|
Anlamak için lazım olan...

Rivayet muhtelif...

Fetihte büyük katkısı olan Emevi komutanı nedeniyle Bekir"in Diyarı diyenler var.

"Duvar içindeki şehir" anlamında İbranicedir, diyenler de...

"Şehre adını veren Bekiran Aşireti"nden geliyor"u savunan da "Onun adı sadece ve aslen Amed" diyen de... Hatta on birinci yüzyılda bölgeye gelen Türkmenler bile şehrin yapılarında kullanılan siyah taşlar nedeniyle buraya Kara Amid derlermiş...

Avrasya"nın güneydoğusunda "kırk D on dört boylam" ve "otuz yedi K elli beş" enlemdeki coğrafya parçasından bahsediyorum.

Mezopotamya"nın kuzeyindeki bu dokuz bin yıllık yerleşimde dünyanın en eski köyünün kalıntıları bulunuyor.

Bu koca zaman diliminde Hitit, Hurri-Mitani, Asur, Arami, Urartu, İskit, Med, Pers, Makedon, Selevkos, Part, Ermeni, Roma, Sasani, Bizans, Emevi, Abbasi, Şeyhoğulları, Hamdani, Mervani, Selçuklu, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklu, Moğol, Akkoyunlu, Safevi ve Osmanlı sırayla boy göstermiş...

"Sert kara iklimine sahip" diyor ansiklopediler. Ama kışları Doğu Anadolu kadar soğuk geçmiyor. Sebep Güneydoğu Toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgarları kesmesiymiş...

Geçtiğimiz Cumartesi de Kasım"ın ortasında neredeyse ılıktı hava zaten.

Aralarında Türk, Türkmen, Yörük, Kürt, Arap, Gürcü, Arnavut, Laz, Boşnak, Çerkes, Abhaz, Tatarın da bulunduğu kabalık bir grup on binlerce Türk, Kürt, Arap kalabalığın huzuruna çıktı.

Bir başka açıdan, bu kalabalık içinde Hanefi, Şafi ağırlıklı Sünniler ve Alevilerle çok cüzi miktarda da olsa Nusayri ile parmakla sayılacak kadar Hıristiyan ve Musevi de vardı.

Hicri 13 Muharrem 1435"te oldu bunlar.

* * *

Hayata böyle de bakabilirsiniz...

Bir bilgisayar programından...

Hesaplanabilir verilerin soğukluğu ve uzaklığından.

Muhtemelen o günün hava durumu, rüzgar hızı, meydandaki insanların sayısı, yaşı, medeni durumu, sağlık ve mali bilgileri, uydulardan çekilmiş fotoğrafları da vardır dijital ortamlarda.

Seksen ayrı bakış açısı geliştirebilirsiniz bunlarla.

Sonra hepsinden çapraz analizler yaparak onlarca tez ileri sürebilirsiniz.

Bir yararı olur mu... çok şüpheli...

16 Kasım 2013"te Diyarbakır"daki buluşmanın matematik, coğrafya, topografya, istatistik veya ekonometriyle anlaşılması mümkün değil.

Parçalara ayırarak ne gerçeğe ne sonuca ulaşamazsınız.

Ulaşacağınız sonuç hayırlı bir şey değildir ne insanlık ne Diyarbakır için.

O gün, hemen hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanlar bir arada kardeşliklerine ve birlikte yol yürüme kararlılıklarına bir kere daha vurgu yaptılar.

Kasım"ın ortasında havanın ılık olmasını sadece Güney Toroslar"a bağlamak ya da meydandaki insanları ırk, cinsiyet, mezhep, din, dil, soy açısından kategorize etmek de mümkün. Ama çok yanıltıcı.

Başbakan Ahmet Kaya"yı içtenlikle anarken, Barzani yanında gülümserken, Şiwan Perver İbrahim Tatlıses"le birlikte türkü söylerken ben Ankara Kızılay"da radyodan dinliyordum konuşmayı.

Hava, Ankara"da da ılık, güzel bir sonbahar gününü yaşatıyordu.

İnsanlar bulvarda akıyordu sakin.

Çok yaşlı bir çift birbirine dayanarak geçti. Sigarasını ağacın dibine söndürdü genç çocuk.

El kaldırdı adam, üç taksi birden durdu.

Pazar günü mesai çıkmıştı ama bitmişti işte, çorapçı dükkanına girdi kadın, havalar soğuyordu, kızına bir uzun çorap daha almalıydı.

Binlerce insan geçti gitti upuzun Atatürk Bulvarı"ndan...

Hangisi Türk hangisi Kürt"tü hiç bilemedim.

Umrumda da olmadı...

Onların da umrunda değildi belli ki...

Hava güzeldi Ankara"da da Diyarbakır"da da İstanbul ve İzmir"de de...

Dökülen, sararmış yapraklarla daha güzeldi...

11 yıl önce
Anlamak için lazım olan...
Ekonomik kalkınmada nitelikli işgücünün rolü
Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’nin kamu personeline yansıması (2)
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…(3)
Devletsizlik ve ulussuzluk
Yasa ve toplumsal meşruiyet: 28 Şubat