Kadına dışarıda iş bulan kadın hakları savunucularını dinlerken bunları unutmayın!.

Onların her sene bu günlerde aynı yalanları allayıp pullayarak piyasaya sunmak gibi kendilerine verdikleri vazifeleri vardır.

Kadının analık vazifesini küçümseyen, ona piyasada bir sürü fıtratına aykırı iş bularak bilerek veya bilmeyerek, çağdaş köleye dönüştürmek isteyen sözüm ona kadın hakları savunucuları çağdaş masalcıları dinlemeyin.

Kapitalizm, işine yarayan şey ne ise, onu metalaştırır, kadını da erkeği de metalaştırır.

Kapitalist sistemde istisnasız her reklamda kullanılan genç bir kız ve genç bir erkek vardır.

Araba fuarlarında sıfır otomobillerin dört bir tarafında saatlerce gülümseyerek ayakta ya da aracın üstünde oturan mini etekli mankenler olmazsa o araç satılmazmış gibi bir algı uyandırılır.

Herkes de buna inandığı için her yıl araba fuarlarında araba sayısının 2 katı manken bulunur.

*

Veya eğlence yerlerinde sömürülen kadınların feryadını dile getiren bir kadın hakları savunucusu?

Duyamazsınız?

Çünkü onların derdi kadının haklarını savunmak değil, kadını sokağa çıkarmaktır.

Kadını tüketim sisteminin çalışmasını sağlamak için konu mankeni olarak kullanırlar.

Aile müessesesini yıkmadan da kapitalizm olmaz.

Kapitalistler bu yüzden aileyi dağıtabilecek siyasi, kültür hareketlerine, film ve dizilere derneklere her türlü ekonomik desteği verirler.

*

Modernite ile statü geliştirme ve daha özgür hareket edebilme imkânı bulan kadın, sınırsız özgürlük isteği ile kapitalist toplumların bir metaı haline gelmekten kurtulamamıştır.

Kendi değerlerinden uzaklaşarak Batı modernizmini taklide çalışan Doğu toplumlarında ciddi travmalara yol açan modernleşme süreci kadınla ilgili farklı problemleri de beraberinde getirmiştir.

i ile yola çıkan kadının ev işlerinin dışında bazı toplumsal sorumlulukları da üstlenerek daha fazla yük altına girmesi aile yapısında ciddi değişimlere ve problemlere yol açmıştır.

Annelik görevini öteleyen

yerini gitgide mutsuz, depresif ve yalnız kadın imajına bırakmaktadır.

Tüketim kültürünün ağır bombardımanı ile sarsılan günümüz kadını, kendisine

oluşturabilmek gayreti içerisinde farkında olmadan kendisini, ailesini ve toplumunu tedavisi zor hastalıkların pençesine bırakabilmektedir.

İslami hassasiyete sahip kadınlara da bulaşan bu hastalıkla birlikte bozulan toplumsal yapının nasıl tamir edileceği, kadının bir meta olmaktan kurtarılıp

haline nasıl getirileceği cevap bekleyen sorulardandır.

*

Tekirdağ'da KOSGEB desteği ile kurulan 300'e yakın şirketin yaklaşık yüzde 60'ı kadın girişimciler tarafından kurulmuş.

O yeri geldiğinde doğurur, emzirir, büyütür, topluma faydalı bir insan kazandırır. Yeri geldiğinde her şey yapar: Erkeklerle cepheye gider, eşiyle tarlaya gider, fabrikaya gider, dükkana gider, seyyar satıcılık bile yapar.

Kadın babalık yapar ama erkek analık yapamaz.

sayesinde gizli kalmış onlarca kadın girişimciyi ve ilginç hikayelerini öğrendik.