|
İstanbullunun bir günlük yol hikayesi
İstanbul'da yaşayanların yol hikayeleri çok zengindir.

Nedenini biliyorsunuz.

Burada yaşayıp da evine yakın yerde çalışan insan sayısı çok azdır.

Hele de Anadolu yakasında oturup Avrupa yakasında çalışıyorsan.

Her gün gidiş ve dönüşte 6 kez ulaşım aracına binersin.

Gerçi şimdi Marmaray ile binilen araç sayısı epey azaldı sayılır.

Bu araçlarla yolculuk yapanların her gün başından anlatılacak ilginç olaylar geçer.

İstanbul bu açıdan iyi bir sosyal deney merkezidir.

Hiçbirşey yapmadan gözlem yoluyla insanı zenginleştiren bir şehirdir aynı zamanda İstanbul.

*

Mesela Koşuyolu Üsküdar arasında çalışan minibüsler 12 kişiliktir ama 24 kişi olmadan kalkmazlar.

Kalktıktan sonra da ayakta yolcu almaya devam ederler ta ki yolcular 'yeter artık akraba olduk herkesle' diyerek isyan edene kadar.

Gerçi ücrette üçün beşin hesabını yapmazlar ama arabayı da silme doldurmadan kalkmazlar.

*

Üsküdar'dan vapura binmek için içeri geçtiğimde dışarıda yaşlı bir amca, onun koluna giren yaşlı bir kadın dikkatimi çekti.

Yaşlı amcanın ayağında hastane ayakkabıları dediğimiz mavi plastik ayakkabılardan vardı.

Yaşlı teyze yaşlı amcayı Akbil basmadan içeriye geçirdi ve geri dönüp gitti. Sanırım ona yardım etmek için oraya kadar gelmişti.

İçeride orta yaşlı 2 adam ihtiyarın koluna girdiler.

Bir yandan ihtiyar amcayı açılan kapıdan vapura doğru getirirken bir yandan da sorular soruyorlardı.

Ayağındaki mavi ayakkabılar ve üstündeki hafif elbiselerle herkesin ilgisini çekmişti.

Yardım eden iki adam nereden geldiğini ve nereye gitmek istediğini öğrenmeye çalışırken bir kadın büfeden çay ve tost aldı. Ve eliyle yedirmeye başladı.

Bir başka kadın ihtiyarın ceketini karıştırarak kimliğini buldu.

Bir başka kadın 'Amca sana ayakkabı alayım kaç numara giyiyorsun
' dedi.

Bir anda yanımız ihtiyar amcaya yardım etmek isteyenlerle doldu.

Yardım edenlerden biri, '
Amca nereye gittiğini bilmiyor ayakkabı numarasını nerden bilecek
' dedi ama ihtiyarın 42 sözü ile mahcup oldu.

"Beylerbeyi'nin üstünde Kirazlıtepe'de oğlumla oturuyorum, Sirkeci'de zengin bir arkadaşım var ona gidiyorum” dedi ama ayağındaki mavi terliklerle kimseyi inandıramadı.

Yardım edenler iskelede polise teslim etmeye karar verdiler.

15 dakikalık vapur seyahatinde vapurda herkes birşeyler yapma telaşında idi.

Toplumdaki yardımlaşma duygusu görülecek bir andı.

İstanbul'da yardımı
suistimal eden ve vicdanları körleştiren
o kadar dilenciye rağmen halkta yardımlaşma ve dayanışma duygularının devam etttiğini görmek beni mutlu etti.

*

İhtiyara yardım eden çok olduğu için onlardan ayrılıp Yeni Cami'nin önünden Mısır Çarşısı'nın kapısına, oradan da caddeye paralel yürümeye başladım.

Eminönü'nde eski İstanbul Ticaret Odası binasının tam karşısındayım. (Şimdi İstanbul Ticaret Üniversitesi merkezi).

Tahtakale'de Hasırcılar Çarşısı'nın içinde yer alan Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamlarından ve aynı zamanda kızı Mihrimah Sultan'ın kocası Damat Rüstem Paşa Camisi'nin yanından yukarı doğru çıkarken sela okunmaya başladı.

Camin altındaki dükkanların önünde bir grup esnaf duruyordu.

İçlerinden bir tanesi diğerine şöyle takıldı; '
Ya ne zaman sela okunsa hep sen aklıma geliyorsun. Bu sefer paketlediler herhalde diyorum'.

Sözün muhatabı cevap vermedi sadece gülümsedi.

Belli ki bu şaka aralarında sık kullanılıyordu.

Kimileri selayı duyunca korkar.

Ölümü hatırlamak istemezler.

Ama Tahtakale esnafı selayı o kadar benimsemiş ki onunla mizah yapıyor.

Oradan Süleymaniye yokuşuna tırmandım ve hacının çay ocağına geldiğimde oradakilere bunu anlattım.

Ocağa çay içmeye gelen Karaca bayisinin sahibi, “
Abi bizim pasajda da sela esprisi çok yapılır. Esnaf arkadaşlar sela okunduğunda hemen birbirlerinin dükkanına koşarlar ve, 'He burda mısın, sela okununca birden seninki zannettim' derler
” dedi.

Ölümü bu kadar benimseyen esnaf yanlış yapmaz. Biri öldüğünde camiden okunan seladan bile mizah üreten bir esnaf akıllı esnaftır.
#günlük yol hikayesi
#istanbul
#Damat Rüstem Paşa Camisi
8 yıl önce
İstanbullunun bir günlük yol hikayesi
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle