|
Darbelerin ekonomiye maliyeti

Darbe yalnızca halkın iktidarının askerler tarafından ele geçirilmesi değil, toplum üzerinde meydana gelen travma, ekonomiye neden olduğu maliyet, ülke algısı ve demokrasi üzerinde derin izler bıraktığı tartışma götürmez.

Bu nedenle darbelerin neden olduğu ekonomik maliyetlerinin azaltılması, karamsarlığın giderilmesi, darbe dönemlerinde alınan kararların etkisinin bertaraf edilmesi ve tekrar darbe öncesi döneme dönülmesi çok zaman alabiliyor.

DARBE DÖNEMLERİ VE EKONOMİ

27 Mayıs 1960 tarihinde askeri darbe ile tanışan Türkiye’nin, 1960’lı yılların tümünde IMF ile standby anlaşması yapmak zorunda kalması ve ekonomik darboğazlarla mücadele etmesi söz konusu darbenin nelere mal olduğunun da sonucudur.

Ayrıca, 1970’li yıllarda yaşanılan ekonomik sorunlar, darboğazlar, gerçekleşen borç yapılandırmaları ve ağırlaşan finansal sorunlar nedeniyle tekrar tekrar IMF’ye gidilmesinin sebebi darbenin uzun süre ekonomide ve toplumda neden olduğu hasardır.

Öyle ki, 1960 askeri darbe döneminde temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran kararlar veren Yüksek Adalet Divanı’nın hukuki dayanağını kaldıran düzenlemenin TBMM’den geçmesi 60 yıllık bir süreyi aldı.

1970’li yıllarda Türkiye’nin ekonomik olarak 5 sente muhtaç olması, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı çok ağır biçimde yaşaması, oluşan ağır askeri vesayet ile beraber meydana gelen siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar askeri darbenin etkisini devam ettirmiştir. Bunun sonucunda adım adım gelen 12 Eylül 1980 askeri darbesi bu maliyeti kat be kat arttırmıştır.

28 Şubat post modern darbesi ve arkasında yaşanılan ekonomik ve siyasi çalkantılar Türkiye ekonomisini 2001 kriziyle baş başa bıraktığı gibi ülkeye ağır faturalar yükledi.

2001 ekonomik krizin neden olduğu faturayı rakamsal olarak hesaplamak zor olsa da üretimde meydana gelen daralma, artan faizler, yüksek borç maliyetleri, yatırım yapılabilir kredi notunun kaybedilmesi, ekonomik göstergelerin ve ekonomik dengelerin hızla bozulması, bankaların içinin boşaltılması ve en önemlisi de güvenli ülke imajının ve pozitif algının kaybedilmesi, ekonomik olarak çok maliyetli bir faturaya neden oldu.

2001 ekonomik krizinin ekonomide neden olduğu maliyet ile ilgili farklı hesaplar olsa da bu kriz sonrasında yalnızca IMF’ye olan borcun 2002 yılında yaklaşık 23 milyar dolar olması ve kriz nedeniyle alınan borcun yanında bu krizin neden olduğu yüksek faizler, artan kurlar ve ülkeden çıkan sermaye de hesaplandığında ekonomiye maliyetinin ne kadar devasa olduğu ortada.

Diğer yandan, uluslararası doğrudan yatırımların geçmişte Türkiye’ye neden gelmediğini yani Türkiye’nin potansiyelinin altında neden kaldığının cevabını da burada aramak lazım. Çünkü, siyasi ve ekonomik istikrar, kar motivasyonu ve ülke algısı uluslararası doğrudan yatırım yapan yatırımcılar için önemli kriterler arasında yer alıyor. Bu nedenle sık sık darbelerin gerçekleştiği, sürekli olarak darbe tehlikesinin bulunduğu ekonomilerde uluslararası doğrudan ya da dolaylı yatırım girişleri olumsuz etkilenmektedir.

Türkiye’de uluslararası doğrudan yatırımlarla ilgili ilk düzenlemenin yapıldığı 1954 yılından 2001 yılına kadar gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarı 20 milyar doların altında iken 2006 yılında yani tek bir yılda ülkeye gelen sermaye miktarının 20 milyar dolar olması bu durumu çok açık bir şekilde özetlemektedir.

Hele ki Türkiye gibi uluslararası doğrudan yatırımlara ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkeler için bunun ne kadar önemli olduğu son derece açıktır.

17-25 yargı darbesi ve ardından 15 Temmuz 2016 hain FETÖ darbe girişiminin de ekonomi üzerinde birçok açıdan maliyeti olduğu aşikârdır.

#FETÖ
#Darbe
#15 Temmuz
#Ekonomi
#Maliyet
4 yıl önce
Darbelerin ekonomiye maliyeti
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle