ABD'de Trump seçilene kadar küresel finans dünyası FED faizine odaklanmıştı, şimdi ABD Doları'na odaklandı.
ABD seçiminin ardından Avrupa'da bu yıl yapılacak seçimlerde Trump benzeri siyasilerin gelmesi de muhtemel.
Yaşadıklarımız küresel düzendeki değişme sancıları mı, dünyanın sonu mu? Küresel finans dünyası ABD'nin ırkçı yeni Başkanı
ile dibe mi vuracak? Dünya İslam dünyası, Hristiyan dünyası diye ikiye mi bölünecek?
Değişim sonunda Batı'nın ve ABD'nin vahşi ve yahşi (güzel) yüzü nasıl bir hal alacak?
Hangisi hâkim olacak?
adlı kitabında artı ve eksileriyle Batı'yı ve bizi ne güzel anlatmış.
Yukarıdaki soruların cevaplarına katkısı olması açısından kitabın bazı bölümlerinden alıntı yapalım;
***
“Lisede
okuduk, Klasik Türk Sanat Musıkisi'ne sövmeyi,
şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş Batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik.
Sanki
önemsiz,
küçüktü
eline su dökemezdi.
Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk, ulusal bileşim arama yerine
aktarmak hastalığımız tepmişti …”
***
“Oysa bir kere yaptığımız
değildi, ikincisi Batı bizim sandığımız gibi değildi, üçüncüsü Batı'nın ulaştığı yer özenilecek bir yer değildi.”
***
“Her şey, ama her şey Doğu'da kötü, Batı'da iyi!
Onlar nasıl yapıyorsa biz de öyle yapmalıyız ki, adam olalım!
Oysa elin
çıkmış, hiçbir şeyini değiştirmeden, sadece ekonomik ve teknolojik gelişme sürecini kendi yapısında yaratarak Batı düzeyini yakalamış, dibini kurcalayan yok!
Biz ha babam Batı müziği dinliyor, çeviri roman okuyor, batılı gibi giyiniyor, bir türlü batılı olamıyoruz, adamlar Japon gibi yazıyor, Japon gibi yaşıyor, Japon gibi ölüyorlar, ama batıyı geçiyorlar.
Japon'un yaptığını biz yapamamışız, bizim yaptığımızı
eski Fransız ve İngiliz sömürgeler yapmışlar, ama onlar da '
olamamış!”
***
“…
bir zenci teknisyen, memleketinin Batılılaşması konusunda ne düşündüğünü soran bir röportajcıya şu cevabı veriyor: 'Senegal'in modern bir ülke olmasını isterim elbet, ama Batılı değil.”
Peki ya biz
mi olmak istiyoruz yoksa Batılı mı? Yoksa…”
***
“Biraz Karagöz, biraz ortaoyunu, biraz ulusal piyesle çok daha Türk ve Batılı olacağımızı kime anlatırsınız?
yüzlerce yıllık eski operasıyla,
Kazakları ve eski baleleriyle gelerek ortalığı kırıp geçirdiklerini görseler bile!”
***
Acaba gerçekten görüyor muyuz; yoksa sadece bakıyor muyuz?
Kim bilir, belki de
?
***
“Uzakdoğulu bir söz şöyle diyor: «
, çünkü anlamaz; zeki, kuşkulanır dibini karıştırır, çünkü anlar.»”
***
“
) beraber, beş yıl kadar önce, bizim daima tutan ve pek mükemmel sonuç veren bir 'işletme' düzenimiz vardı:
Birisinin yeni bir pikap, fotoğraf makinesi, teyp filan satın aldığını gördük mü, hemen aygıtı eller küller, şurasını burasını kurcalar, çokbilmiş budala tavırları takınıp
ederek sağlamlığını, hassaslığını göklere çıkarır, kısacası sahibin sonunda şu kaçınılmaz sözü söylemeye getirirdik:
Teknolojiyle beraber her şey daha da hızlı ilerliyor. Bizde de güzel şeyler yapılıyor. Ama bunların hangisinden ne kadar haberimiz var?
Yoksa
haberleri daha mı çok ilgimizi çekiyor?
***
“
arasındaki ilişkilerin çok iyileşmesi, Türkiye'yi, güneydeki Arap ülkelerine karşı yeniden kötü duruma düşürür.
Bunu da elbet hemen kestirdiniz, nedeni açık: bir
da olsa, petrolcü ülkelere silahlı müdahale de gerekse, Amerikan uçaklarına Doğu Akdeniz'de üs lazım, acaba var mı böyle üsler?”
***
“Sözü bağlayalım,
emperyalist sistem içerisinde büyüklerin küçükleri sömürmesinden kazıklamasından başka bir şey değildir, bir koca yalandır, bunun kanıtı da işte hem büyüklerin küçüklere, hem de birbirlerine attıkları şu kazıklarla gözler önüne serilmektedir.
Sistemin
ve işleyişini iyi anlayalım ki, ilişkilerimizi düzenlerken
yerine konmayalım.”
***
“Bir yanda
; bir yanda
… Peki, hangi Batı?”
***
“Ama Batı'nın asla bağışlamadığı, bağışlamayacağı,
tamamıyla kendi gücüne güvenerek kendi çıkarlarını savunan güçlü bir Türkiye'dir.”