İstanbul, Ankara ve İzmir'de 11-15 Temmuz ile 16-31 Temmuz tarihleri arasındaki e-ticaret verileri karşılaştırılmış.
saat 23.00'ten 16 Temmuz'un sabahına kadar online alışveriş sıfıra yakın seviyelerde.
17 Temmuz Pazar gününü normal günlerin
altında rakamlarla geçiren e-ticaret sektörü, 18 Temmuz Pazartesi gününden itibaren normale dönmüş.
etkisi kısa sürse de her yıl yüzde 25'ler civarında büyüyen e-ticaret sektörü, ilk kez bir ayı eksi büyümeyle kapatmış.
Temmuz 2016'da online alışverişteki düşüş, bir önceki aya göre yüzde 17 olmuş.
16-31 Temmuz arasındaki
ise, Temmuz'un ilk yarısına göre yüzde 27 daha düşük gerçekleşmiş.
e-ticaret pazarında Temmuz ayında yaşanan küçülme
civarında.
Böyle büyük bir krizi 1 ay içinde atlatabiliyorsak bayağı ilerleme kaydetmişiz.
*
İş dünyasında ve hayatta başarılı ve mutlu olmak istiyorsan, yediğinden, içtiğinden, konuştuğundan, gördüğünden lezzet almak istiyorsan, hayatı seviyorsan, nimete şükretmek istiyorsan şu 3 insan tipinden uzak duracaksın:
.
*
İki çeşit tüccar vardır:
1-Mal ve hizmet satanlar
2-Din ve ahlak satanlar
Mal ve hizmet satan tüccarlar ürettikleri mal ve hizmetin karşılığında belirli bir kar elde ederler.
Mal ve hizmet büyükse kazançları da büyük olur.
Kandırma ve aldatma üzerine kurulu bir ticaretleri vardır. Dinî kural ve değerleri satarlar.
Herkesin değer verdiği ve herkeste de az çok var olan şeyleri yani.
Din üzerinden dünyada madden ve manen çıkar elde etmeyi amaçlarlar.
onları şöyle anlatır: Din tüccarlarının düşünce ufukları karanlıktır, O yüzden gerçeği göremezler.
Saldırgan ve zalimdirler.
Haksız yere işgal ettikleri makamları korumak için ahlaklı insanları küçümserler
Tek amaçları makam ve mevki sahibi olmaktır.
Bunun için ne din, ahlak ne satmak, ya da ne kullanmak gerekiyorsa onları yaparlar.
Gösterişçi dindarlık onların görünen yüzüdür.
Gösterişçi dindarlık, İslam'ın yasakladığı
ta kendisidir.
Dünya küreselleştikçe, riyakarlık da küresel bir boyuta dönüşmüştür.
Köy örneği verelim.
Bir köyün ortak malları nelerdir?
Bunlar köyün ortak sahip olduğu yerlerdir.
Herkes bunları kullanabilir.
Hiç kimse buraları sadece bana aittir diyemez.
Köyden biri çıkıp şöyle dese,
Köy ahalisi bu adamı ne yapar?
Tekme tokat kovar ya da ciddiye almadan işlerine devam ederler.
Küçük bir köyde bunlar oluyorsa küresel bir köye dönen dünyada bunlar olmaz mı? Olur.
Herkesin sahip olduğu din ve ahlaki değerleri kendi mal varlıkları arasında gösterirler.
Sonra buna birtakım insanları inandırırlar.
Onları ikna ettikten sonra bu değerlerin satışına başlarlar.
Bu tüccarlar tek tip değildir.
Kimisi sakallı, kimisi kravatlı, kimisi de papyonludur.
Kimisi imam, vaiz, öğretmendir.
Kimisi işadamı, tüccar ve esnaftır.
Kimisi de bürokrat, memur ve siyasetçidir.
Hepsinin ortak özelliği ise
.
*
Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Arapça yayın yapan En-Nahar gazetesinde “Uluslararası toplum Türkiye'deki olayları doğru okuyor mu?” başlıklı bir makale kaleme almış.
FETÖ için
demiş.
1980'li yıllardan itibaren çalıştığını okul, banka, medya kuruluşları ve ticari şirketleriyle beraber 150 milyar dolardan fazla bir ekonomik yapıyı yönettiğini söylemiş.
Truva atı, Yunanlı komutan Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı ve içinde askerlerin gizlendiği tahtadan at maketidir.
Tarihi biraz karıştırırsak
Bu topraklardan boşuna
çıkmamış.
İnsan sevgisi, hoşgörü ve saygı tohumları ekiliyorsa eğer bir yerlere.
Oralarda onlar en çok istismar edildiği içindir.
*
Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil...
Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil...