|
Bu hikâyenin kahramanı sen misin?
Beni havaalanından alacak arkadaşa telefonda sordum:
“Bu gece Erzincan’da kalsam ve Tunceli’ye sabah geçsem daha iyi olmaz mı?”
Yolların güvenli olduğunu sakince anlattı:
“Ben tek geleceğim ve birlikte döneceğiz. Güzergâhta hiçbir sorun yok.”
NECMETTİN ÖĞRETMENİ ŞEHİT ETTİKLERİ YOLDAYIM
Erzincan’a indiğimde gece yarısını geçmişti. Mihmandarım Nihat, Pülümür üzerinden gideceğimizi ve iki buçuk saat sonunda Tunceli’de olacağımızı söyledi. Kendisine neden tereddüt ettiğimi anlattım önce.
Çok değil, beş yıl önce çok yakın bir arkadaşımın anne-babası, üzerinde bulunduğumuz yolda gündüz vakti PKK’lı teröristlerce alıkonulmuştu.
Kâbus gibi bir gündü. Yanlış hatırlamıyorsam dokuz saatin sonunda serbest bırakılmışlardı. Arkadaşımın o günkü hâlini hiç unutamam. Bir yıl sonra da
Necmettin Öğretmen, bu yolda durduruldu. Aracı ateşe verildi ve şehit edildi.
Görev yaptığı Şanlıurfa’dan memleketi Gümüşhane’ye gidiyordu. Şöyle bir tarama yaptım, Pülümür’de teröristlerle en son sıcak temas 2018’de sağlanmış.
MUNZUR DAĞLARI’NIN ETEĞİNDE BİR IŞIK HÜZMESİ
O günlerin geride kaldığını söyleyen Nihat, şehre elektrik veren enerji şirketlerinden birinde sayaç okuyor. Tüm Tunceli’yi köy köy dolaşıyormuş. Günlük ortalaması 70-80 kilometreymiş ve dağ bayır, dere tepe demeden kapısına gitmediği ev yokmuş. PKK’nın bölgeden nasıl silinip gittiğini, yollardaki tanığından dinlerken Pülümür Vadisi’ndeki ilk kontrol noktasına da varmıştık.
Munzur Dağları'nın eteğinde geceyi delen bir ışık huzmesi belirdi önce,
sonra da tüm heybetleri ile tam teçhizatlı askerlerimiz. Beton bariyerler arasında durup kimlik numaralarımızı söyledik.
Bir dakika sonra “Buyurun devam edin, hayırlı yolculuklar” uğurlaması ile Pülümür’e doğru devam ediyorduk.
İstanbul’da trafikte ya da kalabalık caddelerdeki güvenlik soruşturmalarından daha kısa sürdü emin olun. İnişli çıkışlı, kızıl tilkilerle karşılaştığımız çift gidiş ve gelişli asfalt yoldan Tunceli’ye varana kadar böyle üç kontrol noktasından geçtik.
Nihat beni öğretmen evine ulaştırdığında saat sabaha karşı üçtü. Gecenin zifiri karanlığında Türkiye’nin en tehlikeli yolları arasında gösterilen 125 kilometreyi güvenle geçip gelmiştik.
Vadileri, yamaçları, sarp geçitleri, kıvrım kıvrım yolla birlikte akıp giden Pülümür Nehri’ni gündüz gözüyle göremediğime üzülebilirdim artık.
BİR GÜNDE EN AZ İKİ ŞEHİRDEYİZ
Bir süredir hafta sonları yollardayım. Tunceli’den başladım,
aynı gün Bingöl’e geçtim.
Sonraki hafta
Ağrı ve Iğdır’daydım.
Bu yazıyı yazarken de
Şırnak ve Siirt
programları bitti ve
Batman
üzerinden dönüyorum. Bir günde en az iki şehirli maratonda üç hafta geride kaldı ve bu seyahatler yedi hafta daha devam edecek.
Sadece ben değil, 12 farklı başlıkta ders anlatan alanında uzman onlarca eğitmen var. Neden mi yollardayız?
AK Parti’nin, 81 il ve 973 ilçedeki 93 bin parti yöneticisi için başlattığı
‘Teşkilat Akademisi’
için davet edildik. Bana
‘Siyasal İletişim ve Sosyal Medya’
dersini anlatmak düştü. Her hafta dört şehirde eş zamanlı olarak 12 farklı alanda dersler veriliyor. Günde 6 ders var ve bir şehrin eğitimi iki gün sürüyor.
BU SEFER FARKLI BİR EĞİTİM
AK Parti hükümetleri
20 yıldır ülkeyi yönetiyor.
Bunun yanında;
Türk siyasetinin insan kaynağı merkezi konumundaki teşkilatlarını da zinde tutmaya çalışıyor.
AK Parti teşkilatları zaten başlı başına doğal bir siyaset akademisi. Fakat parti, kuruluşundan bu yana teşkilat eğitimlerine büyük önem veriyor.
Mustafa Şen’in başkanlığındaki AR-GE ve Eğitim Başkanlığı, bu sefer farklı bir eğitim planladı.
Dersler, 56 bin partilinin katıldığı ihtiyaç analizi sonucuna göre belirlendi. Bu eğitimlerle; AK Parti teşkilatlarının 2023 seçimlerine hazır hale getirilmesi,
algı yönetimlerine karşı motivasyonların en üst düzeye çıkartılması,
icraatların en ince detayına kadar aktarılması ve muhalefetin
özellikle de yalan
haberler üzerine kurduğu politik tartışmaların püskürtülmesi
hedefleniyor.
“YENİ BAŞLAMIŞ GİBİ HEYECANLIYIM”
AK Parti, siyaset akademisinin sloganını
“Bu Hikâyenin Kahramanı Sensin”
şeklinde belirlemiş. Gittiğim altı ilde de fedakârlıklar gördüm. Uzak ilçelerden gelenler, çocuğunu komşuya bırak kadınlar, iki gündür uyumadan programı tamamlamaya çalışan gençler… Dersler biraz uzun, kimi zaman da sıkıcı. Beni
Iğdır
’dan
Ağrı’
ya getiren teşkilat mensubu abilerle konuşurken böyle bir eğitime gerek görüp görmediklerini sordum. “Dersler gerçekten önemli. Fakat bizim bir araya gelmemiz büyük moral oldu.
Birlik, beraberlik ve dirliği önce kendi içimizde gerçekleştirmemiz gerekiyor.
Bu parti bu ülke için her şeyi yaptı. Yeniden yapmaya hazırız. On yıldır teşkilattayım, yeni başlamış gibi heyecanlıyım” dedi.
BU HİKAYENİN KAHRAMANI KİM?

Gittiğim şehirlerde şunu gördüm; AK Parti teşkilatları liderlerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yürekten bağlılar ve yeni hikâyelerin yeni kahramanları olmaya hazırlar. Bu hikâyede birçok kahraman var.
Benim kahramanım ise; Erzincan-Tunceli yolunu gece yarısı ana caddeye çevirenlerdir.
Artık kimi yazarsanız yazın...

Eğitimlerin nasıl bir karşılık bulduğuna ise başka bir yazıda değineceğim.

#AK Parti
#Mustafa Şen
#Tunceli
#Siirt
#Batman
#Ağrı
#Iğdır
#Bingöl
#Şırnak
2 yıl önce
Bu hikâyenin kahramanı sen misin?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle