|
İhtiyaç nerede başlar

Birbiriyle sürekli rekabet eden iki rakipten biri, birgün oldukça yüksek fiyat ödeyerek bir arsa satın almıştır.

Diğer işadamı,"Mutlaka bir bildiği vardır" der, daha yüksek fiyatla arsayı ondan satın alır.

Bu kez de birinci adam, "bu adam bu arsayı benden satın aldığına göre bir bildiği vardır" der ve sattığı arsayı yüksek bedel ödeyerek geri alır.

Bir süre iki rakip aynı arsayı "Her ihtimale karşı" düşüncesiyle birbirinden yüksek fiyatla satın almaya devam ederler.

Günün birinde rakiplerden biri, "Artık yeter" deyip yarıştan çekilince diğeri, "Niye vazgeçtin" der.

"Ne güzel, ikimiz de kazanıp gidiyorduk."

İhtiyaç nerede biter, fazlalık nerede başlar?

Bu soruyu sorabilen cevabı bulmakta zorlanmaz.

Tüketim uygarlığı, insanı sürekli olarak almaya, yutmaya, öğütmeye, tüketmeye teşvik ederken bunları bir hayat amacı olarak önümüze koyuyor.

***

Sade hayat gönüllülerinden Peggy Noonan teknolojinin hızına kapılarak kendilerini kaybeden insanoğlunun zamanı nasıl harcadığını insanlık tarihinin ilk dönemlerine kadar giderek şöyle eleştiriyor:

Ne kadar çok şeye sahipseniz, ihtiyacınız da o kadar çok demektir.

Onun için daha çok çalışır ve daha çok plan yaparsınız.

Artık kuyudan su çekmiyoruz.

Akşam yemeği için avlanmak zorunda değiliz.

Hazır yemeği dört dakikada mikrodalgadan çıkarıp beş dakikada yiyebiliyoruz.

Mağara dönemlerinde yaşayanlara göre çok daha fazla boş zamanımız var ama bugün ne dostlarımızla bir akşam görüşmeye, ne evde çocuğumuzu dinlemeye, ne de akrabaları ziyaret etmeye zaman bulamıyoruz.

Peki boş zamanı nerede harcıyoruz?

***

Uygarlık bizim evlerimizi teknolojik olarak yenilerken, o evlerde yaşayan insanları aynı ölçüde geliştiremedi.

Uygarlık her tarafa saraylar inşa etti; ama içinde oturan insanları olgun hale getiremedi.

Eğer uygar adamın peşinden koştuğu şeyler vahşi adamınkinden daha değerli değilse, eğer uygar adam hala hayatının büyük kısmını sadece belli başlı ihtiyaçlarını ve refah araçlarını elde etmek için harcamak zorunda kalıyorsa, eskisinden daha iyi meskenlerde oturuyor olmasının anlamı ne?

Batının ünlü düşünürlerinden Henry David Thoreau 150 yıl önce böyle diyordu.

Şimdi görse ne derdi acaba?

***

Wall Street''te bir piyasa analisti olarak çalışan ve çok iyi para kazanırken hayatını değiştirerek sakin bir hayatı seçen Joe Domingez''in hayvanat bahçesi temsili meşhurdur. Vicki Robin ile "Your Money or Your Life" kitabını yazan Domingez''e göre dünyada iki tür meslek vardır:

Hayvanat bahçesi sakinliği ve bakıcılık.

Eğer bahçe sakini iseniz kafesinizde kalırsınız; ihtiyaçlarınızı da başkaları karşılar.

Kafesin dışına çıkma özgürlüğünüz de var.

Çünkü kafeslerin kapıları açık.

İstediğin anda çıkabilirsin.

Çıktığın anda da otomatik olarak bakıcı olursun.

Ve özgürlüğün getirdiği ağır sorumlulukları da üstlenirsin.

Herkes bir tercih yapmak zorunda. Kafesin içi mi dışı mı?

***

Yaşayan hiçbir şey kendi başına sadece kendisi için yaşamaz

William Blake

***

İŞ''İN SIRRI O''NDA
Herkesin anladığı dile göre

Bir göçebe arap müslüman olmak niyetiyle gelmiştir. Fakat kararı kesin değildir. Hz Muhammed''e sorar:

–İnsanları neye çağırıyorsun?

–Yalnız Allah''a ibadet etmeye. O Allah ki, başın bir derde girdiğinde O''nu çağırırsın. Seni kurtarır. Bir kuraklık olduğunda O''nu çağırırsın. Yeri yeşertir. Çölde yolunu şaşırdığında O''nu çağırırsın yolunu buldurur.

Cevaplarla adamın kafasındaki bütün soru işaretleri silinir.

Çünkü Hz Muhammed (SAV) davet ettiği dini onun anlayacağı bir üslupla anlatmıştır.

17 yıl önce
İhtiyaç nerede başlar
Ortak şikâyet
Trabzonspor taraftarıyla
Islak zemin
Elde var sıfır!
Kalpleri kimin için çarpıyor?