|
6 şirkete tavsiyeler

Tasarruf finans, özellikle enflasyonunu yönetebilen, nüfus artışı yavaş olan ve konut stoku sorunu bulunmayan ekonomilerde yaygın mortgage modellerinden birisidir. Gerçekte ise Türkiye gibi enflasyonist, hızlı nüfus artışlı ve stok geliştirmede planlama ihtiyaçlı ekonomiler için daha işlevsel bir model olarak ön plana çıkabilir. Zaten elde edilebilecek dışsalların tamamına ulaştıracak kapasite henüz yetişmemiş olsa da bu doğru hikâye bileşenlerinin Türkiye’de evim şirketleriyle karşılık bulduğu görülmüştür.

2015 yılından sonra hızlıca artan sayılarıyla 40’ı aşkın firma ortaya çıkmış sektörün büyüklüğü 40 milyar liranın, sözleşme adedi 300 binin üzerindeki seviyelere ulaşmıştı.

Bu kırılımda, modelin kredi hüviyetini almasını sağlayan ürün geliştirmeleri kadar makroekonominin ve konut piyasasının elverişliliği de belirleyiciydi. Fakat artan sayılarıyla sektöre dönüşen evim uygulamaları çarpık rekabet yorumu ve suiistimallerle şirket enflasyonu görüntüsü vermeye başlamıştı. Normalde hoşa gidebilecek çeşitlilik ve derinlik evim örneğinde fayda değil, bariz bir zarar üretiyordu. Kamu bu duruma daha fazla kayıtsız kalmadı. İş modeli, olası mağduriyetlerin önünü kesmek üzere düzenleme kapsamına alındı.

Sistemdeki tüm müşterilerin menfaatleri, gerektiği yerde şirketlerin anlamlı bir veya birkaç birleşmesiyle korunmak istendi. Fakat hem birleşme ihtiyacındaki şirketlerin kendileri hem sektörün diğer oyuncuları gereğince sorumluluk almadı veya alamadı ve intibak başvuruları uygun bulunmayan onlarcası tasfiye edildiler. Aslında önlerinde çok büyük bir fırsat vardı ancak belki fırsatın büyüklüğü vizyonlarını aşmıştı da denebilir.

Tasfiye edilen firmaların 40 bini aştığı düşünülen müşterileri için hâlâ yeterli çözüm sunulamadı. Gene de kamu otoritelerinin konunun üzerinde hassasiyetle durduğunu biliyoruz.

Diğer taraftan sektörün %90’ını ifade eden 6 firmanın, evim şirketinden tasarruf finans şirketine dönüşmek üzere yaptıkları intibak talepleri düzenleyici ve denetleyici otorite BDDK tarafından uygun bulundu. Tasfiye edilen firmalardan birisinin hakkında işlem yapılan ortağının ifadesiyle düzenlemelerle başlayan “ayıklama” süreci bitti. Zaten 6 firma faaliyette oldukları için daha fazla geliştirme ihtiyaçları bulunsa da intibakla lisanslanmış oldu.

Böylece milyonları ilgilendiren bir kararla kamu otoritesinin Türkiye’de finansal sistemin gelişimine önemli bir katkı yapmış olduğu söylenebilir.

Şimdi finansal sistemin bu yeni aktörlerine sonrası için dikkat etmeleri gereken birkaç hususu; sektörün, müşterileri ve personelleri için anlamlı bir nitelik kazanması yolunda yaptığım onca akademik faaliyetin hatırına, samimiyetle hatırlatmak isterim;

- Türkiye için bir hikâye yazmaya başladıklarını fark etmeliler. Yurtiçinde sermaye gelişimine ve çarpık mortgage modelinin aksaklıklarına çözüm olacak gücü kendilerinde görmeliler ve göstermeliler.

- Finans, kurumsallaşmanın düzenlemeyle zorlandığı bir alandır. Patron firması olmaktan çıkma fikrine hiç direnmeden hemen alışmalılar.

- Tasarruf finans büyük oranda katılım finans içinde düşünüldüğünden vahşi rekabeti terk etmek üzere bakış açılarını gözden geçirmeliler. Birbirlerinin lisans almasının aleyhine çalıştıkları yaklaşımların geride kalması gerektiğini bilmeliler. Bundan sonra sıkı sıkıya dayanışmalılar ve bunu sadece müşterilerinin menfaatleri için yapmalılar. Hatta tasfiye edilen şirketlerin müşterileri için tüm güçleriyle çözüme katkı vermeliler.

- Müşterilerine (sektördeki paydaşlarının müşterileri dâhil) hak ettikleri saygıyı daha fazla göstermeliler. Onları var eden müşterileridir. Müşterilerini finansal sistemden dışlanmışlar olarak ifade etmeyi artık bir kenara bırakmalılar. Böylece finansal sistemin içinde olduklarına önce kendileri kanaat getirebilirler.

- Personellerine hak ettikleri saygıyı daha ziyadesiyle göstermeliler. Asıl sermayelerinin beşeri sermayeleri olduğunu bilmeliler.

- Mali sermaye imkânlarını da geliştirmeliler. Ortaklık kültürlerini geliştirmeli, uluslararası İslami finans kurumlarıyla sağlıklı ilişkiler kurmalılar. Sendikasyonlar, sermaye benzeri krediler için iletişim kanallarını hızlıca inşa etmeye başlamalılar.

- Finans ekosistemi içindeki pozisyonlarını doğru konumlamalılar. Kendilerine dirsek koyup duran katılım bankaları da bunların birlikleri de bu kurumlarla artık ilişkilerini geliştirmeliler. Salt kar amacıyla uyduruk sigorta poliçeleri sunup sektörü sömüren (aslında karşılıklı) sigorta şirketlerini dışlamalılar. Katılım sigortacılığıyla ilişkilerini geliştirmeliler.

- Ürün tanım ve adlandırmalarını standartlaştırmalılar. Böylece sektörleşmeyi tam anlamıyla mümkün kılmalılar.

- Raporlama kabiliyetlerini, teknoloji altyapılarını geliştirmeliler.

- Mimar, mucid, mühendis meselelerine çok kafayı takmamalı ARGE’ye odaklanmalılar. Teorik altyapılarını güçlendirmeliler.

- AAOIFI gibi kurumların standart tanımlamasını sağlamak üzere çalışmalarını yaparak İslami finans ekosistemi içinde önemlerini artırmalılar.

- Artık her yönüyle ciddi sorumluluk altına girdiklerini bilmeliler. Mutedil olmalılar.

- Son olarak yanlış ve çok yönüyle aksak olan eski günlerin değil, yarınların güzel olacağına yürekten inanmalılar.

Böylece bu sektör anlamlı bir nitelik kazanabilir. Doğru paydaşlarla genişleyebilir ve ölü doğmadığının altı çizilmiş olur. Müşterilerine, personellerine, tüm paydaşlarına ve Türkiye’ye hayırlı olsun.

#finans
#enflasyon
#BBDK
2 yıl önce
6 şirkete tavsiyeler
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle