Bir haftadır ne zaman çöp konteynırlarının yanından geçsem sürekli içini ve etrafını dolu görüyordum.
“Acaba temizlik araçları Ramazan münasebetiyle daha mı az çalışıyorlar” diye düşündüm.
Ama öyle bir şey yoktu.
Temizlik görevlileri normal çalışmasını sürdürüyordu.
“Ramazan’da mahallede nüfus artışı mı yaşandı da o yüzden çöpler arttı” diye düşündüm.
O da doğru değildi.
Mahallenin nüfusunda bir değişiklik yoktu.
***
Geçenlerde çok sevdiğim bir dostum sosyal medyada şöyle bir şey paylaştı:
“Bir şırınga iğnesi bulduk. Hanım tuttu çöp kovasına attı.
Sonra dedi ki: "Aaaa, çöp karıştıranları düşünmedim ama."
Şu an çöp kovasını karıştırmakla meşgul.
Duygulandım, paylaştım işte sizinle.”
Formun Üstü
Çöp kenarına etli nohut, 2 günlük ekmek ve soğuk pide koyanlar da her zaman olacak, şırınga iğnesi çöp karıştıranların eline batar diye attığı şırıngayı çöpün içinden almak için karıştıranlar da.
Bizim temennimiz birincilerin azalması, ikincilerin artmasından yana.
***
***
Evden çıkarken elime tutuşturulan 3 poşetin birinde yemek atıkları, birinde kağıt ve kartonlar, birinde de cam şişeler vardı.
Yemek atıklarını çöp konteynırının içine diğer ikisini de atık toplayanların alması için çöpün kenarına bırakacaktım.
Nedenini söyleyeyim;
Çöpün olduğu yere temizlik aracı yanaşmış, temizlik görevlileri de konteynırı boşaltıyorlardı.
“Ben bunları atık toplayanlar için kenara koyuyorum” diyemedim.
Temizlik görevlisi de haklıydı.
Ve çöplerin etrafına konan atık malzemeler kötü bir görüntüye neden oluyordu.
Ben de haklıydım.
Şimdi akıllandım.
Çöp konteynırının başında temizlik aracı gördüğümde atmadan kenarda bekliyorum, onlar gittikten sonra çöpün kenarına kağıt ve şişeleri koyuyorum.
Ne zaman çöplerden bahis açılsa, dostum, “Bana çöpünü göster sana kim olduğunu söyleyeyim” derdi.
"Horasan'ın köpekleri de aynı şeyi yapıyorlar, bulunca yiyorlar, bulmayınca sabrediyorlar Ey Şakik" der, hazret.