydu. Nitekim, AB şirketlerinin ortalama iyimserlik-karamsarlık dengesi, artı yüzde 46 olarak gerçekleşirken bu oran ABD''de yüzde 14 düzeyinde kaldı. Böylece, söz konusu araştırma gerçekleştirdiği son beş yıllık dönemde ilk defa AB şirketlerinin ABD firmalarından daha iyimser olduğu saptandı.

Araştırma Türkiye''de büyük patronların siyasetle ne kadar içiçe olduğunu göstermesi bakımından ilginç.

***

Hırs, yelkenleri dolduran bir rüzgardır, asla yön belirlemez.

***

Büyük İslam alimi İmam Gazali, hadis alimlerinden derlediği bilgiler ile Peygamber Efendimiz (sav)''in çevresindekilere karşı tutumunu şöyle özetliyor:

“Huzurunda oturan herkese iltifat buyururdu.

Bu yüzden herkes onun nezdinde kendisinden daha değerlisi olmadığı düşüncesine kapılırdı.

Evet onun oturuşu, dinleyişi, sözleri, güzel latifeleri ve teveccühü hep nezdinde oturanlar içindi.

Kendilerine ikram ve gönüllerini hoş tutmak için sahabelerini lakablarıyla ile çağırır, olmayanlara lakap bularak onunla hitap ederdi.

İnsanlara karşı insanların en şefkatlisiydi.