|

Amerika'da İslamifobiya şebekesi

Ali Akel
00:00 - 29/08/2011 Pazartesi
Güncelleme: 01:14 - 29/08/2011 Pazartesi
Yeni Şafak
Amerika'da İslamifobiya şebekesi
Amerika'da İslamifobiya şebekesi

Amerika'nın içinden çıkamadığı ekonomik darboğazdan mıdır, borçlanma tavanının yükseltilmesi ve bütçe açığı tartışmalarından mıdır, tarihinde ilk kez kredi notunun AAA'dan AA+ düşürülmesinden midir, yoksa önce deprem sonra Irene Kasırgası gibi doğal afetlerin gündemi işgal etmesin midir, geçtiğimiz yıl bu zamanlarda şahit olduğumuz tartışmaların hiçbirisini yaşamıyoruz.

En azından şimdilik diyelim...

Oysa geçtiğimiz yıl, 2010 Temmuz ayı ortalarından itibaren 11 Eylül saldırılarının 9'ncu yıldönümüne yaklaşılmasıyla birlikte, Sıfır Noktası Camisi etrafında kıyamet kopuyordu adeta. Amerika genelinde birçok caminin etrafında gösteri yapan aşırı sağcılar, İslam'a ve Müslümanlara hakaret eden, nefret dolu pankartlar taşıyordu. Florida'da küçük bir grubun takip ettiği küçük bir kilisenin rahibi Terry Jones, Beyaz Saray'ın, Dışişleri Bakanlığı'nın, Pentagon'un tepkilerini görmezden gelerek, “dediğim dedik” diyerek geçtiğimiz Mart ayında, küçük bir grubun önünde Kur'an-ı Kerim'i yakmıştı sonunda.

Sonuç, Mezar-ı Şerif'te BM Bürosu'na saldırı: 7'si yabancı 12 ölü...

11 Eylül'ün 10. yılına girmek üzere olduğumuz şu günlerde geçen yıl zirve yapan İslamifobiya tartışmaları şimdilik gündemde değil.

Olmaması da arzu edilir ancak, Amerika'daki İslamifobiya şebekesinin önümüzdeki günlerde fazla mesai yapacağına şüphe yok.

2012 Başkanlık seçimleri yaklaştıkça biraz sonra portresini çizeceğimiz söz konusu şebeke de çalışmalarını hızlandıracaktır kuşkusuz.

ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin kurucu ekibi arasında yer alan John Podesta'nın Başkanı olduğu Center for American Progress (CAP) isimli düşünce kuruluşunun uzmanları, Amerika'daki İslamifobiya ağını ve kökenlerini, can damarlarını ortaya koyan bir rapor yayınladı. Adı, “Fear, Inc. The Roots of the Islamophobia Network in America. (Korku, Amerika'da İslamifobiya Kökenlerinin Ağı)”

Raporun, büyük bir özveri ve gayretle hazırlandığı her kelimesinden belli. Rapora imza atan CAP uzmanları tek tek anılmayı hak ediyor. Wajahat Ali, Eli Clifton, Matthew Duss, Lee Fang, Scott Keyes ve Faiz Shakir.

22 Temmuz'da, Norveç'in başkenti Oslo'da hükümet binaları önündeki bombalı saldırıda 8 kişinin ölümü ve hemen akabinde Utoya Adası'nda iktidardaki İşçi Partisi'nin gençlik toplantısında 68 gencin öldürüldüğü saldırı gerçekleştiğinde uzmanlar, Fox News, CNN, The New York Times, The Washington Post, The Atlantic gibi ana akım medyada saldırının hangi İslamcı örgüt tarafından yapılmış olabileceği üzerinde fikir yürütüyorlardı. El Kaide mi, yoksa El Kaide ile bağlantılı cihadist başka bir İslamcı örgüt mü?

Bu cümlelerle başlayan CAP'ın raporunda, ertesi günü sabahı saldırıyı yapanın 32 yaşında bir Hıristiyan olan aşırı sağcı Anders Breivik olduğu hatırlatılıyor.

İslamifobiya'nın çarpıcı bir yansıması... Öğretilmiş bir ezberin medyada spekülatörler tarafından anında kamuoyuna pazarlanması.

Raporu okurken, İslamifobiya propagandasının kamuoyu üzerinde ne derece etkili olduğunu rapordaki sonuçlarından ziyade, Amerika'nın başkenti Washington'da yaşayan bir Müslüman gazeteci olarak verdiğim tepkiyi hatırlayınca şaşırdım!

Norveç vatandaşı Irak asıllı bir Kürt olan, Ensar'ul İslam'ın lideri Molla Fatih Krekar'ın (Asıl adı Necmeddin Ferac Ahmed) saldırının arkasında olabileceğine dair haberi ekranda izlerken, “Acaba olabilir mi?” diye düşünmüş ve içimden “Belki de” diye geçirmiştim.

Halepçe merkezli İslami Hareket'in kurucusu Şeyh Osman Bin Abdulaziz ile Halepçe'de, 1995'te yaptığım bir görüşme sonrası yanında bir kaç adamı olduğu halde karşılaştığım Molla Krekar'a, İslami Hareket'in önde gelen isimlerinin mesafeli durdukları dikkatimi çekmişti.

İslam karşıtı söylemlerin bir Müslüman üzerindeki etkisi!

İSLAMİFOBİ ŞİRKETİNİN CAN DAMARLARI

Çarpıcı bilgilerin yer aldığı rapor birden fazla yazıyı hak ediyor. Rapor, Amerika'daki İslam karşıtı söylemlerin kökeninde geniş bir ağın değil, aksine küçük ama birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılı küçük bir grubun olduğunu ortaya çıkarıyor. Küçük ama oldukça etkili. Amerika'daki İslamifobi şebekesinin arkasında kimlerin durduğuna, beslediğine bakarak başlayalım:

- Finansman kaynakları: 2002-2009 yılları arasında, Amerikan Vergi Dairesi'nin vergilerinden hareketle geçtiğimiz 10 yıl içinde 7 vakfın, İslam hakkında yanlış bilgilendirmede bulunan, kamuoyunu yanlış yönlendiren kişi ve kuruluşlara 40 milyon doların üzerinde bağışta bulunduğu tespit edilmiş. Bunlar: Donors Capital Fund; Lynde, Richard Mellon Scaife Foundation; Lynde and Harry Bradley Foundation; Newton and Rochelle Becker Foundation and Newton and Rochelle Becker Charitable Trust; Russell Berrie Foundation, Anchorage Charitable Fund and William Rosenwald Family Fund; Fairbrook Foundation.

- Yanlış yönledirme uzmanları: Think-tank dünyasındaki 5 kurumun uzmanlarının ürettiği yanlış olgu ve materyaller, özellikle sağcı ve aşırı sağcı politikacılar, medya ve halka yakın çeşitli gruplarca kullanılıyor. Bunların başında da: Frank Gaffney (Center for Security Policy), David Yerushalmi (Society of Amerincans for National Existence), Daniel Pipes (Middle East Forum), Robert Spencer (Jihad Watch and Stop Islamization of America), Steven Emerson (Investigative Project on Terrorism) kuruluşları ve uzmanları geliyor.

- İslamifobi'nin megafonları: Maksatlı üretilen yanlış bilgi ve olguların kamuoyuna aktarılması için de her türlü araç kullanılıyor. Dini figürlerin başında Pat Robertson, John Hagee, Ralph Reed, Franklin Graham gibi isimler var. Medya kanalları ve buralarda yer alan isimler Türkiye kamuoyunun aşına olduğu isim ve kuruluşlar: Fox News Kanalı, David Horowitz (Freedom Center), Pamela Geller ve Atlas Shrugs, Washington Times, The National Review, Christian Broadcast Network, Clarion Fund,Rush Limbaugh, Sean Hannity, Mike Savage, Glenn Beck, Mark Levin, Bryan Fischer. Politik oyuncuların başında ise Cumhuriyetçiler'in aday adayı Çay Partisi destekli milletvekili Michele Bachmann'ın yanı sıra diğer sağcı milletvekilleri, Peter King, Sue Myrick, Allen West, Renee Elmers, Paul Broun.

- İslamifobiye 'fetva kurulu': İslam karşıtı yanlış bilgilendirme ve yönlendirmenin yeterince etkili olması için Müslüman ya da eskiden Müslüman olup, hatta teröre bulaşıp sonra doğru yolu Hıristiyanlık'ta bulduğunu söyleyecek isimlere, fetva kuruluna ihtiyacına var. Amerika'da, bu vasıfta istemediğiniz kadar eleman bulabilirsiniz. Filistin Kurtuluş Örgütü saflarındayken, “nefretten sevgiye nasıl ulaştığını” ekran ekran dolaşıp ateşli konuşmalar yapan Walid Shoebat gibi, Kongre'de özellikle aşırı sağcıların dinlemeye duyamadığı Zuhdi Jasser, Mısırlı Nonie Darwish, Lübnanlı Walid Phares gibi...

BREİVİK'E İLHAM VEREN AMERİKALILAR

Hükümet binasının önünde bombayı patlattıktan sonra gençlik kampını basıp çocuk yaşta denilecek 68 kişiyi gözünü kırpmadan öldüren Anders Breivik'in avukatı, müvekkilinin, Avrupa'yı Marksizim'in ve Müslümanlaşmasının önüne geçmek için “dehşet veren ancak zorunlu” bir eylem dediğini söylemişti.

Breivik'in 1500 sayfalık dehşet veren manifestosunda, yukarıda adı geçen blog sahipleri ve uzmanların “İslam'ın Batı ile savaşta” olduğunu iddia eden bolca alıntı ve dipnotlar var!

CAP'in raporunda Breivik'in, Amerikalı Robert Spencer ve blogu Jihad Watch'dan kaç kez alıntı yapmış dersiniz? Tam 162 kez! David Horowitz, Pamela Galler ve bloguna 12 kez...

Rapor, elbette Breivik'in dehşet veren eyleminden İslamifobi ağında yer alanları sorumlu tutmuyor ve suçlamıyor. Biz de, ancak konu önemli. İslamifobiya'nın son iki yıldır iyice tırmandığı Amerika'da bu konu üzerinde durulması gerekiyor.

Devam edeceğiz...


13 yıl önce