|
Gundhi
Zihinlerinde yapılan değerlendirmeler ve vaat bombardımanı artık bitti.

Yani bugün siyasiler susacak, vatandaş konuşacak.

Yurt içinde sayıları 53 milyon 765 bin 231.

Bunların 1 milyon küsürü 18 yaşında ve ilk kez oy kullanacak.

Sandık başında onu bekleyen AK Parti, Anadolu Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, CHP, DP, DSP, Halkın Kurtuluş Partisi, HDP, Komünist Parti, MHP, Millet Partisi, Saadet Partisi ve Vatan Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Merkez Parti, LDP, DYP ve Yurt Partisi, Toplumsal Uzlaşma, Reform ve Kalkınma Partisi, Hak ve Adalet Partisi ve 165 bağımsız milletvekili adaylarından birini tercih edecek.


Oradayken kafasında uçuşan yüzlerce ekonomik vaatler olmayacak.

Zenginlik, refah, huzur vaatlerinden hiçbirine bakmayacak?

Cüzdanına göre değil, vicdanına göre hareket edecek.

*

Ne zaman seçim havasına girsek, “Aslı Yok Yaylasında Bin Beş Yüz Koyunum Var Benim Hey" dizelerinin olduğu o türkü aklıma gelir.

Siyasi parti liderlerinin “Aslı yok yaylası"nda o uçuk kaçık benzer vaatlerinden daha gerçekçi daha sıcaktır o türkü.

Asgari ücretliye, emekliye, işçiye, patrona, esnafa, yoksula, öğrenciye, öğretmene, hastaya, evde ve dışarıda çalışan kadınların umutlarını sömürmekten veya dalga geçmekten daha saygın.

Neden “Aslı yok yaylası" diyorum?

Çünkü adı üstüne hepsi vaat.

İktidar olunduğunda yapılacağı söylenen şeylerin hepsi yok hükmündedir.

Çünkü gelecek diye bir şey yoktur.

Bulunduğumuz anı yaşadığımız için gelecekle ilgili veriler yok hükmündedir.

*

Peki vatandaş sandıkla başbaşa kaldığında bütün bu vaatleri aklında tutarak mı oyunu kullanacak? Tabii ki hayır.

Oy kullanmaya gelmeden önce evde akıl terazisini kuracak.

Terazinin bir tarafına parti liderini koyacak.

Diğer tarafına vaat ettiklerini.

Ve tartacak. Parti liderlerini birbirleriyle kıyaslayacak. Sonra.

Sonra içinin ısındığı partiyi sandığa, diğerlerini çöpe atacak.

*

Siyaset denince “Halka rağmen halk için" sloganından başka bir şey bilmeyen ve anlamayan,

gözlerin şaşılığı ile zihinsel şaşılığının çok sık biçimde rakı sofralarında buluştuğu,

ve o masalarda “Göbeğini kaşıyan adam" ismini verdiği,

kendilerinin yönetici olarak evrim yoluyla geliştiğine inanan,

kendilerini Beyaz Türk, diğerlerini gundi (köylü-küçük çıkarlar peşinde koşan basit insanlar) olarak gören,

yıllarca gücün, menfaatin, kişisel çıkarlarının, kişisel zevklerinin peşinden giderken, halka koyun diyebilen o bir avuç insan anlamaz.

Onların eğitimini, duruşunu, yediğini, içtiğini, inancını, kültürünü küçümsediği,

kafası çalışmaz dediği,

o insanlar bugün konuşacak ve bu kavgayı bitirecek.

*

Bana göre bugün sandığa gidecek veya özellikle gitmeyecek olanlar
gundi
değil,
Gundhi'dir
.

Basit yaşamları da olsa, yoksul, köylü ve eğitimsiz de olsalar, o kusurların hepsini örtecek bir özellikleri var onların:
Ferasetleri
, (
sezgileri
).

Hintli bilge Gandhi gibi sabırlılar.

Anlamaz görünürler ama herşeyi anlarlar

4 yılda bir konuşurlar. Dinlerler dinlerler ve
son noktayı
koyarlar.

*

Bu gece
gundhilerin
kime yürü, kime dur dediği belli olacak.

Belki çok sürprizler olacak.

Belki de beklenenler, yani tahminler gerçekleşecek.

Ama her durumda siyasi açıdan yeni bir süreç başlayacak.

İşçi için, yoksul için, emekli için, asgari ücretli için, esnaf ve işveren için, öğrenci ve öğretmenler için ev ve dışarıda çalışan kadınlar için sıradan bir pazartesi olacak.

Herkes önceki pazartesi ne yaptıysa bu pazartesi de muhtemelen aynı şeyleri yapacak.

Tek fark konuştuğumuz şeyler olacak.

Ve biz sandıktan çıkan sonuca saygı göstereceğiz.

Hayırlısı diyeceğiz.

İyi ki sandık var diyeceğiz.

Günün sözü

Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız. Gandhi
#seçimler
#siyaset
#Gundhi
9 years ago
Gundhi
Garson nereye baksın?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü