Bu dünyada bir alanlar, bir de verenler var. Alanlar belki daha çok yiyebilir; ancak verenler daha rahat uyur. Sade hayatı savunan gönüllülerden biri olan Janice L. Krouskop''a babası bu şekilde öğüt vermiş

Bir kızılderili hikayesinde bu düşünce şöyle anlatılır:

Yaşlı bir kızılderilinin çadırının önünde beslediği biri beyaz biri siyah iki köpeği varmış. Köpekler çadırın önünde sürekli didişip dururlarmış.

Yaşlı kızılderili ile torunu arasında bir gün şöyle bir konuşma geçer:

-Bu köpekler niye siyah ve beyaz?

-Beyaz köpek iyilik ve güzelliği,siyah köpek ise kötülük ve çirkinliği temsil ediyor.

-Peki niye sürekli kavga ediyorlar?

-Doğruluk ve yanlışlık sürekli çatışma halindedir.

-Peki dedeciğim. Bu kavgalarını sonunda kim galip gelecek?

-Ben kimi daha çok beslersem o galip gelecek.

“Vermek” kavramıyla insanoğluna açılan kapıda bizi beyaz köpeğin temsil ettiği bütün iyi özellikler karşılar.

Tüketim toplumunda ise birbirinin yardımına koşan insanlara yer yok. Eğer yardıma muhtaç insan varsa, orada yolunacak bir kaz var demektir. Bankaların varlığı bu sistemi devam ettirmek üzerine kurulmuştur.

Müslümanın yaşadığı hayat “vermek”, kapitalist insanın hayatı ise “almak” üzerine kurulmuştur dersek yanlış söylememiş oluruz.

Çeşitli kaynaklarda bununla ilgili birçok örnek yer almaktadır:

“Sevdiğiniz şeylerden vermedikçe hayra erişmiş olmazsınız (Kur''an-ı Kerim, 3:92)”

“Cimrilik ve iman bir kulun kalbinde bir araya gelmez (Hadis-i Şerif)”

Son asrın İslam alimlerinden Mahir İz, zekat konusundaki uygulamasıyla pek çok insana örnek olmuştur.

Merhum Mahiz İz Hoca, öğrencilerine, memuriyete başlar başlamaz maaşlarının yüzde 2,5''ini zekata ayırmalarını tavsiye ederken şöyle dermiş: “Memleketimizde pek çok muhtaç insan var; onların, siz zekat verecek duruma gelinceye kadar beklemeye tahammülü yok.” Hocanın tavsiyelerini tutanlar, maaşları yetersiz bile olsa kırkta bir gibi bir miktarı ayırırlar ve vermenin getirdiği mutluluğu yaşarlarmış.

Mahir Hoca emekli maaşını aldığında etrafında muhtaç olarak gördüğü ne kadar insan varsa bunlara maaşının yüzde 2,5''unu dağıtır, ayrıca gazetelerde haberini okuduğu muhtaç insanlara havale ile bir miktar gönderirmiş. Umarım, zekat vermek için Ramazan ayının sonunu ve zengin olmayı bekleyenlere Mahir Hocanın önerileri bir şeyler anlatır. Ramazan ayınız mübarek olsun.

Yeni bir güne, kuşlar kursaklarını, arifler de gönüllerini doldurmak ümidiyle başlar. Gün ikisini de doyurur.

***

Hikmetin en üst mertebesi, ölürken yapmayı arzulayacağınız şeyleri yaşarken

***

Arkadaşları (sahabeler) O yanlarına her girdiğinde hızla ayağa kalkmaktadır.

Peygamberimiz Hz Muhammed (SAV) bir gün dayanamaz.

-Birbirlerinizi büyük görerek ayağa kalkmayın.

Çünkü ben de bir kulun yemek yediği gibi yiyen, bir kulun oturduğu gibi oturan bir kulum.

Hiç kimse için ayağa kalkılmaz. Ancak Allah için ayakta durulur.

Hz Muhammed''in (SAV) bu uyarısından sonra arkadaşları O içeri her girdiğinde kendilerini zorla tutarak oturmaya devam ettiler.