|
Suyu da biz tükettik kendimizi de

Son günlerde yoğun olarak tartıştığımız küresel ısınma ve su kıtlığı olarak karşımıza çıkan doğal afetlere farklı pencerelerden de bakmak gerekir.

Yaratıcı bize eziyet etmek istemediğine göre biz ne yaptık da evreni bu hale getirdik.

Daha fazla üretip daha fazla tüketmek için doğal hayatın sistematiğini bozduysak bunun sonucunda insanları ne kadar memnun ettik?

Sanayileştikçe Yaratıcı''nın bize vermiş olduğu kaynakları hoyratça kullandık. Tarım arazilerini fabrikalarla doldurduk. Evimizin içinde gözümüze hoş görünsün diye onlarca eşyaya sahip olmak için ormanları kese kese bitirirken yerine yenilerini dikmedik.

İsraf ekonomisine balıklama daldık.

Tüketim zinciriyle kendi kendimizi bağladık.

Adeta susuzluğumuzu gidermek için tuzlu su içmek gibi içtikte daha fazla susadık.

Paramız bitti yine durmadık.

Çünkü bankalar hemen devreye girdi;

"Durmak yok tüketeceksin" dedi.

-"Param bitti" dedik.

-"Ben ne kadar istersen veririm" dedi.

Böylece tüketmek için borçlanmaya başladık.

Borçlandıkça da tükenmeye.

İnsani özelliklerimiz kaybolmaya başlayınca kalitemiz de düştü.

Okumamız gereken 3 temel kitap var.

Bunlardan biri Kuran-ı Kerim ikincisi son peygamber Hz Muhammed (SAV) hayatı, üçüncüsü de evren.

Evrenden kasıt yeryüzü ve gökyüzündeki canlı cansız bütün varlıklar.

Sürekli kendimizi geliştirerek mükemmele doğru yol almamız birbirini tamamlayan bu 3 kitabı iyi okumakla mümkün.

Yoksa hatalardan kurtulamayız.


* * *

2007 yılı ÖSS sınavına 1 milyon 776 bin kişi başvurdu.

47 bin 587 aday bu yıl ÖSS''de sıfır (0) çekti.

Geçen yıl 25 bin aday sıfır çekmişti.

Bu israf değil mi?

50 bine yakın öğrencinin sıfır puan aldığı bir eğitim sisteminin gerçekten ciddi olarak kendisini sorgulanması gerekir.

Sonra herkes niye Üniversite okumak zorunda bırakılıyor?

Liseler meslek liselerine dönüştürülse ve desteklense Üniversite kapılarında bu kadar yığılma ve insan israfı olur mu sorgulamak lazım.

Devlet bir an önce bu mantığı değiştirmenin yollarını aramalıdır.

Sorun çok ciddi ve bir devlet sorunu niteliğindedir. Yapılan seçim kadar önemlidir. Çünkü bir ülkenin geleceği gençlerin yaşam geleceği sınanıyor veya şekilleniyor.

Sünnetlerde çeyrek yerine ''altın çek''

Faizsiz finans sektöründe faaliyet gösteren Katılım Bankası Kuveyt Türk''ün geliştirdiği altın çek hizmeti, düğünlerin yoğun olduğu yaz aylarında, eşine dostuna götürmek çeyrek altın bulmakta zorlanan vatandaşların imdadına tam zamanında yetişti.

Akraba ve yakınların yoğun sünnet ve düğün davetlerine çeyrek altın almaya parası yetmeyenler için uygun olan ''altın çek'' ile vatandaş 50 YTL''ye bir çeyrek altın almaktan kurtuluyor.

Çünkü altın çekle bir gramlık altın bile almak mümkün. Yani bir sünnet veya düğünden 10 YTL''ye kurtulabilirsiniz.

Uygulama 3-4 ay önce başlatıldı şu anda sadece düğünler için talep ediliyor.

Banka altını Altın Borsası''nda muhafaza ediyor. Alış-satış arasında çok az bir marj var.

Çekin altı aya kadar geçerlilik süresi var. Hamilinin haricinde kimse bozduramıyor. Hesap niteliğinde olduğu için de TMSF güvencesi altında.

Altın çek hizmetinin mucidi Kuveyt Türk Ürün Geliştirme Yönetmeni Seda Yılmaz, "Akaryakıt şirketleri ve süpermarketler promosyon için "Akaryakıt ve ürün alana altın çek" verebilirler. Bunları görüşüyoruz" dedi.

Özellikle ay sonlarına denk gelen davetlere maaşı bitirdiği için gidemeyen sabit ücretli emekli, memur ve işçiler için çok cazip bir imkan.

Kuveyt Türk''ü kutlamak gerekir.

* * *

Zarara razı olana merhamet edilmez.

Said Nursi
17 yıl önce
Suyu da biz tükettik kendimizi de
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle