Tüm dünya gibi Türkiye’nin de merakla beklediği Haziran ayındaki NATO Liderler Zirvesi öncesinde, ABD-AB-NATO arasında ‘ortak zemin’ arayan öncül toplantılar yapılıyor…
Amacı, Çin ve Rusya başta, jeopolitik bir gündemin ele alınmasıydı. Burada hazırlanan akıl, 11-13 Haziran’da G-7 Liderler Zirvesi’ne, oradan da NATO Liderler Zirvesi’ne aktarılacak. AB, NATO platformlarında aşağıdan yukarı buluşmalar hep o tarihe adresleniyor…
Gelgelelim hayat sade değil; ABD (Blinken) ve İngiltere (Raab) saf gösterdiler, Rusya-Çin’e yönelik ortak tutum belirlenmesinde-her iki hedefe farklı tonlarla da olsa-yöntem teklif ettiler…
Hem Tokyo’nun hem Roma’nın Çin’le ticari yatırımları ve ekonomik projeleri var. Japonya fazladan Çin’le dalaşmak da istemiyor. Hâsılı, Türk ve dünya basınına her ne kadar “zirveden ‘ortak bir dil’, Rusya-Çin’e karşı kararlı duruş çıktı’ mealinde haberler hakim olsa da gerçek bu değil…
Asıl iş bu gerçekliğin NATO zirvesinde kendini nasıl/ne kadar göstereceğinde…
Çünkü başka toplantılar da var!..
***
Toplantının ilgi çekici konularından biri, üçüncü ülkelere teklif çıkarılması fikriydi! Şimdiden ABD, Kanada, Norveç gibi ülkelere ‘siz de buyurmaz mısınız’ dendiği biliniyor. Bu da garip. Çünkü orada NATO duruyor ve ABD’ye ‘sen de bize katıl demek’, onların da ‘olur’ demesi, nereden bakarsanız düşündürücü hatta müstehzi bir tavır.
Tabi Avrupa güvenliğinin sağlanmasında AB üyesi olmayan ülkelerin üzerindeki sorumluluk anımsandığında Türkiye için bunun ne anlam ifade ettiği de akıl kurcalamalı…
***
Doğu’ya geçelim…
‘Küre Koalisyonu’nun formunu kaybetmesinin ardından-ki bu değişimlerin tetikleyicisi Biden yönetiminin iktidara gelmesidir-bölge ülkelerinin biraz başı kesik tavuklar gibi birbirlerine çarparak, çaptıklarında da “nasıl yapsak” diye gagaladıkları bir sürece dönüştü gidiş…
Riyad, İran’a sıcak mesajlar gönderiyor ama bunun sonunun nereye varacağını kendisi de bilmiyor ve güvenmiyor. Bu yüzden Şam’a destek atıyor, Türkiye’yle temasta kalıyor, Mısır’la didişiyor. Ve daha ortada büyük oyuncuların etki analizleri yok. Lavrov, Ermenistan ziyaretinde ‘hat korumaya’ çalışıyor, Çin’in Pakistan ve İran’daki nüfuzu, Afganistan meselesi, hatta daha ileri giderek ABD’de kimi düşünce kuruluşlarının, “Çin’le Ortadoğu’da beraber çalışmakta sorun olmayabilir” türünden herkesi paniğe sürükleyen analizleri, vs, cabası…
***
Topladığınızda, Doğu-Batı kaygan zeminlerinin ortasında güçlü bir sabit olarak sadece Türkiye duruyor…
ABD, bu güçlü sabiti sulandırmak için bölgesel kumarın potunu yükseltiyor. Özellikle YPG ve İran konuları hassasiyete hatta müdehaleye muhtaç!
Irak’ın eski Genelkurmay Başkanı çıkıp diyor ki, “PKK-DAEŞ-Haşdi Şabi artık ortaktır”!..
Birleştirin gerisini…
Ankara’nın ‘yapılacaklar listesi’ hazır.. Ama Haziran’a endekslenmiş.
O da ikinci bölümün başı…