|
Sahte hesapların kapatılmasına kim niye karşı çıkar?
Önceki yazılarda sosyal medya yasasının eli kulağında demiştik, son bir teyit almak için TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman ile görüştüm. Yasanın ekim ayında Meclis’te olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kesin talimatı olduğunun altını çizdi Yayman. Taslak henüz netleşmemiş. Çünkü çok sayıda kurum, düzenleme için çalışmalar yapıyor, görüşlerini bildiriyor.
Son aşamasına geldiğini söylemek mümkün. Yasa yapıcılar son hazırlıklarını yaparken AREDA’nın 13 Eylül’de tamamlanan araştırması yasanın çıkması konusunda büyük bir mutabakat olduğunun işaretlerini veriyor. Ankete göre vatandaşların yasayla ilgili çekinceleri de var.

Önce mutabık olunan sonuçları aktarayım…

1-
“Sosyal ağlarda sahte hesaplar açılmasını engelleyen bir düzenleme hayata geçirilmeli mi?” sorusuna ‘Evet’ diyenler yüzde 87 oranında. ‘Hayır’ diyenler ise yüzde 12,6 oranında. Ne kadar ilginç değil mi?
Türkiye ortalamasını yansıtan bu araştırmaya göre; her türlü kaosu tetikleyen, terör propagandası yapan, yalan haberler paylaşarak toplumun huzurunu bozan trol ordularından memnun olan bir kitle var.
Acaba bu tarz sahte hesapları olanlar mı tevafuken ankete katılıp ‘Hayır’ yanıtını verdi diye düşünmeden edemedim. Bence mümkün. Milyonlarca sahte hesabı yöneten birileri var elbette ve ankete katılanlar arasında troll hesapları olanlar olabilir…
2-
“Yalan, iftira, hakaret, özel hayatın dokunulmazlığı ve kişisel verilerin korunmasına yönelik bir sosyal medya düzenlemesini doğru buluyor musunuz?” sorusuna ‘Evet’ diyenler yüzde 82,6. Bu soruya da ‘Hayır’ diyenler yüzde 12,6 oranında.
Her iki soruya da ‘Hayır’ diyerek sosyal medya düzenlemesini kökten reddeden ve mevcut kaotik düzene razı olan bu yüzde 12,6 nasıl ikna edilir bilemiyorum.
Fakat ankette yöneltilen üçüncü soruya verilen yanıtlar, ikna edilmesi gereken büyük bir oranın olduğunu çıkarıyor karşımıza.
3-
“Sosyal medya düzenlemesinin internet ortamındaki ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ‘Evet’ diyenler yüzde 41,2 oranında. ‘Hayır’ diyenler yüzde 53,4, ‘Kararsız’ olanlar ise yüzde 5,3 oranında. ‘Evet’ diyen yüzde 41,2 ve ‘Kararsız’ kalanlara dönecek olursak düzenlemenin yeterince anlatılamadığı kanısına varıyoruz.
Bu sonuç da aslında çok normal. Düzenleme son günlerde kamuoyunda çokça konuşuluyor olsa da kapsamı henüz netleşmediği ve kamuoyunda tartışılmadığı için böyle bir çekincenin ortaya çıkması doğal.
DÜZENLEME TARTIŞILDIKÇA ZİHİNLER NETLEŞİYOR
AREDA’nın Genel Müdürü Yusuf Akın’dan araştırmayı, vatandaşın çekincelerini ve beklentilerini değerlendirmesini istedim. Özetle şunları söyledi: “Sadece Türkiye’de değil birçok Avrupa ülkesinde, hukuku ve siyasi iradeyi dikkate almayan bir dijital hegemonya söz konusu
. Sosyal medya kullanıcıları yani bizler, şirketlerin üzerimizde kurduğu tahakkümü son yıllarda fark etmeye başladık. Özellikle de kişisel verilerin üçüncü taraflarla paylaşılmasına yönelik tartışmalar sorgulamaları beraberinde getirdi.
Kamuoyu dijital platformları tartıştıkça, sosyal medya kullanıcılarının farkındalığının arttığını, bilinç düzeyinin yükseldiğini gördük. Sonuçlar bir yılda ciddi oradan değişti.
2020 yılında yaptığımız araştırmada; sosyal medyada hukuka aykırı içeriğin kaldırılması veya içeriğe erişimin engellenmesi için sosyal ağ şirketlerinin Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğunu doğru bulanları oranı yüzde 59 iken bu oran Eylül 2021’de yüzde 70’e yükseldi.
Bazı konularda çekinceler var elbette ama konunun tartışılmasıyla birlikte zihinler netleşiyor. Hatta vatandaşın beklentisi de artıyor.”
Yasa yapıcılar, düzenlemenin sıradan sosyal medya kullanıcılarını etkileyeceğine dair şüpheleri ortadan kaldırmalı. Düzenleme sıradan sosyal medya kullanıcılarını asla kapsamamalı. Diyeceksiniz, bu nasıl ayırt edilecek? Sosyal medyayı kaosun merkezi yapanlar sıradan kullanıcılar değil.
Organize ve sistematik hatta besleme bir kesimden bahsediyoruz. Burada resmen bir pazar oluşmuş durumda. Bu düzenleme ile sosyal medyanın kaosun, yalan haberin, linç kampanyalarının merkezi olmasının önüne geçildiğinde, düzen konusunda çekincesi olanların bile rahat bir nefes alacağını düşünüyorum.
Bunu da manipülasyonlara pay bırakmayacak netlikte ortaya koymak şart.
#TBMM
#Dijital Mecralar Komisyonu
#Hüseyin Yayman
#Meclis
#AREDA
3 yıl önce
Sahte hesapların kapatılmasına kim niye karşı çıkar?
F.Bahçe fırsat tepti
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir