|
Bir karlı dağımızdı Ahmet Abi

Şakir Kurtulmuş''un kulakları çınlasın. Ankara''da, Demetevler 9. Cadde''deki evimize gelmişti.

Çok şeyler konuştuk. Çok zaman geçti, neredeyse otuz yıl. Unuttum çoğunu.

Birini unutmadım.

İnsan Yayınları kuruluyordu. Sahibi Ahmet Şişman''dı. Ciddi bir işti. İlhan Kutluer, Ali Bulaç ve başka arkadaşlarımız işin içindeydi. İyi bir yayınevi olacaktı.

İnsan Yayınları''nın ilk kitapları Ankara''ya, Akabe Kitabevi''ne geldiği zaman çok sevinmiştim. Abdülkerim Suruş''un ''Evren''in Yatışmaz Yapısı'' kitabını, daha o günlerde okumuştum. Ne güzeldi kapakları. Hasan Aycın''ın imzası vardı kapaklarda. (Hasan Abi''nin de çınlasın kulakları.)

Ben orada kimleri görmedim ki...

Mustafa Özel, mesela. Mustafa Armağan. Akif Emre. Herbiri birer büyük kıymet olan, kadrini şu fani dünyada bilmemiz icab eden nice arkadaşlarımız.

Tabii ki İlhan Akıncı. Allah, İlhan Abi''ye de sıhhat ve afiyet versin. Şifa versin.

Evet, iyi bir işti. Bizim Cağaloğlu''nda, yayıncılık standartlarını yükselten, yüz ağartan bir işti İnsan Yayınları.

Ve Ensar Vakfı.

Bizim dünyamızda, özelllikle dini eğitim alanında, yapılan sahih, sağlıklı işlerin öncüsü bir vakıftı. Hâlâ da öyledir.

Çok insanın hizmeti vardır Ensar Vakfı''nda. Ama, o vakfın arkasındaki karlı dağımız, Ahmet Şişman''dır. Ensar Yayınları, Ensar Kolejleri, İzlenim Yayınları, hepsi, onun ön ayak olduğu hizmetlerdir.

Yeni Şafak''ın mayasında da Ahmet Şişman''ın emeği, fikri, kalbi vardır.

Ben, İnsan Yayınları zamanında tanıdım Ahmet Abi''yi.

Biraz esprili. Tanımayanların ''lakayt'' bile zannedebileceği bir adam.

Sonra, İzlenim Dergisi''nde beraber çalıştık. O, sahibiydi. Patronumuzdu. Mehmet Ocaktan vardı orada, Akif Beki vardı, İbrahim Kiras vardı, Yalçın Çetinkaya vardı... Tabii ki Ali Bulaç, Nazife Şişman, Ayşe Böhürler, Kemal Sayar ve hepsinin adını sıralayamayacağım daha birçok arkadaşımız.

Bizimki, haftalık İzlenim Dergisi''ydi. Şöyle diyordu Ahmet Şişman:

Biz niye aylık dergi çıkarıyoruz?

Haftalık dergi çıkaramadığımız için.

Niye haftalık dergi çıkarıyoruz?

Günlük gazete çıkaramadığımız için.

Günlük gazete çıkarıyorsak, niye çıkarıyoruz? Televizyonumuz olmadığı için.

Bu dediklerinin hepsi oldu, Ahmet Abi''nin.

4 Nisan kriziydi galiba. Ahmet Şişman''ın ticari işleri bozulmuştu. Döviz borçları birdenbire birkaç katına çıkmıştı.

Allah razı olsun, Kış ailesi, omuz verdi. İzlenim Dergisi aylık olarak yeniden yayına başladı.

Yeni Şafak, ''Şafak'' adıyla yayındaydı ama, kapanmak üzereydi.

Hayrettin Karaman, Ahmet Şişman, Ahmet Kış, Mahmut Kış, Recep Kış, İlhan Kutluer ve diğer yayın kurulu üyelerinin bulunduğu aylık toplantıda, Ahmet Abi''nin ''Biz neden aylık dergi çıkarıyoruz?'' diye başlayan yukarıdaki ''monolog''unu hatırlatarak, Yeni Şafak''ı bu aile içinde çıkarmayı teklif ettim.

Şu elinizdeki gazete, o dakikadan itibaren vücut buldu.

Emeği geçen herkese Allah karşılığını binlerce misliyle versin.

O Gani''dir. Hazineleri sonsuzdur. O Kerim''dir, cömertliğinin hududu yoktur.

Biz kullarız. İsteriz. O''nun Rahmet''inden ümidimiz vardır, O verir. (Kuluz kardeşim. Allah''ın kuluyuz. ''Citizen'' tarafımız var ise de, ceketimizin içindeki, gömleğimizin içindeki insan, kuldur. Kulluk rütbesini de büyük bir nimet biliyoruz.)

Az önce Önder''in eski başkanı İbrahim Solmaz aradı.

28 Şubat''ın yiğit adamıydı dedi onun için.

Ben de şahidim, bir sürü ödleğin, kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp kaçtığına. O kaçmadı. O, her durumda var oldu.

Her durumda var olan dostlarımız, Allah''a binlerce şükür, hâlâ var.

İş yapmasını bilen bir adamdı Ahmet Abi. Fikir üreten bir adamdı.

Eli bereketliydi. Diktiği ağaçların hepsi bol bol meyveler verdi.

Hepimiz ona medyun-u şükranız.

Görüşeli çok olmadı. Yine görüşürüz diye ümid ediyordum.

Bu dünyada görüşme ihtimalimiz kalmadı. Ansızın göçtü Ahmet Abi.

Dünyanın faniliğini hepimize bir kere daha göstererek gitti.

Allah garîk-i Rahmet eylesin.

Şu dünyada yaptığı güzel işler dar-ı ahirette karşısına çıksın.

Amin.

13 yıl önce
Bir karlı dağımızdı Ahmet Abi
Rojava"da Katliam var ama bir de arka planı var!
Bir bu eksikti...
romalı bilgelerden kalan sözler
Türkiye’yi taşıyacak düşünce kapasitesi nasıl gelişir?
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…