Dünya böyle bir yöne doğru akarken bizde de büyükşehirlerin belediyeleri, valilikleri, üniversiteleri ve iş dünyasının acil bir işbirliği sürecine başlaması öneriliyor.
Türkiye'nin bu süreci kaçırdığında
çıkamayacağı ve yüzde 5 büyümeye ulaşamadığı için ekonomik düzenini sağlayamayacağı bunun sonucu olarak da, iç barışın yakalanamayacağı söyleniyor.
***
TÜRKONFED ve İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) işbirliği ile hazırlanan
raporu, kentler bağlamında Türkiye'nin iktisadi ve idari sorunları üzerinde çalışmak ve çözüm üretmek amacıyla kamuoyuna sunuldu.
Diyarbakır'da açıklanan iki aşamalı bir çalışmanın ilk fazı olan rapor kapsamında
şehirlerinde kent-bölge oluşumunun dinamikleri ve potansiyelleri incelendi.
Araştırmanın
kapsamında bu 12 kentten, belirlenen 4 ya da 5'inde bir çözüm modeli ortaya konması hedefleniyor.
Raporda detaylı bir şekilde incelenen
dünya standartlarında şehir özelliği taşımıyor.
Yerel ve merkezi yönetim çatışması da gelişmenin önündeki sıkıntılardan biri.
Dünya standartlarında şehir özelliği taşıyan tek şehir
olduğu için raporda ayrı tutulmuş.
***
Raporun ayrıntılarını açıklayan
'a göre 2030 yılında küreselleşmenin yeni adı tarihteki 'şehir devletleri' modelinde olduğu gibi şehirleşme olacak.
Prof Dr Fuat Keyman'ın tesbitleri şöyle; Anadolu'da şehirlerin gelişmesini engelleyen,
Bir de merkezden yerele olan şüphedir.
Merkez hiçbir zaman yerelin önünü açmadı.
Şu anki sistem ile yüzde beş büyüme sağlamak mümkün değil.
Anayasa referandumu sonrasındaki tartışmalar şehir olgusu üzerine odaklandı.
***
Keyman'a göre Doğu ve Güneydoğu'da çatışmasızlık ortamı yatırımları artırıyor ancak şu anki
sistemi uygulamada bir anlam ifade etmiyor.
Neden?
Çünkü cazibe merkezleri olarak belirlenen yerlerin potansiyellerine göre bir
belirlenmemiş.
Peki vizyon sahibi şehirler var mı?
gibi şehirler.
Vizyon dediğin nedir?
Şehirlerin zenginliğine uygun bir plan program oluşturulması.
***
Şehirlerle kalkınma iç göçü durduracağı için önemli?
Yaşanan terör ve Güneydoğudaki iç savaş provası,
gibi bölgenin önemli illerinden
göç etmesine neden olmuş.
Bunun sadece kamuya
.
81 ili kapsayan Rekabetçilik Endeksi'nde 71. sırada yer alan Diyarbakır'dan son dönemde yaşanan çatışmalar yüzünden
terk etmek zorunda kalmış.
TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre son bir yılda Türkiye nüfusunun
olan 2 milyon 550 bin kişi göç etmiş.
Bir kişinin göç etmesinin kamuya maliyeti ortalama
Bu rakamı TÜİK'in göç rakamlarıyla birleştirdiğinizde
bir kayıp ortaya çıkıyor.
Bu para istihdama ve yatırıma harcanmış olsaydı ne olurdu tahmin edin.
***
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile 40'ı aşkın tur operatörü geçen hafta Diyarbakır'a gitmişler.
Söyledikleri şu:
Diyarbakır'ın Türkiye'nin hiçbir büyük şehrinden farkı yok.
Tek fark terörle oluşan yanlış algı.
Bu algı sadece içerde değil dışarıda da önümüze çıkıyor.
bir işadamının işbirliği yapmak istediği
, “Gelirsem yatırımlarımı nasıl güvenceye alacağım” demesi yurtdışındaki olumsuz algının etki ve büyüklüğünü gösteriyor.